Sessizliğine çökmüş binlerce cümleyi Yıllarca doğacak diye içimde gezdirdim
Herkes, kendi yarattığı tanrısının Ayaklarıyla gezinirken Söyleyin, bu çağa doğup büyütmesin Kalp krizi geçiren kuşları Duygusuz gün ışığının olgunluğunda Buğdayların sureti dünyaya yüz çevirir
Ne zaman ağaçların gölgesi çekildi Medar-ı iftiharı olan İnsanlığı birbirine kırdıran savaşlarda Böbürlendi pantolonları giyen babalar Ablak yüzlü küstah bakışlarla Birbirlerine eğri eğri baktılar
Kendi kendine küfreden Çirkindi aynaların yüzü Hep sümüklü, Hep zırıltılı Lanet olasıca lağım ağızlılar
Şehirler kollarını açtı karanlığına Ay tufanında Ölülerin bedeni düşsel çocuk doğurur…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ay Tufanı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ay Tufanı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Harika duygularla yazmış olduğunuz şiirinizi beğeniyle okudum; kaleminiz kavi, gönlünüze gelen ilhamınız bol olsun selam ve sevgilerimle Allah'a emanet ol...
Değerli şairim sayfanda yayınlanan güzel eserlerinden birini daha beğeniyle okudum emeğine ve yüreğine sağlık kalemin daim ilhamın bol olsun selamlarımla kalın sağlıcakla
Yüreğinize sağlık...Anlam ve anlatımı harika güzel bir şiir okudum gönülden kutlarım...Fon da adeta şiiri tamamlamış çok güzel...İlhamınız daim olsun...Selamlarımla saygılar...Ziya VAR
''Ey ihanetten daha zalim merhamet!" Demişti zamanında papazın birisi. Nasıl olur da merhamet ihanetten daha zalim olabilir? Antropolog Horace Miner'ın 1950'li yıllarda yayınladığı." Nacirema (dikkat edilirse tersten okunduğunda Amerikan demek) nacirema kültüründe vürut ayinleri; makalede hicivsel olarak yerlilerin inanışlarına Amerikalıların bakış açısını anlatmakta. Medeni kültürün yerli kültüre dayatmaları, baskı altına almaları v.s.
Bugün dahi aynı sosyal emperyalizm, doymak bilmeyen açlık, insani görüntünün ardında ki vahşet olanca gücüyle devam etmekte. Bir yandan bilim insanlarının dünyanın sonunun çok yakın olduğunu söylemelerine rağmen, kaos çıkartmak için elinden geleni yapanların oluşturdukları algı insanlığı soymakta. ''Cambaza bak" felsefesine öylesine kapılıyoruz ki yarının getirecekleri aklımızın ucundan dahi geçmemekte.
Bu ortamda savaşı anlayamamak aklımın azlığından olsa gerek. Zira elde edilen yer kapma savaşı iter ABD, ister Çin, isterse Rusya lehinde olsun ne fark edecek? Bir kaç atım barutluk zamanı kalmışsa dünyanın...
Farkında olup ta dile getiren "Ümmühan Hocamız" gibilerine selam olsun! Ne söylemişse her zaman güzel söylemiş.
Eyvallah sevgili hemşerim. Bil mukabele güzel dilekleriniz dileğimdir. ayrıca hamdolsun iyiyim ayrıca teşekkür ederim. bilirsiniz çay hasadı münasebetiyle işyerimizde ki yoğunluk, ramazan dolayısıyla mahmurluk deftere ilgimizi aşağı çekse de gönlüm burada. Mayıs sonuna doğru işlerin hafiflemesi ve sağlığımız elverdiğince yine kesintisiz burada olmak umudum.
Eşimin ve prensesinizin de sizlere selamlarını ve sevgilerini iletirken, sağlık, huzur ve duayla selamlıyorum sizleri. Eksik olmayasınız, var olsun kardeşliğiniz :)
Toprağım, merak ettim iyi misiniz diye. Gördüğüme çok mutlu oldum. İnsan sevdikleriyle harmanlanır mutlu olur. Şiirleriniz, yazılarınız apayrı güze. Onun ötesinde defterimizde yazıda olsun, şiirde olsun yorumu çok güzel olan kalemsiniz. Toprağım olmanız benim için apayrı güzel.
Her daim saygılarımla, prensesinize ve güzel eşinize sevilerimi iletin.
Bakmakla görmek âşık olmakla sevmek arasındaki fark? Diye sormuşlar Mevlana’ya. Cevaplamış; senin baktığına herkes bakıyor, ama ya görebildiğini herkes görebiliyor mu? Herkes âşık olabiliyor; ama herkes senin gibi sevebiliyor mu? Aralarındaki tek fark sensin. Seni özel kılan görebildiğini ve sevebildiğini bilmektir. Mevlâna
Sınırlandırılamaz güzelliğine tanıklık etmekten mutluyum. Şiir içindeki en masun nefesi boşalttı. Abin.
