Değirmen
Dünya bir değirmen
bizler buğday taneleriyiz hayat denilen bu hayal aleminde durmaksızın hallerden hallere düşeriz... Hayatın başı sonu bellidir çocuk meyvenin tatlı çağlası gençlik parlak sulu vişnesi kirazı sonrası çekirdektir toprağa gömülesi... Çocuk için zaman, duran sonsuzluktur hayat baştan başa keşfedilen bir oyundur genç okumak ve iş bulmak için koşturur o yuva kurmak telaşında olan bir kuştur... Elliden sonra sorarsın aynadaki kendine hani dersin ah o gençlik günleri şimdi nerede taşardın coşardın sel gibi sığamazdın bendine gönlün kocamasa bile etrafın hatırlatır der nine dede... Acımasız mı dünya yoksa insan mı acımasız hep meraklı sorularla bunaltır karşıdakini yaşın kaç ne zaman doğdun ve bunun gibi ne eline geçer niçin bu çaba anlayamadım ki... Takmazsın belli bir yaşa kadar belki yaş meselesini sen unutur ve yaşar gidersin güzel güzel günlerini bilirsin ki sen görünenden çok daha ötesindesindir fakat dışarıdan bakan için dayı amca yengesindir... Bir de kıyaslama yaparlar akşam sabah seninle ben büyüğüm sen küçüksün tarzı muhabbetler araya buzdan duvarlar örerler farkında değiller sanki her biri nüfus memuru yahut sivil polisler... Kontrolü bırakmazlar sorularla bunaltırlar spordan yemekten havadan konuşsalar pek meraklıdır yaş sormaya eş dost akrabalar acaba öğrenmekle ne fayda kazanacaklar... Ömrü olan yaşıyor olmayan zaten erken gidiyor yaş almak suçmuş gibi çeneleri yoruluyor ay ne kadar değişmişsin kötülemişsin deniliyor değişmeyen bir şey var mı ki rencide ediliyor... Hayat değirmen bizler buğday taneleri öğütülen kimi çocuk kimi genç kimi otuzunda kimi seksen aslında geçmiş de bu gün de gelecekte aynı eksen hayatın tamamı bir an, zamanı kıvırıp ucunu büksen... Gülhan Çeliktaş |
bizler buğday taneleriyiz
hayat denilen bu hayal aleminde
durmaksızın hallerden hallere düşeriz...
Tebrik ederim
Yüreğine kalemine emeğine sağlık