Bir Kervan Yürür
Adem Ulutaş
Menzildeki yolda dördüncü mola, Artık dönemezsin sağ ile sola, Bu gece en uzun gecedir kula, Ne dilin konuşur ne gözün görür, Sonsuzluğa doğru bir kervan yürür. Zararını zararına eklersin Günahını sevabını yüklersin Yolun uzun yolcu neyi beklersin Canlılar can verir cansızlar çürür Sonsuzluğu doğru bir kervan yürür Senden önce gidenlerin ardından Gitmek için ayrılırsın yurdundan Vazgeçersin koyunundan kurdundan Köyünü haneni matem yas bürür Sonsuzluğa doğru bir kervan yürür Ölüm gelir hayat denen pazara Azrail kimseden istemez para Giydirir kefeni korlar mezara Dostların üstüne toprağı kürür Sonsuzluğa doğru bir kervan yürür Gelen gider yollar uzun ve çetin Toprağa karışır kemiğin etin Sahibi O cehennemin cennetin Kul Hakka giderken ayak mı sürür Sonsuzluğa doğru bir kervan yürür Baki olan yalnız Allah’ tır Allah Hakka inananlar bulacak felah Adem dehşet günü gelecek billah İsrafil de bir gün sûra üfürür Sonsuzluğa doğru bir kervan yürür |
ömür, bitecek bir gün.
'En büyük israf, ömür israfıdır. '
der Mevlana.
Bu ömrü israf etmemek gerekir.
Zaten ömür dediğin nedir ki?
Doğunca kulağa bir ezan
Ölünce ardından bir cenaze namazı.
Yani insanın ömrü ezan ile
namaz arasındaki süre kadar kısadır.
Bu güzel şiir;
bizlere ölümü, ahireti, hesabı
hatırlatmaktadır.
Şiirde tema olarak,
'dünyayı ver, ahreti al;
kazanırsın'
anlayışı verilmektedir.
Şair ne kadar da haklı.
Çünkü Allah için yaptıysan
göm gitsin. Ahirette filizlenir.
Maalesef dünya kalbe yerleşince,
ahret; kalpten göç eder gider.
İnşallah öteki âlemi
hep hatırlayanlardan oluruz.
Tebrik ediyorum.
Kalemine sağlık.
Esen kalın.