(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
.......,........ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
.......,........ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Elimde değil ne zaman Zeynep Güngör'ün sayfasına gelsem "şu şiirdeki yangın sürüyor mu acaba" diye bir bakıyorum. Tam 110 yorum olmuş. Neler denmedi ki şiirin büyük ve cesur şairine... Müslüman mahallesindeki salyangoz mu olmadı, kavanoz çalkalayıp şiir yazan mı, inanç saygısızı mı... İma yoluyla ya da açık açık edilmedik hakaret kalmadı. Peki ne yaptı bu insan? Hiç birşey yapmadı sadece şiir yazdı. Siz ne yaptınız? Kraldan kralcılığınızla kendi inançlarınızı çiğneyerek ona burada cehennem azabı çektirmeye kalkıştınız. Bunu "tavafa gel ya Rab" cümlesi yüzünden yaptınız. O tanrısıyla senli benli olacak kadar yakınlaşmayı başarmış mesafelerini kaldırmış. Siz, şaireye saldıracağınıza tanrınızla aranıza koyduğunuz dağları kaldırmaya bakın bence. Ben bu salyangozun kağıt üzerine bıraktığı ize saygı duyuyorum, ben bu kavanozcunun kavanoza doldurduğu kelimelere saygı duyuyorum. Sn. Zeynep Güngör'e şiirindeki cesaretinden, tanrısına yakınlığından dolayı saygı duyuyorum. Saygılarımla...
Böyle bir şiirin yazılmasını ve site yönetiminin bu şiire sitede yer vermesini esefle kınıyorum.Şiirin içeriği ve maksatı kendini bu kadar açıkça ortaya koyarken neden hala bu şiir alınan tepkilere rağmen hala burada? Yazılan yorumları okudum cidden çok üzüldüm.Ne yazıkki yorumlarında inançsızlığını ,Atatürk'ü alet ederek savunanlar var.Atatürk inançsız değildi bunu özellikle vurgulamak isterim.Gazi Mustafa Kemal Atatürk ilahi gücün desteğiyle ülkemizi dar boğazdan kurtardığının bilincine varacak kadar inancına saygılı biriydi.Bu yüzden Atatürk Türkiyesi derken düşüncelerini desteksiz savunmaktan yoksun bu insanların inançsız bir Türkiye düşünmesi beni şaşırtıyor.Atatürk'ü sakın arkalarına almaya kalkışmasınlar.Üzgünüm gerçekten çok üzgünüm çünkü bu ülkede artık ben müslümanım diyenler inançlarını savunmaya kalkışanlar bağnazlıkla suçlanmaya başlandı.Bu nasıl bir dar görüş anlamıyorum.Kainatın bu harika düzenine baktıklarında, toprağın bize verdiklerini gördüklerinde nasıl Yüce Allah ın varlığını inkar edip ona bir de kendi zayıflıklarına bakmadan dil uzatabiliyorlar.
Düşünce özgürlüğü diyerek dilediğinizi yazmayı kendinizde hak biliyorsunuz.Peki yazdıklarınızın sorumluluğunu alabilecek misiniz? Her özgürlüğün bir sınırı vardır.Özellikle milli değerler, inanç ve Yüce Yaratıcı söz konusu olduğunda durmayı bilmek gerekir.Bütün bunları düşündüğüm zaman bu şiirin içeriği gerçekten dehşet verici. You tube görsel paylaşım sitesinin neden kapandığı konusunda bir bilginiz var mı?Atatürk'e hakaret videoları içerdiği için.Değerlerimiz ve inancımız söz konusu olduğunda özgür olamazsınız.
Bu siteden üyeliğimin silinmesini istiyorum.Bana gerçekten güzelliklerin paylaşımının yapıldığı ortamlar lazım.
