Hoşça kal Hayat
“23 Kasım 2018 günü Samsun da çalıştığı fabrikada çelik eritme kazanına atlayarak 34 yaşında hayatına son veren Adem Aslan’a …” “ Ve şu dünyada yaşayan herkesin çocuğu, kardeşi ve sevgilisi olabilecek olan ve daha 26 yaşında (8 Nisan 2022 tarihinde) canına kıyarak ellerimizin arasından kayıp giden Metehan Akbaş’a”
“Hayata karşı sekiz de sekiz kusurluyum” dedi Herkesi ustaca atlatarak Kendi dağına çarpan kanadı kırık bir kartal gibi Boşluğun kucağına saldı kendini adam… -Ardında çoluk çocuk Gözyaşlarından tutuşan yangın bir eş… Bir sevgili Anne… Baba Amansız acı… Şaşkın sokak Sokakta kedi -ve bir köpek belki de- kar altında üşüyen Peşinde yorulup düştüğü bir düş, bir umut belki İçinde kanayan bir şehir ve mahcup bir ülke bırakarak- Yaşam ve ölüm arasındaki o incecik çizgide Dünyayla hesaplaşmak Ve hiç değilse bir kez olsun yüzüne tükürmek için yaşamın -Çelik eritme kazanında ve kendi içinde- Yanan ateşe çarpana kadar çırptı kanatlarını… Seslendi; Son hızla… Kendi dağına çarpan kanadı kırık bir kartal gibi Kendini boşluğa bırakan adam; -Ey hayat! Son kez kendimi anlatacaktım sana “İçimde ölen bir kuş var” diyecektim ”içimde ölen bir kuş sürüsü…” Dinleyenim, anlayanım sen olsaydın eğer… “Ah! Çok zavallısın… Çok da fakir Uçuksun, kaçıksın, biçaresin, naçarsın…” diye diye Sırtını dönmeseydin Ve bırakıp beni bir başıma, benden çekip gitmeseydin öyle… -Neyse, boş ver, sırası değil şimdi… Boşu boşuna tartışmanın… “iyi bilirdik” de… Hakkını helal et Alacağın kaldıysa bende hala -Doğarken borçlu doğmuştum… Ki hala borçluyum sana- Sevgilimden ve çocuklardan almaya yeltenme sakın… -Senden ricam; Hiç değilse, benden sonra Güzel olan ne varsa -benim hiç tatmadığım- Böl bölüştür… Gül gülüştür… Sev seviştir Benim gibi… Sevgilim ve çocuklarım gibi Annem ve babam gibi Yaşamın artığı -firesi- olmasın kimse -Ay ışığı gibi kırgın ve kırık Kırıla kırıla düşüyorum ateşin en harlısına -ışığımı kaybederek- Hoşça kal hayat “Ağlamayın içim ölmüştü zaten, Gözlerimi kapattım sadece..” (*) 24 Aralık 2018/ 11 Nisan 2022/ Savaş Karaduman (*)Metehan AKBAŞ (yazılı veda mektubunun son cümlesi) |