LÜZUMSUZ ÇAY İÇİYOR.
Anlıyorum halinden yine evden kovulmuş,
Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz. Ya bir kaç tokat yemiş ya da baştan savılmış, Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz…..ERVANİ Karıştırdın İhsan’ım kendin ile sen beni Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek Uzaklaştırma alır, tokat atanlar hani Gittim oturdum amma, nasıl vakit geçecek Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek…………LÜZUMSUZ Lüzumsuz. Horoz nöbeti bitmiş evine gidemiyor, Gerilerden bakarak ışmar da edemiyor, Ahvalini bir türlü dostlarına demiyor, Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz……ERVANİ Ben altmışbeş yaş üstü, nöbetlerden muafım Sanma ki senin gibi, hani biraz da safım Zehir gibi kafa var, olmaz sen gibi gafım Görürse Şola zoru, delik arar kaçacak Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek………..LÜZUMSUZ Lüzumsuz. Haline acıyorum dedi; Vefa Arayan, Gökçe Hocam diyor ki; dayan Lüzumsuz dayan, Abdülkadir Uslu da söylüyor ayan beyan, Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz………ERVANİ Benim arkadaşlarım, niye acısın bana Kızdırrsın bak beni, tavsiyem olsun sana Başkanım ve dostlarım, iyidir dosttan yana Şöyle bir bakar isem, kanatlanıp, uçacak Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek………..LÜZUMSUZ Duydum Doktor Kafe de garsonlara yalvarıp, Bir iki gün orada kalmaya karar verip, Bardakları yıkayıp, ortalığı süpürüp, Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz…….ERVANİ Kafemizde garson yok, ailenin fertleri Vardığım da hepsinin, hizmet etmek dertleri Gelipte sen bizde gör, delikanlı, mertleri Bakınca yüzlerine, yaz gülleri açacak Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek………LÜZUMSUZ Üç gün önceki çay’ı getirmişler önüne, Küflü kurabiyeler gelmiş çay’ın yanına, Kılıbıklık yolunda ün katarak ününe, Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz………ERVANİ Bizim doktor kafede, bayat bir çay bulunmaz Bayat çay satmak ile, zengin falan olunmaz Ön yargılı olursan, dost kıymeti bilinmez Gerçek dostlarım için, paramız var saçacak Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek………..LÜZUMSUZ Ervani can dostuna çatmadan yapamıyor, Ne yapsa da muhabbet yolundan sapamıyor, Canı çay ister ama bir türlü kapamıyor, Herhal beleş bulmuş da çay içiyor Lüzumsuz………..ERVANİ Yine attığın taşlar, dönüpte geri geldi Hele gardaş iyi bak, kendi başını deldi Lüzumsuz şu Şola’nın, zaten kafası keldi Hafif gelirsin bana, birini bul çatacak Senin şu çay dediğin, kaç kuruşluk içecek………LÜZUMSUZ İhsan ŞOLA(Ervani)--Sadık Dağdeviren(Aşık Lüzumsuz) |