İnançları, milli değerleri sorgulayamazsın, tartışamazsın demek, insan düşüncesine kilit, pranga vurmaktır. İnanana gösterilen saygı kadar inanmayana da göstermedikten sonra akıldan, düşünceden, özgürlükten söz edilemez. İnançlılar, inançsızlara söylemediğini bırakmıyor, kaldı ki Kuran, inançsızlara , bırakın eleştiriyi, hakaretlerle dolu. inançlılar için bu hakken, başkalarının inancı eleştirmesi, sorgulaması suç mu? Doğada siz Allah'ı görebilirsiniz, ben görmüyorum, ben bilimi ve doğa yasalarını görüyorum. Bu da benim hakkım. Binyılardır, inanç bizi sorgulamış, yargılamış, asmış, kesmiş; bırakın da birkaç eleştiri de biz yapalım. Allah'ınız varsa kendini korumayı bilir. Size mi kalmış onu korumak. Hindu inancı da bir inançtır. Kirli Ganj nehrinde yıkanıp arınmaya kalkanlara, saçmalıyorlar, inanç uğruna mikrop kapıyorlar bu bağnazlıktır dendiğinde, inanca hakaret mi oluyor? Öküzü kutsal bilenlerin inançları eleştirildiğinde suç mu oluyor? Onlar da inançtır, ama bu saçma inanış, insanlık adına, bilim adına eleştirilebilmelidir. Eğer inanıyorsanız, kendiniz inancınızın gereğini yaparsınız, ama başkalarının düşüncelerini kilit altına alamazsınız. Kimseye hakaret edilmiyor, yalnızca bir inanç sorgulanıyor. Biz zamanlar, dünya yuvarlaktır, diyen Galile'yi, dünyanın düz olduğuna inananlar tarafından ölümle mahkum etmesinden farkınız yok. eğer yapılan günahsa, cezasını günahı işleyen çekecektir, bunu göze almışsa size ne?
Kaydımı bu siteden silin, demek, ilgi çekmekten öte bir şey değildir. Çok istiyorsanız, iki tuşa basarak bunu kendiniz yapabilirsiniz.
Atın kardeşim, hatta yalnızca siteden değil, ülkeden de atın, olmadı dövün, kesin, hatta o da olmadı Allahuekber nidaları ile yakın, yeryüzünden atın, size bu yakışır. Ben inançsızım, yani Allah'a inanmıyorum, yani sizin deyiminizle kafirim, buna da hakkım var. Eğer inandığınız Allah varsa, zaten cezasını verir. Peki siz neyin cezasını veriyorsunuz? Kuran'da benim gibi inançsızlara yapılmadık hakaret kalmamış, ama inanmayanların eleştiriye bile hakkı yok. Siz inandığınız şeyi savunun, ona övgü şiirleri yazın, ama bırakın başkaları da eleştirsin. Eğer varsa Allah kendini korumasını bilir, sizin korumanıza gereksinimi yok. Türban özgürlüğü diye, inanç özgürlüğü diye ortalığı ayağa kaldırıyorsunuz, inanç adına insanlar yakılıyor, öldürülüyor, peki inanmama özgürlüğü, inancı eleştirme özgürlüğü yok mu? Düşünceye, sorgulamaya, eleştiriye tahammülü olmayan toplumlar demokrasiden söz edemez. Yapılan tam bir şiddettir.
diyecek kelime bulamıyorum bu haddini aşan şiir karşısında. kulsun kardeşim, isyancı da olsan, abid de olsan kulsun işte. tavaf etmesi gereken biri varsa sensin.
Şiiri görüp hayrete düştüm. Şiirin içinde Allah'a (C.C.) kişilik isnad edici cümleler bulunuyor; tavaf etmek, korkmak gibi. Allah'a insanlık atfedilemez. Bnunu da her Müslüman bilir. Ayrıca ikinci dizede "ayet seviştirirken tanrı " gibi tuhaf bir ifade var. Maksat ne olursa olsun, Allah ile hâşâ alay eder tarzda sözler sarfetmek kabul edilebilir bir durum değildir. Bu şiirin yayınlanmasına izin verildiği gibi bir de kurdela takılmış. Şaşkınlık içerisindeyim. Bu davranışınızı kınıyorum. Hassasiyet gösterip şiirinizi silmenizi bekliyorum.
Her inanç eleştirilir, her kutsal sorgulanır. Akıl bunu gerektirir. Akıl dışı ve çağdışı olan bunun önüne engel koymaktır. Burada şiir ve inanç bahane edilerek ruhsal şiddet uygulanmaktadır. Bunun gerçeklerini de tarih boyunca yaşadık. burada yaşanan, bir süredir ülkenin gündemini kaplayan mahalle baskısının ta kendisidir.
Bir edebiyat sitesinde, edepten söz edenler, hiçbir hakaret içermeyen yalnızca hesaplaşma ve sorgulama içeren bir şiiri bahane edip edeple, hoşgörüyle uyuşmayan sözde eleştiriler yapmış. Bu başlıbaşına çelişkidir. Şiir hiçbir hakaret içermemesine karşın verilen yanıtların önemli bir kısmı hakaret hatta hukuken suç dolu sözler içermektedir. Tanrı tavafa çağrılabilir hatta Tanrı'ya baş kaldırılabilir. Bunun hesabını soracak olan Tanrı'dır. Bir suçun iki cezası olmaz. İnananlar gözüyle baktığımızda eğer Tanrı varsa ve cezayı o sözü edilen günde verecekse, onun adına bu dünyada da ceza vermeye kalkmak, İnsanın kendini Tanrı yerine koymasıdır ki, asıl şirk budur. Kuran, inanmayanlara hakaretler ve aşağılamalarla doludur. Bu anlayış insanlara da yansımış, yaşamın her alanında inanmayanlara hakaret olağan karşılanmaktadır; ama ister inansın ister inanmasın birinin inançları sorgulamaya kalkması buyük suç sayılmaktadır. Bu ortaçağ zihniyetinden başka bir şey değildir. Eğer varsa Tanrı insana aklı, özgürce kullanabilmesi için vermiştir. Eğer varsa cezasını da kendi verecektir. Varsa da yoksa da burada yapılan özgür düşünceyi tutsak etmekten sindirmekten başka bir şey değildir.
Bu dizelerin şairi inanan biri de olabilir, inanmayan biri de. Hallac-ı Mansur'un "enel-hak" sözünde bugün Tanrı'yı bulanlar, isterse bu şiirde de bulabilir, bu şiirden istenirse Tanrı'nın inkarı da çıkabilir. Şiir böyle bir şeydir. İnanma özgürlüğü kadar inanmama özgürlüğü de kutsaldır. İnanların inanmayanlara her türlü hakareti doğal karşılanırken inanmayan birinin ya da inansa da kendince sorgulayan ve eleştiren birinin sorgulamasına tahammülsizlük faşizm dışında hiçbir dinin, inancın, ideolojinin, dünya görüşünün ilkelerine sığmaz.
21. yüzyıl Atatürk Türkiye'sinde yaşanan böylesine ortaçağ inanç bağnazlığını kınıyorum.
Şair, cesaretini ve kalemini kutluyorum. Şiirin şiirsel değeri ve estetiği hakında da kim ne derse desin, şiir kendisini ve değerini korumaktadır. İçeriği kendilerine ters geldi diye öküz altında buzağı arayıp şiirin estetiğini ve şiirsel değerini küçümsemek isteyenlerin çabası boşunadır, gerçek gerçektir.
Sn. sair-123 Sn. zeynep_güngör hanım'a yaptığım yorumda kendisine hakaret etmedim. Herkes gibi okuyan bir kişi olarak bende uyandırdığı düşünceyi dil'e getirdim. Şimdi düşündüm de... özür dilemeli miyim ? Önceden yorumumu eser sahibine iletip, uygun mu değil mi... yorumumu ekleyebilir miyim türünden izin almak gerektiğinden haberim olmadığı için ?
Ayrıca size teşekkür borcumu ileteyim. " Şiir böyle bir şeydir " demişsiniz. Öğrendim !
Bence, siz yorumuma yorum eklemek yerine sözü eser sahibine bıraksaydınız o da yorumum hoşuna gitmese dahi yazacak birşeyler bulurdu... öyle değil mi ?
Reşit demiş... bir söyle bin işit... Bu örnek ile, iyi ki kısa bir yorum yazmışım... Bir de sizin kadar uzun tutsaydım yorumumu ! Belkide cevap olarak yazacaklarınızla sitenin server'ı dolabilirdi :)
Her inanç eleştirilir, her kutsal sorgulanır. Akıl bunu gerektirir. Akıl dışı ve çağdışı olan bunun önüne engel koymaktır. Burada şiir ve inanç bahane edilerek ruhsal şiddet uygulanmaktadır. Bunun gerçeklerini de tarih boyunca yaşadık. burada yaşanan, bir süredir ülkenin gündemini kaplayan mahalle baskısının ta kendisidir.
