UNUTTUK
UNUTTUK
Çağ atlayıp zamana ayak uydurmak için Geçmişi inkâr edip dünümüzü unuttuk Doyumsuz neslimize marka giydirmek için Üç etekli bindallı donumuzu unuttuk Sılayı rahim nedir bırakalı çok oldu Bayramlar rafa kalkıp tatil köyüne doldu Dedeler ve neneler evlada hasret kaldı Yolumuzu gözleyen anamızı unuttuk. Yozlaştı kültürümüz ıradık özümüzden Umudumuz kalmadı oğlumuz kızımızdan Dünya hırsı bürümüş doymayan gözümüzden Madde peşinde koşup manamızı unuttuk Evvelden hem başı dik hem de alnı ak idik Misk-ü amber kokardık kalbi gönlü pak idik Kirli sularda yüzüp balçıkla yüz yıkadık Hurafelere kanıp dinimizi unuttuk Değişti lisanımız hello, okey, çüz ile Egomuzu şişirdik sahte forslu poz ile Sadakat can çekişir yalan, iki yüz ile Sanal aleme dalıp hanemizi unuttuk. Hep ezbere gittik de tarihten ders almadık Hazıra dadanarak süte maya çalmadık Çalışıp didinip de baltaya sap olmadık Atalete düşerek Fenimizi unuttuk. Kul hakkına girerek malımıza mal katıp Sorsalar Müslümanız herkese ahkam satıp İçimiz sızlamadan rahat yatakta yatıp Kıble nerde bilmeyiz, yönümüzü unuttuk Gaflet ile kavurduk ocakta aşımızı Besmelesiz yaptık hep dünyalık işimizi Kolay yoldan lüks hayat süslerken düşümüzü Seher vakti ağaran tanımızı unuttuk Nurgül’üm meyil verme sahte irem gülüne Aldanma şu dünyanın yanar döner haline Komşu komşunun muhtaç olmaz sanıp külüne Kara toprak olacak sonumuzu unuttuk. Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ |