ŞEHRİN GİRDABI
ben bu hayata yabancıyım bu şehirde
yerin bilinmez katmanlarıyla örülü, yarasaların nemli kaya çentiğine tutunmuşum. zemherilerde tutunmayı bilen çuha çiçeği kadar dirilişe meydan okumuşum. parmaklıkların arasından özgürlüğü istiyorum. açmışım kollarımı kuşlar gibi uçmayı düşlüyorum. bir iz sürüyorum maziyle lahzaya köprü olsun diye bekliyorum. el fenerimin aydınlığında ürkek karanlık bu yerde. gölgelerime saklanıyorum. aydınlıkla buluşmayı hayal ediyorum. kendimin bile uzağındayken. ben şimdi nerede, nasıl yaşıyorum. kendimden ve gölgemden başka gidecek ne kadar yerim var bilemiyorum... kayboluşları var bu şehrin dar hüzünlü sokaklarında. bahar yağmurları şarkılar söylüyor sessiz ve usulca. yıkanmamış yüzlerde sıska acı bir gülümseyiş, sokakların kurnazlık ve maskeleri güya umuda haykırış.. aydınlanmayan kırık sönük yüreklerin yansımasında karanlık çehreler var. herşeye rağmen bahar yağmurlarıyla yıkanan özgür kuşlar var dört bir yana savrulan. ıslanmamış yürekler var şehrin girdab kaplı sokaklarında.. yavaş yavaş yürürken kaldırımlarda. gündüzün sararmış aydınlığında kararmış vicdanlı insanlar gördüm, bu şehrin isyan kokan girdabında.... MERYEM KARAPINAR |
En kalbî duygularımla selamlıyorum.
Her daim esenlikte kalın.
Saygılarımla.