Yarım Kalan Şiir YanımZaman; Zerdüşt bir yolun aydınlık, karanlığında kendimle yüzleşmeliyim Kâinata tecellî eden Arş ve Ferş ile herşey denge ahenkteyse bu tevâfuk niye Ar görme asi rüzgârım benimde bir yüreğim var Ah Fırat bakışlım gözlerimin namlusuna yalnızlığın çoğaldıkça içimde beklettiğim sancılı yalnızlıklar küstürür manolya çiçeklerini, bekleyişim kalbimden devrik bir türkü geçiyor şimdilerde kendinden göç etmiş sağır şehirdeyim Ah anne yüreğim kendime ne kadar da yabancıyım Vakit ne uzun hayat ne dar geliyor adını her yutkunduğumda gözümden yağdırdığım yağmurlar seni ıslatmasın hüzünkâr acıya Bakma öyle ben öyle aşinayken yüreğine soluğumdan yine argın bir şiir geçer Ahmet Telli’den "gidersen yıkılır bu kent" öyle avazlanır olabildiğince sessiz yine sevdalar dökülür sokak çöplüklerine ben kaldırım taşlarında sahipsiz bir kumru yolunu gözleyen yoksul çocuk belki bir sevda düşürür yüreğime Hayat bir tren istasyonunda bükülür ömrün sırtında bide sen d/okunmazsan kırılır dallarım Sadece gölgesiyiz yanık bir güneşin hasreti.. Gizem |
Ey!.. sevgisel bakışlar, ey utangaç öpüşler!
Bir altın yıldız gibi gökkubbemden aktınız
Yolun orta yerinde ortada bıraktınız.
ŞB