YALANLAR SOFRASIMisafirin dudakları ezilmiş bakıyordu Neden adaleti yenmişti bu defa Kral Lear sofrasında kumara yatan bir cariye tarihçesiyle tekerlek döndü Gebelik yine vezirin böbrek taşında öğütüldü Hayali gelincik kadar kızardı Doğan sağduyuda sadece uyuklayan bir Pandora’nın yakarışı Bir de doğrunun utancı vardı Satrançta vezirle kraliçenin kaleyi krala yedirmemek için gösterdiği çaba Gençliğinizdeki o karamsar bakan kadınlar Soluğunuzu kesen yakınlıklar Güle sürgün yaşamak zahmetiyle yılana sokulmak… Hikâye öyküye dövünür Karamsarlıkta tez ayıbını yakalayana Loş ışıklar altında mukayeseye sunulan resimler mi? İngmar Bergman´ın yüzler filmi izleyiciye aklın makyaja alınmış duyarsızlığı gibi görünür O sırada kapanır solunum sistemine sardığım duygusallığım Veya Eskimo şarkıları gibi Dosdoğru peygamberler yuvası Mümkün olan ne peki? Hadisler insana dikkati elden bırakmamayı Surelerse intizamda arayışın biriktirilmiş terlerini yaşatıyor Ya gençken mahpusa soktuğunuz ideolojiler Sosyal içerikli senaryolar peşinde çok mu koştunuz Tıpkı film asasından züğürt bir ağaya bisiklete binmeyi öğretirler Yontulan anılar, sinemaskop beklentiler Kerime Nadir kuşağından bir kadınla ayaküstü tanışmalar Atatürk nimetini size mi bağışladı? Aslen sadece dilek taşı elin kavgası Özür dilerim, Gerilim kuşaktan kuşağa sunulan bir öğün aş Bir gözlemci burukluğuyla dokunuşa giriyor elimin feri İyi niyette sadece siteme buyruk olmakta yatar Öylesine çuvaldıza battı Figaro’nun operası Öylesine de gençtik bir vakitler! |
Yazan kalemin, yazdıran yüreğin var olsun
Kutladım yürekten, yalansız ve riyasız
Gönlün abat olsun, huzurla dolsun, her şiirin çok güzel vede benzersiz olsun
Şiirle kal, sevgiyle kal vede hoşça kal