SEV/RVİLİ TEPE
SEL/RVİLİ TEPE
Rüzgârın türküsünde tırmanırken dağlık yolu Elinde çoban sopası, maki bitkilerinin kokusu Yüreğinde anılar, ciğerlerine dolan dağ havası Göz alıcı manzara, Beşparmaklar, Selvili Tepe Doğruluk, ölüm, birlik, sembolü reçine kokulu Selvi, upuzun dik, mezarlıkların estetik ağacı Dört mevsim de yeşil, amonyum temizleyicisi… Tepeye tırmandıkça duvak gibi ak, deniz köpükleri Yalar durur kıyıları sular, Lambousa Antik Kent’in Sırlarını haykırırcasına, zamanın penceresinden Lambousa Krallığı, Kaya mezarları, çağların ötesi Ahiropietos Manastırı ve Aziz Evlaliyos Kilisesi Medeniyet izleri, altı yüz yıllık, yağ değirmenleri Tanığıdır türlü entrikaların, ölümsüz sevdalıkların… Ocak ortası, Elde sepet, çağırmışken Selvili Tepe Ah, anımsanmaz mı, o tatlı, masalsı kaçamak gün İlk sevda yangınları, filizlenişi aşkın körpe körpe Hafif güneşli, kuytu bir alanda, baygın baygın Ve gözlerde gül kokulu bir bulut süzgün süzgün Coşkulu hazlar… Derken mantar lâsanı az ötede Ağaç çubuklara dizilen mantarlar, o neşeli gün… Ah, o kutlu yaşanmışlıklar, o gizemli anılar sandığı Altmış yaşında tırmanırken yokuşu, ateş çağrıları Acı dünyasından sıyrılıp, senle bu buluşma arzusu Yağmur yağışıyla etkileşerek, açığa çıkan zenginlik Maki bitki örtüsü altında, işte mantar yükseltileri Ve sen, upuzun ipeksi saçlarınla aşkı mühürleyen Öteki dünyaya göç etmemiş gibi yüzünün aydınlığı… GÜLŞEN ŞENDERİN * |
Emeğine yüreğine sağlık
___________________________________Selamlar