Arif'e Mektup 10
Beklemekten hayal biti düş bitti
Artık tez zamanda gelesin oğul Bu kadar ayrılık canıma yetti Gelip hatırımı sorasın oğul Her mektubu yazarken son diyorum Uçan kuştan müjdeler bekliyorum Dertlerime derman ol istiyorum Gözlerim yollarda kalmasın oğul Son bahar ekimdi ayrılık vakti Senden ıraktaydım şimşekler çaktı O şimşekler kalpte acı bıraktı Acılara şifa olasın oğul Arifim ayrılık çok derin yara Götürecek olur beni mezara Gönül dinlemiyor onca ihtara Toprağa düşmeden gelesin oğul Kızın Azra geldi seni görmeye Baba dedi yaşlar doldu gözlere Babam neden gelmez dedi bin kere Gel de bu suali sormasın oğul Bir yüce davaya gönlünü verdin O dava uğruna ne güller derdin Bu öksüz sancağın sahibi sendin Tekrar o sancağı tutasın oğul Arifim gül güzel solar olmasın Yeşersin her mevsim yolan olmasın Deve çobanları sürü salmasın Gülistana bağban olasın oğul Zindan zalimlerin imdat kapısı Onunla kapatır kirini pası O yüzden çok çirkin durur yapısı Zulümden sıyrılıp gelesin oğul Aydınlıkta karanlıktır her taraf Maznuna esaret zalime Araf Rabbim gönlünüze düşürsün ferah Zindan kabuğunu kırasın oğul Yusuf yüzlü yiğit, İslam’a hadim Dağ gibi dur karşısında ilhat’ ın Dağları deldirdi azmi Ferhat’ın Azminde muzaffer olasın oğul. Göklerin yerlerin sahibi Allah Kırgın gönüllere verir inşirah Kapıları açar el hükmülillah Çelik kapıları kırasın oğul Baba yüreğidir hasret zor gelir Şu yalancı dünya ruha dar gelir Ümidim dualar arşa yükselir Bir seher vaktinde gelesin oğul Türkü diyarıyım can dara düştü Ademin derdinden bizara düştü Dünya ateşinde piştikçe pişti Dertlerime derman olasın oğul |