Her bir mısra kendi açısından bir dünya. Çok derin ve geniş anlamlara giden bir şiir. Donanımı güçlü bir insan bu şiirden kitap bile yazar. Tebrikler Ümmühancım
Ümmühancım siz çalışan üreten meşgul bir insansınız o yüzden herkese yetişemeyebilirsiniz sıkıntı yok yani. Geç cevap vermemin sebebi ise dün anitkabirdeydim yol sıcaklık yorgunluk ancak şimdi fırsat bulabildim. Selamlar sevgiler canım
Bu sıralar ofisimizin arka bahçesinde ufacıkta olsa kendime sebze ekeceğim bahçe yapıyorum. O kara toprağa dokunduğumuzda nimetlerini bize sunmaktan çekinmiyor.
Biz birbirimize sevgiyle dokunmasını unuttuk galiba…
Ne kadar güzel bir anlatım. Serbest şiir yazmak ayrı bir yetenek, ayrı bir sanat. Ve hiçbir zaman benim beceremeyeceğim bir şey. Kaleminize sağlık hocam. Selam ve saygılar sunuyorum. Hayırlı iftarlar.
Al bendende o kadar. Muhasebecinin bu ayı çok yoğun olur, artı farklı yeni projelerimiz var onlarda devreye girince yoğun koşuşturmada aynama bakmayı unutuyorum. Buna bir de ruh yorgunluğu eklenince hat safhaya çıkıyor...
Sen rüzgârın sesini dinlemeyi bıraktın. Bırakma, rüzgârın sesini dinle yağmurun ellerinden tutarak…. Bak o zaman uğultunun içine o güzelim saçlarını yeniden savuracak.
Geçen gün bir haber okumuştum. Eşek havuç yedirmek isteyen kızı ısırdı. İki kez müdahale yapıldığından ayrı kaç ameliyat altına girecek olan o yüreği şefkatli yavrunun akıbeti de henüz belli değilken, değil yüz güzelliği, hayati tehlikesi ile beraber yaşadığı travma ne olacak.
Şimdi oradan yola çıkarak aklıma Kral eşekler geliyor! Onların çirkin anırmaları, çifte atmaları yüzünden yeryüzü bu kadar kaostayken, göğün altını dolduran insan seslerine eşek sesleri de karışmış durumda...
Serzenişlerine katılmakla beraber umudumu da yitirmemeye çalışıyorum güzel bacım, has bacım. Kaleminin sivriliğini, derinliğini hissetmemek de nâmümkün.
Yüreğini, yüreğimin yanına koyuyor göğüne gurbet kuşlarını uçurum....
Yüreğinize emeğinize ellenize sağlık, Güzel yürekli dost, Değerli şairem AY TUFANI Adlı eserinizi beğeni ile okudum, Nice güzel eserlerde ve huzur dolu anlarda görüşmek ümidi ile, Esenlikler dilerim.
Aslında her şey bir tutkuyla başladı/başlıyor yaşam döngümüzde. Sonra herkesin bir mahallesi oluyor ve oraya göre şekilleniyoruz. Orası ne derse doğru o oluyor. Ya diğerleri ? Hiç önemi yok. Oysa insan olgusu her yerde aynı. Duygular aynı. Aşk aynı sevgi aynı acı aynı.
İşlevini gidince duyguların düşüncelerin olması gerekende çok uzaklarda oluyor yaşam ve sonrası kaçınılmaz son.
Her dize kendi içinde açılırken okur şaşırıyor, bocalıyor anlamları anlamlardırma savaşında. Her okuyuşta farklı bir güvercin konuyor omzuna okurun.
Kendi kendine küfreden Çirkindi aynaların yüzü Hep sümüklü, Hep zırıltılı Lanet olasıca lağım ağızlılar
Ah şair.. ah şairim. Ne zaman kurtulacak şeytan şu insanlardan ve biz ne zaman maviyi göreceğiz gökyüzünden bakmadan evvel. Bir adalet varsa ve tanrı terazisini eşit olmasını istiyorsa inşallah bir gün agora'larda neşeli çocukların akide şekerleri horoz şekerleriyle yürürler önlerinde baloncu amca.
Önceleri çok düşünüyordum, düşündükçe hayal kırıklıklarım çoğalıyordu. Kendimi üzüyordum, bu yüzden düşünmeyi bıraktım dedim ki kendi kendime sen iyi insan ol Ümmühan…