Aynalar ve Gölgeler
Acımasız olsa da kalleş değildir aynalar
Her şeyi olduğu gibi gösterir. Sağ omzun sol tarafta olmasıdır tek kusuru Gölgeler Günün farklı saatlerinde farklı boydadır, Bir uzun, bir kısa. Zifiri gecelerde anında terk edip gider Tüm caygınlar gibi. Gölgelerle dost olunmaz Gölgelerden korkulmaz da. Hele bir gölgeye asla sarılıp uyunmaz Gölgenin olduğu her yerde Bir ışık olsa da çok az, Aynada yansıman varsa sen varsın demektir. Sen olmadıktan sonra Bana ait dediğin tüm gölgeler Sadece bir yalandan ibarettir Vasfını kaybetmiş küçücük insanların, Aynadaki yansımalarında Upuzun gölgeleri olmasına şaşırıp kalmamak gerek. Karanlık çökmektedir aslında onlar için. Ancak güneşin doğduğunu sanıp Gerçeği fark edemezler bile Kaybolmak üzereyken parıltılı yaşamlar Görülmez olur gümüşi rüyalar, Ardından tek tek kırılır aynalar. İşte o an kim olursan ol Bir gölgeye sığınamazsın, Kendi gölgene bile tutunamazsın İnsanın bir sürü kırık aynası olur yaşı ilerledikçe. Tutmaya kalkınca elini keser kırıkları, Baktıkça elem duyar Bir valiz dolusu ayna biriktirdim ben de Her birine ruhumu batırdığım, Bazısı kırık bazısı sağlam. Şimdi tüm bu aynaları yan yana dizip Hepsine aynı anda bakarken düşünüyorum. Ayna mezarlığındaki hangi aynada Acze düşüp kaybolmuş ruhum bulamıyorum Gerçek duyguların görülebilmesi amacıyla Aynalar ve gölgeler birbirinden içer, Ömrün son deminde. Üstüne kar yağmış gazelleri incitmeden Solgun da olsa hep güneşe doğru yürümeli insan. Her adımda onu takip eden gölgesine aldırış etmeden Seğmenoğlu (Dr.Osman Akçay) |