Ne diyeyim ki?
diyerek dedim
Tanrı dağlarından esen uğuldayan fırtınayı içine çeken gençliğin kambur olmayın sırtına Yol uğruna seçkinliğin türlü türlü etkinliğin göynünü alın gençliğin oturun gönül tahtına Çılgın sular sel olmaz mı? esen rüzgâr yel olmaz mı? sorulmayan el olmaz mı? küsmesin gençlik bahtına Gümüşhanlı’m sözüm beğe kederi üfledin ney’e anlatamadım kimseye ne diyeyim ki, aht’ına |
_________________________________Selamlar