Olmaz mı?
Hasretin gün be gün işliyor içime
Bilesin! Gecenin kasvetine sığınıyorum Özlemler... bitanem! Özlemler otağ kuruyor şehrime Yoruldum sensiz çıktığım hayat yokuşlarında Beklemediğim bir an’da...gel! Çık gel n’olursun. Gel de tutsaklığım son bulsun Gel de kurtar yalnızlığın hücrelerinden; Prangalara sürgün ömrümü. Gel de kucaklayalım acılarımızı Umutlar ellerimiz de çiçeğe dursun Bin yıllar sonraya, rastlasa da gelişin... Yine de gel.. illaki gel! Gel n’olursun. Kara yağızım, adamım er’im Gecelere sığmıyor ki özlemlerim. Dayanılmaz sancılar dolaşıyor damarlarımda Bir kısrak şahlanıyor hırçın ve asi; Uçsuz bucaksız ovaların kıyılarında. Çamurlu sular yürüyor koyaklarıma Bir dağ menekşesi soluyor.. Papatyalar ağlıyor güneşsiz kuytularda Ve bir kartalın pençesinde yüreğim; Gözlerim de hayâllerim kanıyor. Saçılmayı bekleyen tohumlar... Ellerim de kurudu. Evin’ler yeşermez... Başağa kalkmaz mı artık? Ayrılığı yazan rabbim! Adımızı vuslata yazmaz mı? Kan revan içinde kaldı ömrümüz... Yaralarımız kabuk bağladı Hasta yüreklerimiz iyileşmese de Hayâllerimize yeniden sarılamaz mıyız? Habersizce çık gel n’olur! ..Beklemediğim bir an’da gel! Çık gel! .. Olmaz mı? ... 06 Ağustos 2008 / 01; 30 Emine Genç |