Bir edebiyat sitesinde, edepten söz edenler, hiçbir hakaret içermeyen yalnızca hesaplaşma ve sorgulama içeren bir şiiri bahane edip edeple, hoşgörüyle uyuşmayan sözde eleştiriler yapmış. Bu başlıbaşına çelişkidir. Şiir hiçbir hakaret içermemesine karşın verilen yanıtların önemli bir kısmı hakaret hatta hukuken suç dolu sözler içermektedir. Tanrı tavafa çağrılabilir hatta Tanrı'ya baş kaldırılabilir. Bunun hesabını soracak olan Tanrı'dır. Bir suçun iki cezası olmaz. İnananlar gözüyle baktığımızda eğer Tanrı varsa ve cezayı o sözü edilen günde verecekse, onun adına bu dünyada da ceza vermeye kalkmak, İnsanın kendini Tanrı yerine koymasıdır ki, asıl şirk budur. Kuran, inanmayanlara hakaretler ve aşağılamalarla doludur. Bu anlayış insanlara da yansımış, yaşamın her alanında inanmayanlara hakaret olağan karşılanmaktadır; ama ister inansın ister inanmasın birinin inançları sorgulamaya kalkması buyük suç sayılmaktadır. Bu ortaçağ zihniyetinden başka bir şey değildir. Eğer varsa Tanrı insana aklı, özgürce kullanabilmesi için vermiştir. Eğer varsa cezasını da kendi verecektir. Varsa da yoksa da burada yapılan özgür düşünceyi tutsak etmekten sindirmekten başka bir şey değildir.
Bu dizelerin şairi inanan biri de olabilir, inanmayan biri de. Hallac-ı Mansur'un "enel-hak" sözünde bugün Tanrı'yı bulanlar, isterse bu şiirde de bulabilir, bu şiirden istenirse Tanrı'nın inkarı da çıkabilir. Şiir böyle bir şeydir. İnanma özgürlüğü kadar inanmama özgürlüğü de kutsaldır. İnanların inanmayanlara her türlü hakareti doğal karşılanırken inanmayan birinin ya da inansa da kendince sorgulayan ve eleştiren birinin sorgulamasına tahammülsizlük faşizm dışında hiçbir dinin, inancın, ideolojinin, dünya görüşünün ilkelerine sığmaz.
21. yüzyıl Atatürk Türkiye'sinde yaşanan böylesine ortaçağ inanç bağnazlığını kınıyorum.
Şair, cesaretini ve kalemini kutluyorum. Şiirin şiirsel değeri ve estetiği hakında da kim ne derse desin, şiir kendisini ve değerini korumaktadır. İçeriği kendilerine ters geldi diye öküz altında buzağı arayıp şiirin estetiğini ve şiirsel değerini küçümsemek isteyenlerin çabası boşunadır, gerçek gerçektir.
seni göklere erişilmez noktalarda istemiyorum.. yanımda ..yakınımda ..evimde istiyorum...
seni kendimde.. kendim gibi istiyorum....
insanım.. insanca diliyorum... insanca yaşayacağım... aklımla.. ille de aklımla..." ----
Şair kendi şiirini yorumlamak zorunda bırakılmış. Kimler tarafından okuyucu tarafından.
Oysa şair kendi iç sesini dile getirmiş. Kimsenin inancına da ilişmemiş. Bahsettiği kendi inancıdır. "Beni tavafa gel ya-rab " derken de Rabbiyle yakınlaşmak isteğini beyan ediyor. Bilirsiniz "kulum bana bir adım gelirse ben ona on adım yaklaşırım" --- Tebrik ederim.
Bu şiiri ilk okuduğumda henüz tek yorum yapılmamıştı. Şiirlere, öncelikle şiir tekniği ve şiirsellik olarak bakma alışkanlığımdam dolayıdır ki, şiir olarak vasatı yakalayamamış bir şiir görüntüsü verdiğinden yorum yapma gereği duymamıştım. Ama, içeriğine söylenecek sözlerim olduğundan kısa olarak da olsa görüşlerimi beyan ettiğim bir yorumumu ne hikmetse sayfaya kayıt etmeyi başaramadım. " Sonra denerim " diye düşünüp çıktığımda tekrar geriye dönüşüm Cuma ve Cumartesi günü için mümkün olmadığından ancak bugün gelebildim.
Şiiri tekrar tekrar, yapılan yorumları ise dikkatle okumaya çalıştım.Ve, şairenin yorumlara izah niteliğindeki kendi yorumunu da okuyunca düşüncelerim daha belirginleşti.
a) Şiir olarak vasatı yakalayamamış bir şiir görüntüsü çizen bu serbest çalışma; başlığı ile dikkat çekme, içeriği ile farkedilme, mesajı ile aykırı düşünce amaçlamıştır. Bunu başarmış da. Seçki olarak düşünülmesi ise, seçkiye layık görenlerin bir açıklama yaparak, edebî olarak çoklarının ve şahsen benim göremediklerimi tekrar görmemize imkân sağlaması gerekir diye düşünüyorum. Eğer istihza ve ironi yapılmamışsa büyük imlâ hatalarıyla dolu, ("Tavaf'a - yarab - ya-rab) ,bilinçli yapılmışsa hakaretler dolu bir şiir olarak hafızalarda kalacaktır.
b) Özgürlükler açısından bakıldığında, her insanın düşünme ve düşüncesini ifâde etme özgürlüğüne inanlardanım elbette. Bu ifâdenin sınırlarının ne olduğu ve olacağı zaman zaman tartışılsa da başkalarını tahrik, başka özgürlüklere müdahale, hakaret, aşağılama olmaması gerektiğini biliyoruz. Bu şiirde bu olumsuzluklar var mı? Var!
