Anlat Şair!Dağlar kar tutmaz olmuş; sırf, sırf yalın çıplaklık. Toprak kimyayı almış; sınıf atlamış kıtlık. Elemlerin sonu yok; ihmalse dağlamakta. Adı söylene gelmiş miş küresel sıcaklık. Afet şair, bu afet; sebepsiz mi kuraklık. Anlat şair, sen anlat; meşrepsiz mi çoraklık. Bin canın tek telaşı o da geçim zorlukla, Kurucu atmış taşı; ahdi seçim çok fazla. İnsanlığın yüzü yok, vicdansa bağlamakta. Akmış onca gözyaşı; aklı selim, sor akla. Feryat şair, bu feryat; hak diyelim zamanla. Anlat şair, sen anlat; bitti kadrim, gör anla. Demirdendi canavar, bölükleri kesilmez. Uykusuzdu şu yollar, düdükleri eksilmez. Can pazarlığı yok; analar ağlamakta. Ya aldığı intizar, çokları iflah olmaz. İfrat şair, bu ifrat; sülukları sapılmaz. Anlat şair, sen anlat; yoklukları varılmaz. Bina üstüne bina; araya giren soğuk. Zina üstüne zina; edep ve arda kusmuk. Kayıtsızlık, yalan yok; düzense yağlamakta. Yok bir izan yok mana, bulsun aşığı maşuk. Hayat şair, bu hayat; safımızda kopukluk. Anlat şair, sen anlat; dinler belki bozukluk. Düdük:Canavar düdüğü, polis, itfaiye, cankurtaran arabaları, varacakları yere çabuk varmak ve yol tıkanıklarını gidermek için kullandığı düdük. Süluk: Bir yol tutma, bir yola girme, bir tutum alma. İzan:Anlama yeteneği İfrat:Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı |