ÇOBANA AĞITŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir, Sivas’ın bir köyünde dağda ölen genç bir çobanın hayat hikayesinden esinlenerek yazılmıştır.
Sürü geldi, çobanı yok başında, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Kayboldu mu bu gencecik yaşında, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Koyun, keçi aceleyle sağıldı, Duyan geldi köy içine yığıldı, Tüm ahali dağa taşa dağıldı, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Halk içinden üç beş ekip kuruldu, Görüp, bilen herkese de soruldu, Arayanlar oldukça da yoruldu, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Bir baktılar, çoban yere serilmiş, Cenazesi bir yay gibi gerilmiş, Acı haber hanesine verilmiş, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Yüzü, gözü topraklara bulanmış, Görenlerin gözleri de sulanmış, Anladım ki koca dünya yalanmış, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Ana, baba döşlerine vuruyor, Can yoldaşı ağaç gibi kuruyor, Çocukları boynu bükük duruyor, Nerde kaldı bu sürünün çobanı? Yerde kaldı bu sürünün çobanı. Sabri Koca |
Kaleminize sağlık.
Nice şiirlere.
Esen kalın.
Saygılarımla.