Belki şöyle yaklaşmak isteyenler olabilir; --Efendim, Tanrısı ve inancıyla onun arasında olan birşey... Bize ne?
Ama, bu ifadeler beyinde ve kalpte kalan düşünceler değil. Ortaya konmuş ve duyulmuş.O zaman okuyanları bir şekilde ilgilendirmektedir.
--Tanrı sadece şiiri yazanın tanrısı mı? Tanrının korunmaya ve savunulmaya ihtiyacı var mı?
Dört evlat ve anne-babadan oluşan bir aile düşünelim. Evlatlardan bir tanesi anne ve babası için dilediğini düşünebilir. Sever, sevmez, değer verir, vermez... Bu onun özgürlük alanıdır. Ama annesi için " Fahişe ", babası için " gay " dediği ve iddia ettiği zaman bu artık sadece bir düşünce ve özgürlük olmaktan çıkar, yabancılar için çok önemli olmasa bile o anne-babanın diğer evlatları için artık hakaret olma boyutuna girer. Ve, artık o evlatların buna müdahil olması fikir özgürlüğü bağlamında değil, kendi anne- babasını savunma bağlamında değerlendirilir..Onlar için bu bir hak olur artık.
Elbette Mutlak Yaratıcının savunulmaya ihtiyacı yoktur. Bu konuda taraf olmak ancak kişinin kendi ile alakalı bir tercih ve istikamattir. Duyarlı olanlar bunu yapacaktır ve kendi menfaatleri için yapmalıdır da.
Bizim toplum olarak bâzı hassasiyetlerimiz vardır.Allah, din, Vatan, bayrak, Atatürk....vs..vs.. Hepimiz bu değerle aynı duyarlılıkta olmasak bile duyarlı olanları rencide etmemek adına dikkatli davranmak zorundayız. Çıkıp biri Atatürk için bir aşağılayıcı söz söylese, ülkemizde bir bölünme ve yeni bir oluşumdan söz etse buna ne kadar tahammül edebilir, düşünce ve ifâde etme özgürlüğü olarak değerlendirebiliriz?
Ehl-i Sünnet inancına göre mü'minin miracı, dinin direği, Rabb'e secde etme anlamına gelen namaz bir alevî için jimnastik sporu olarak kabul edilebilir. Bu özgürlük kendi özgürlükleridir. lâkin, bir alevinin namaza ve namaz kılanlara saldırması, onları hafife alması böyle kabul edilebilir mi?
c) Bu şiirde; " Bedevi düşünde var etmedim kendimi " sözü ile bir buçuk milyarlık İslâm âleminin peygamberine, " Hira’da ayet seviştirirken tanrı ", "TAVAF’A GEL YARAB", sözleri ile dört milyarlık ehl-i kitaba ve onların inandığı yaratıcıya hakaret edilmiştir. Ayrıca, içerikteki üslûb ile alay etme ve hafife alma, izahtaki " seni göklere erişilmez noktalarda istemiyorum.. yanımda ..yakınımda ..evimde istiyorum...seni kendimde.. kendim gibi istiyorum...." sözleri ile "Tanrı"nın ne olduğu ve zâtı özelliklerinin anlaşılamadığı bir cehâlet örneği sergilenmiştir.
Peki, bu " tanrı " kavramı mitolojik safsata ile izah edilebilir mi? Edilemez! Çünkü yarım yamalak da olsa dini söylemler zikredilmiştir. Burası dini konuların tartışıldığı bir yer olmadığı için alanım olmasına rağmen İslâmi düşüncenin yorumunun ne olduğunu söylemeyeceğim.Belki başka bir zaman ve başka bir yerde.
Sonuç: (Bana göre) Bu şiir edebi değildir.
Bu şiirin içeriği özgürlükler bağlamında değerlendirilemez.
Bu şiire verilen aleyhte tepkiler (üslûbları tartışılabilir olsa da) haklıdır.
