UMUTLAR KAN KIRMIZI
UMUTLAR KAN KIRMIZI
Bir çocuk yüreği toz toprak içinde Soluk bakışlarla isyan ediyor. Beton yığınları arasından uzatmış ezik başını Kahpe insanlığa haykırıyor. Beton yığınları arasında kaybettiği Masum hayallerini arıyor. Top sesleri, mermi vızıltıları, insan çığlıkları Yankılanıyor dört bir yanından Birer birer yıkılıyor binalar üzerine İnsanlık yıkılıyor… İnsanlar kaybolmuş beton yığınları arasında Zulme terk etmiş yerini sevgiler, Sevgiler hazan mevsiminde kalmış Umutlar kanatlanıp uçmuşlar huzur ülkelerine Baharı aramış pek çok kanatlar Yollara dökülmüş, yolda kaybolmuşlar Akarsulara atmış bazıları kendini Gittiği yere götürsün diye Sulara gark olmuşlar, Umut tacirlerinin eline düşüp Oyuncak olmuşlar… Bir çocuk cesedi vurmuş sahile Üşümüş belli ki yumulmuş, Uzanmış çaresiz kumsala Ak babalar seyretmiş uzaklardan Seyretmiş insanlık utanmadan… Kan kusmuş insanlığa namlular Kan gölüne dönmüş her yan Kızıl yağmurlar sulamış kurak toprakları Kan kırmızı filizler uzatmış başını topraktan Yeryüzünü kan kokuları sarmış Üşüşmüş bütün akbabalar… Bir çocuk isyan ediyor insanlığa Neden, niçin bu zulüm! Etrafta kan kokuları zulüm ve ölüm… Zalimin elinde oyuncak insanlık İnsanlık sevgiye, insan umuda muhtaç Yardım için uzanan eller kana bulanmış Kan kokuları geliyor umut tacirlerinden Umutlar kan kırmızı… Çehreler solgun ve yorgun, ürkek bakışlar Çaresiz insanlar sürünürken yollarda İnsanlık ayaklar altında inliyor. Barış ve sevgi toprakları ararken insan, Kan kırmızı göllere dönüşmüş her yan Kokuşmuş duygular deryasından Uzak diyarlarda bir yudum huzur arar Biz mâî hülyalar içinde yüzerken Hemen yanımızda maalesef Kan kırmızı umutlar… 23.12.2016 |