6
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
594
Okunma
Çok hayâlim vardı dünden; şimdi benden pek ırak
Gençliğimden haz umarken bitti yazlar; şansa bak!
Sol yanım pus, yollarım buz, yaklaşan en son durak
"Kar yağarken gonca açmaz, beklemek boş" der hüzün
Elde mendil... dilde feryat... gözde yaş ister hüzün
Hoş gülüşler bir rüyaymış, pembe düşler bir masal
Hem; yalanmış Leyla-Mecnun, aşka dâir her misal
Dalgalardan bîhaberdim, tan doğarken battı sal
"Derde işmardır çatık kaş, benle paylaş!" der hüzün
Elde mendil... dilde feryat... gözde yaş ister hüzün
Şendi gönlüm bir zamanlar, bîhaberken gâyeden
Pay alırdım her hevesten, dünyevî her pâyeden
Bir buruk tat kaldı heyhât harcanan sermâyeden
Döndü devran, dindi alkış, "böyledir kış!" der hüzün
Elde mendil... dilde feryat... gözde yaş ister hüzün
Kim bilir kaç âh tükettim üç nefeslik ömr için
Ar ederdim hep kaderden, sormadım hiç gam niçin
Nefse hizmet beyhudeymiş; akledin, ibret biçin!
"Bir emânettir Rahim’den, can denen kuş!" der hüzün
Elde mendil... dilde feryat... gözde yaş ister hüzün
Gönderilmişken ezelden şükrü elzem kurs ile
Bir serâbın bahçesinden geçti gölgem hırs ile
Azdı ağrım, soldu benzim, aldığım son ders ile
Vakti gelmiş, saklamak zor; hırsa "kalleş" der hüzün
Elde mendil... dilde feryat... gözde yaş ister hüzün
Sözde bahtım âlemin en duygusal en düzgünü
Derde derman umduğum an bir de baktım naz günü
Gelmesin artık hayırsız, beklemem infaz günü
"Bende meskûn sadrı vîran, ağrıyan baş" der hüzün
Elde mendil... dilde feryat... gözde yaş ister hüzün
_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _
Mecit Aktürk