Şaire, en hafif tanımı ile; Allah'ı, dini, inançları, yaratıcı ile kul arasında olması gerekenleri bilmemektedir.Kulaktan duyma bilgilerle hareket etmektedir. Semâvi dinler konusunda (inanma ve yaşama zorunluluğu olamasa da) biraz inceleme yapması gerekmektedir.Hele İslâm dini konusunda! İslâm'daki akıl ve nakil dengesini karıştırmış, gerek şiirdeki gerek yorumundaki sözleri ile bu konularda çok cahil olduğunu ortaya koymuştur. Belki kuru cesareti de buradan gelmektedir.
Ve, en önemlisi değerler konusunda sadece kendi doğrularımıza taraf olup, başka hassasiyetleri dikkate almazsak, yarın ya da bir başka gün bizi çok kızdıracak başka bir konuyla karşılaşabiliriz. Adaletli olmak, birbirimize ve ortak değerlerimize karşı daha duyarlı ve saygılı olmak ve bir arada yaşamanın gereklerini öğrenmemiz gerekir.
Site yönetimi ise bir çok konuda olduğu gibi böyle duyarlı konularda daha dikkatli ve adil olmalıdır.
YusufZiyaKarahasanoğlu tarafından 8/17/2008 9:29:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yol düzgün ama altında tuzaklar var. Yazının tarzı hoş ama içinde manâ kıt... Sözler, yazılar; tuzaklara benzer. Tatlı sözler bizim ömrümüzün kumudur. İçinde su kaynayan kum pek az bulunur; yürü, onu ara! (1/86/1060-1063) Mevlana..
seni göklere erişilmez noktalarda istemiyorum.. yanımda ..yakınımda ..evimde istiyorum...
seni kendimde.. kendim gibi istiyorum....
insanım.. insanca diliyorum... insanca yaşayacağım... aklımla.. ille de aklımla...
Yazdığın şiire bak yaptığın yoruma. KEL ALAKA yani....Bu şiir ile ilgili yasal işlem başlatacağız. TCK na göre aleni bir şekilde suç işlediniz ve bunu basın ve yayın yoluyla yaparak suçu arttırdınız....
HAKARET
Madde 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./15.mad) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./15.mad) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin Madde hükümleri uygulanır.
......................
HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK VEYA AŞAĞILAMA
Madde 216 - (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Dert, Allah'ı gizlice çağırmana sebep olduğundan bütün dünya malından yeğdir. Dertsiz dua soğuktur, bir şeye yaramaz. Dertli dua ve niyaz, gönülden aşktan gelir. (3/17/203-204) der.Mevlana. Bu gün yaşanan dertlerin bile bir hikmeti vardır. Maneviyatsız akıl ve akılsız maneviyat ile yaşamak.Çölde bir ağaç büyütmeye çalışmak gibidir.
Şiirin dine bir saldırı, hakaret, küfür... olması bahsine dair TCK da bu hususa ilişkin hüküm 216.maddede bulunmakla birlikte; 218. madde ise '... eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz' denilmektedir. Bu maddeler kapsamında değerlendirildiğinde özetle; eleştiri sınırları içinde kalındığını düşünüyorum, hakaret kastı bulunmadığı inancındayım ilk tahlilde.
Şiiri eleştirenlere şu durum ürkütücü gelmiş olabilir. 'dinimi eleştirme cürreti gösteriyor birisi' Herşey gibi din de eleştirilebilir. Hakaret kastı olmadıkça tabi ki!
Benim de bu sitede yayınlanan şiirlerimde; 'Dekonstrüktivist şiir, Esseni Derste 1, Fesimin Püskülü, Ensest Değil Aşk Şiiri, Yüz ve Sondan Sonra' adlı şiirler.. din ve/veya tanrı eleştirileri ziyadesiyle bulunmakta olup merak edenlerin bilgisine sunarım.
Her türlü sanatın, egemen olan yaşam şekline muhalif olması, ‘sanat’ sözcüğündeki en belirgin ögedir. Sanat, bir aktarım şekli değil, bir karşı duruşun estetik ve politik bakışın becerisidir. Kimsenin göremediğini ya da görmek istemediğini, sanatçı sanat marifetiyle göstermeye çalışır. Bunun en belirgin örneğini tiyatronun kısa tanımında görebiliriz. Neydi bu tanımlama; insanı insana insanla anlatma sanatıdır. Peki, şiire de bu tanımın bir kısmını yakıştırabilir miyiz? Elbette! Şiirde her zaman hakim olan tarif, duyguların öz ve estetik anlatımı, olarak yutturulmaya çalışılmıştır. Yutturulmaya, diyorum; çünkü, şiiri basitleştirmenin, şiiri sıradanlaştırmanın en kolay yolu budur da onun için.
