ÇARESİZ BİR GÜVERCİNBeni anlayamadınız... kanat açıp kollarınıza geldim pencerenizin önüne kondum ekmeğinizi paylaşamadınız ... hani karanlıkta kalmıştınız ya ışıklarınız sönmüştü , yolunuzu kaybetmiştiniz sanki, ben oracıktaydım kanatlarımı açıp ışığınız olmak istedim.. .. ay dedeye uçup evinize aydınlık diledim, çoğu yalnızlığınızda sizler savruldunuz ben yavrularıma ekmeğinizin artıklarını toplamak için ayaklarınızın altında ezilmeyi göze aldım.. bana öylece bakakaldınız ... sizden korkarak yanınızdan uçup gittim ağaçlarımızı elimizden aldınız kendinize koltuk yaptınız oysa ben ailemle o dallarda yuva yapmıştım kendime şimdi sizin kökdelen çadırlarınızın en kuytu köşelerindeyim .... beni tanımadınız değilmi ben bir güvercinim benimde bir yuvam var sizler beni anlamadınız siyah gecelerin aydınlık sabahında özgürce uçmakdı dileğimiz sizler gibi kalbimin olduğunu unuttunuz belki Eşime sadakatimi görebilmeniz için kondum pencerinizin önüne seslerinizi duydum uzaklaştım sizden ,matem dolu sevdasız yaşarken sizi izlemekten çekindim ,barışırsınız hayata diye tekrar kondum pencerenize sabahlara uyandırmak için seslendim davet ettim rabbimin hidayetine ,uyumak için kovdunuz pencerenizden ,kapattınız perdeleri yüzüme size küstüm ... ...beni anlamadınız ... sevdiklerinize haber gönderdiğiniz postacınız oldum kanatlandım gökyüzüne ayağıma takılan sırlarla bir buğday ekmediniz benim için ... beton yığınlarda taş duvarlarda geçirdiniz hayatınızı ellerinizle yaktınız ormanlarımızı bir güvercinim seslendim duymadınız .. bakmayı bilen dost kapıların önünde bulunur yüreğim paylaşmayı bilen sevgi yumaklarında dokunur bedenim , ben sizlerin görmek istediği her yerdeyim .... ben bir güvercinim beni anlayamadınız..... çare olmaksa bu bedenim çarenizim çare aramaksa bedenim gayenizim çare olmak değilse çare en doğrusudur bazen susmak..... 17 şubat 2012 ayşe caniberk gümüş kalpler |