MİSAFİR
MİSAFİR
Kimi köşkte oturur,kimi kara çadırda Kimi kuş tüyü yatak, kimi tahta sedirde Kimi kutlu şehittir Uhud ya da Bedir’de Mümin cennete gider cehehennemeyse kâfir Dünya denen gurbette insanoğlu misafir Kabil’in soyu gelip hükmederken acuna Müşrik , zulüm atıyla saldırırken bacına Mazlumların göz yaşı gider Rab’bin gücüne Balçık kaplarsa şemsi cihanı kaplar zifir Dünya denen gurbette insanoğlu misafir Merhamet ağacının yaprağına zenk düşmüş Ortadoğu kan ağlar akbabalar üşüşmüş Köpeklerle çakallar sözde konup bölüşmüş Gidiş gidişat değil,yakındır sanki âhir Dünya denen gurbette insanoğlu misafir. Kararmış gönüllere riyakarlık taht kurmuş Kardeş kardeşi yiyor yamyam gibi kudurmuş Dost maskesi takanlar daim arkadan vurmuş İrin akar kalplerden kirlenmiş bâtın, zâhir Dünya denen gurbette insanoğlu misafir. Nefret masadı ile yürekler bilenmişken Yediğimiz lokmalar harama bulanmışken Küfür pelesenk olup dillere dolanmışken Susmayın cevap verin söyle var mı bir tahir Dünya denen gurbette insanoğlu misafir Anka kuşu musun sen burnun Kaf’a değiyor Olgunlaştıkça başak başın yere eğiyor Topraktanken hamurun senden kibir yağıyor Aslın bir damla sudur ne zümrütsün ne safir Dünya denen gurbette insanoğlu misafir. Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ AL YANAKLI KİRAZLAR KİTABIMDAN |