Şiir üzerine yazdığım bir yazımdan birkaç satırı buraya alma gereği duydum.
Sayın Zekeriya Efiloğlu, her zaman ilgiyle izlediğim ve şiirlerini takip ettiğim ayrıcalıklı bir kalemdir. Ancak düşüncelerine saygı duymakla birlikte bu tavrını onaylamam mümkün değil.
Bu tür şiirlere de hoş görüyle bakmamız ve anlamamız gerekir.
Ateist birine herkesin hakaret etmesi doğal oluyor da, birisi kalkıp hakaret dahi içermeyen düşüncelerini şiirleştiriyorsa neden doğal karşılanmıyor, bunu sorgulamamız gerekir.
Eğer eleştirilmesi ve tavır konulması gereken şeyler var ise bunların başında ahlak anlayışı gelir inanaç ya da inançsızlık değil.
İsterse benim de anlayışıma ve inancıma ters düşsün, ben güzel ve yüreklice yazılmış bir şiirin her zaman değerlendirilmesinden yanayım.
Şaire tebriklerimi bırakıyorum.
ÖmerNazmi tarafından 8/16/2008 3:45:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Birkaç üye tarafından Site Kuralları başlığı altında bulunan Genel Kullanım Şartlarının 17. maddesi zikredilmiş ve bahse konu şiirin bu kuralı ihlal ettiği dermayan olunmakla birlikte mevzu bahis 17. maddenin subjektif bir mahiyet arzettiği hangi şiir ve/veya yazının veyahut resimin site üyelerinin ne kadarlık bir kısmının psikolojisini ne derecede bozmasından bahsedildiği, psikolojik veyahut psikiyatrik bir müdahaleyi mucip kılacak bir tesirden mi yoksa daha azına müteallik bir etkiden mi bahsedildiğinin kuralın lafzından anlaşılamadığı, vazolunan normun muğlaklık kesbettiği yönünde şahsımda kanaat oluştuğunu ayrıca işbu siteye duhulüm öncesinde site kurallarını okuyup, anlayıp, devamında üye olduğumu lakin bu 17. maddeyi hatırlayamadığımı, bu maddenin ne zaman konulduğunu merak ettiğimi -eğer hafızam yanıltmıyorsa üyeliğimden sonra konulmuş yada değiştirilmişse bu maddeyi kabul konusunda şahsımın mütereddit olduğunu, bu madde içeriğine yukarıda izah ettiğim sebepler doğrultusunda katılmadığımı ifade etmek isterim. Şiirin bu madde kapsamına girip girmediğine gelince saçma-sapan kaleme alınmış bir madde olduğunu tekraren beyanla genel-geçer bir değerlendirmeye alınamayacak olan bu subjektif kural kapsamına girmeyeceği düşüncesindeyim. Saygılarımla.
burada 1) yaradan ve yaradılan kavramıı bayağılaştırmak ve yaradılanın seviyesine indirgemek var...2) maddi alemdeki kendi zaaflarını, inancını sorgularken diğer insanların dini inancını (yaradan kavramını) sorumlu tutarak ve hakaret ederek sorgulayamazsın...senin özgürlüğün benim (diğerlerinin) özgürlüğümün sınırlarına kadardır...insanlar inandıkları değerler üzerine kurarlar benliklerini,yaşamlarını.bu değerleri yozlaştırıcı yaklaşımlar hoş değil...burası sosyal bir paylaşım alanı...keşke bu sorgulamaları daha kişisel alanlarınızda yapsaydınız...
yanılgılar tarafından 8/16/2008 1:57:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
SANA geliyorum SANA Görmeden, doğduğum gecenin seherini Ellerim değmeden anama, Ve günah izi yokken dudaklarımda, Bebeklere has bir dille ağlayarak, SANA geliyorum SANA Çırılçıplak
Köklerim sığmadı zamana; Silktim ham meyvelerimi utandım da, Bir garip ağaç oldum aşk ükesinde, Kutsal duygularınla donandım yaprak yaprak SANA geliyorum SANA Dal-budak
Ne bir dürüm ekmek var heybemde Ne içecek suyum kana kana... Bir tutam umutla düştüm yollara, Bazan yürüyerek, bazan koşarak SANA geliyorum SANA Yalınayak
Yollar uzadıkça yük ağırlaştı, Ateş düştü gönlümdeki harmana Bıraktım ağrıyı, sızıyı bir yana; Hasretinden ipil ipil yanarak, SANA geliyorum SANA Bir avuç toprak
Seyrettim uzaktan benliğimi ki, Et, kemik, kan değilmiş manâ Habibin hakkına, İsmin hakkına Af dilemek icin ağlayarak, SANA geliyorun SANA Ya HAKK..
