ASYA DEDİLER ADIMAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gerçek bir hayat hikâyesi Asya şimdi kanserle savaşıyor hiç sevilmemiş sevmeyi bilmeyen çocuktu o hala
Siz hayata bir sıfır yenik başladınız mı hayallerin nedir diye sorulmadan sizi de astılar mı dar ağacına . Asya, baba öğlen yemeğini getirdim Oturdum berber koltuğuna makas sesini duymadan kalkarmıyım her gün o koltukta saçımdan bir parça koparıp edermiş gibi yapardı babam her seferinde bir telini elime koyardı kestim diyerek. Annemin yere tükürüp kurumadan eve gel dediği kulağıma takılı bir küpe kulağımı delik deşik eden bir sözdü Aklımı oynatmamak için At gibi koşturduğum ayaklarım Sağa sola düşüp kalkmalarım devenin hörgücü gibi sırtımda kardeşim koşa koşa eve giderim / Annem bir elinde tığ bir elinde dantel ipi dili kılıçtan keskin feleğin çemberini işlemiş ince ince çeyiz olarak örüyordu sanki. Nerdemi kalmıştım gene? ben bu burun büküş bakışını tanıyorum ama yalanım hazırdı yalanlarımı hep cebimde bozuk para gibi saklamışım Kral Mehmetin kızı Asya dediler benim adıma. Kurdum her zaman ki çilingir sofrasını, bu sefer benim şerefime oynadı ince belli şişeler iki tek atıp iki yudumda kestiler Nişanımı taktılar yirmi dört ayar kelepçe parmağıma elimede bir resim tutuşdurdular Adam edeceğim insandı " O" beni "O" Büyütecekti. Dar ağacına çıkarak adım adım yürüdüm Geleceğime Sevilmemiştim ki hiç sevgi neydi İnanarak sevmek mi görmeden sevmek mi / Yüreğimin acılarını Baba evine gömüyordum artık bir mal davasının ilk duruşmasında ortaya konan sanıktım artık . ’-Beyazlar içinde kefeni giydirilmiş Hayatı satın alınan bir Çocuk . / her çocuk gibi masal dinlemek isterdim masal olmak değil Yıllar her günüme bin dert yükledikçe yükledi yüreğimden kopan binlerce taş parçası kaya oldu kayalar üst üste bindi koca bir dağ oldu hayatıma koca bir dünya sığdırdım ,eledim eledim durdum Güneş bu dağların arasında beni bir türlü göremedi bende Güneşi . / Bugün yağmur gibi akıyor gözlerimden yaşlarım bir çığlık attım gökyüzüne elimde beş taşlarım geride bıraktığım çocukluğum Alfabelerim yarım kalmış şiirlerim ve bitmeyen hikayem / kapatın artık perdeleri Akşam olmadan bir ezan vakti duyulsun selam Ruhumu özgür bırakın Güneşide toplayın benim için karanfillerde toplayın toprağım için / örtün üzerimi artık çok üşüyorum sanmayın ki hava soğuk iklimler hep bana sıcaktı kederimden çok üşüyorum Ayşe caniberk gümüş kalpler |