Mazur Görün Gençlerimiz
Evet; susmak mı, konuşmak mı
Bir köşeye çekilip gün saymak mı Yoksa gerçeği unutup kaçmak mı kendinden Nedir yaşamak? Yeniden başlatmak mı hayatı, yeniden kurmak mı saati? Dün gençtik, yanardağdı bakışlarımız Lav püskürürdü gözlerimizden, alev alevdi yüzümüz Şimşekler çakardı kaşlarımızın arasından Eklenirdik bir uçurtmanın kuyruğuna Havalanırdık göklere, gök mavi, umutlar mavi Mavi güller toplardı ellerimiz, hayat çok güzeldi Papatyalar açardı yanaklarımızda sarı-beyaz Biz çok güzeldik, çok mutlu, çok umutluyduk Gençliğin çatısı altında kocamandı dağlar ... Eskiden zamanı kandırır, durdururduk akreple, yelkovanı Ama şimdi zaman bizi kandırıyor Her gün yeni bir masalla çekiyor içine ömrümüzü Kırık sevinçler, derin kaygılar yaşıyoruz Kendimizden öteye düşmüyor sözlerimiz Gönlümüz yaralı , bakışlarımız nemli Gecenin göğsünde uyanıyoruz sabaha Gerçekler bize, biz gerçeklere yabancı... Kabul etmeliyiz ki artık yaşlandık Deniz olup dalgalanamayız, kıyılar istemez bizi Rüzgar olup esemeyiz, ay olup geceye doğamayız Oturup bir nehrin kıyısına yeniden yıldız toplayamayız İşte bu yüzdendir onca telaşımız...Mazur görün gençlerimiz(!).. Rukiye Çelik 16.5.2022/ANKARA |