Devrim
Bakışların tanrıça ve gözlerin sihrimdir
Konuştuğun her çevre sır tükenmeyen devrimdir Gözlerin kaneviçe, dudakların nehrimdir Senle geceye akan tüm şafaklar benimdir. Bu bitmez bir hayaldir tinde renk bulan ışık Sende bir nefes dahi yükselen bir evrimdir Kül ablası gecenin şehvetiyle bulaşık Jelâtin gökyüzünün bantlı rüyalarından Sana ulaşmak için her an karmakarışık Tuttuğum bütün düşler, göğsündeki şehrimdir. Ellerin duvarların üstünde gezinirken Teninde beyazlığın asil sureti durur Bir nur edası ile yükselirken üstümden Dokunurken göğsüne parmaklarım kırılır Bilinmez bir diyarın dokunulmaz neferi Sana adamaktayım aşksı bu son seferi Dilinden dudağından içip ölmek de vardı Ruhunun tülbendini kaldırıp gözlerinden Sisli gözbebeğinden her an ağlamak vardı Sana uzanmadayım dalların boğazından Kan kibrit alevinde kızıllara çalmadan Nefret kokan yağmurlar düşmeden saçlarına Ellerim yükseliyor kollarının altından Senle sevişiyorum bir asma bahçesinde Tanrıça bakışından tüten aşk lehçesinde Dilin dilimde nefes, sana haykırıyorum Tutkulu bir kararın içli gerekçesinde Sana kıvrılıyorum avuçlarım kırmızı Geziyorum omzunun sol üst yamaçlarından Dudağımda bir lahza seni yeşertiyorum Karma isteklerimin sade amaçlarından Teninde çıka bata seni eritiyorum, ........................ Konuş artık bil ki yaşam sende akan nehrimdir Sende son bir nefes dahi yükselen bir evrimdir Ruhundan fışkırıp gelen tüm şafaklar benimdir Seni sevmek senin olmak sana bakmak devrimdir... Mehmet Nusret POYRAZ |