Nöbet
İlkbaharda gurbet yolu görünür;
Sılaya dönmeyi güze devrettim. Yürekte şimdiden hasret barınır; Efkârı saçmayı saza devrettim. Özümdür durmadan peşimden koşan; Ten değil gönüldür kavrulup pişen, Süzüle süzüle dîdeden düşen İki damla yaşı yüze devrettim. Dağları, denizi hep sarsa sarsa Yüzleşirim bahtıma ne çıkarsa... Hesap ettim artık elde ne varsa Azı çoğa, çoğu aza devrettim. Feleğin işine nasıl şaşılır? Bir adımda nice yollar aşılır. Dert ne anlatılır ne anlaşılır; En son çareyi de söze devrettim. Dışa taşmaz içerdeki nidalar; Bu boşlukta yankılanmaz sedalar. Tek taşınmaz böyle ağır vedalar; Yükün yarısını size devrettim. |