Dindar yada ateist kişilerin inançlarını hiç önemsemem ! İnsan olsun yeter, derim! Bu bir şiirdir. Okur ve yorum yazarsın. Ama biz milet olarak konu din oldu mu öyle bir gaza geliyoruz ki gözümüzü kırpmadan canlı canlı adam bile yakıyoruz! Sıra kişisel ya da toplumsal hakkımızı aramaya gelince püffffff!!!..
Şuradaki recm olayındaki birliği memleket sorunlarına ilgide göstersek, bu ülkenın sırtı yere gelmez kesin! Ve şaire taş atanların kaç tanesi kaç tanesi savundukları kadar yaşıyor dini? Bu da merak konusudur !
Komünist şiir yazdı taşlayın! İnançsız bu dine onlara göre hakaret etti, taşlayın! Müstehcen şiir yazdı biri, taşlayın! Bu şiir berbat olmuş, anlamı yok taşlayın! E ne kaldı geriye, merak konusu?
Gerçekçi olalım, bu sitede kimse, ne Nazım’dır, ne Ahmed Arif’tir, ne de Fuzûli’dir!
İnsanlar ve çevre ne der diye eminim ki yorum yazanların yüzde doksanı kendi içindekileri özgürce kaleme alamayan kişiler!.. Şairi cesaretinden dolayı kutluyorum
sofi'nin dünyası diye bir kitap vardır okuyan kiş nekadardı onu da bilmem orda felsefi bir irdelemede masalımsı ağızdan tanrının varlığı ve yokluğu arasındaki sorgulama yapılır küçük bir kız üzerinden sorular ve yanıtlar vardır. başkada birşey yoktur . varlık ve yokluk yanıtı açıklamalardan sonra okuyucunun kendisine bırakılır. bu şiirdede kısa bir anlatımda onun benzerini yaşıyoruz. yani diyalektik tez + antitez= sentez sevgili şairimiz ilk ikilik haricinde bu sorgulamayı yaptırmış şşire ve bir hata dışında enel yazılması gerekirken ayrıştırmış tavaf aynı zamanda kutsanmak olarakda alınabilir bu dize akışkanlığında beni tavafa gel derken şair ben senden bağımsız değilim demektedir. yani bu şiirde tanrı reddi yoktur . tam tersine gelişen dünya ( cehennem) insan ve tanrı bu üçlemede sorgulama vardır. sorgula derken altrını açmakda da fayda var kavimler göçünde yahudiler musayla giderken sürekli bize onun varlığını isbat et derler. kızıldeniz ikiye bölünür mısr tarlalarını çekjirgeler talan eder vs. ve musaya tanrının varlığını ispat etme eylemi başlar. tevrat dört kiteaptan biridir ve kurandada yeri vardır böyle bir tanrı var yok sorgulamasında mucizelere innarak allaha itaat edilir . şimdi böyle bir yaklaşım ne denli doğruysa sev g,ili şairimiz yaklaşımıda o denli doğrudr . ve final zxaten belli ediyor kendini akıl galip geliyor ve tanrıyla insan arasındaki bağlantı netleşiyor biat söz konuısu burdada ben sana inanıyorum anlamında... açıkcası burda yapılan lar yargısız infaz ve ben kınıyorum bu denli ön yargılı yorumları... saygılarımla...
dine sataşma bağlamının dışında şiir yanlıştır..,sevgili admın,üye olmadan bu siteyi aylarca takip ttim seçiciliğimdir,bu siteye üye olmam.. orta çağda değiliz,zeynep güngör hanım da afaroz edilmedi elbette.. sevgili admin,o site kuraları neden konuldu?
Şiir'e görüş ayrılıkları ve görüş ayrılıkları sonucu insanların birbirine sataşması.
Sayın Belgin Ertürk'ün dediği gibi "ALLAH’IN SAVUNULMAYA İHTİYACI YOKTUR." ve kimsenin şiirin özgürlüğüne kilit vurmaya hakkı yoktur ama sonuna kadar eleştirme hakkı vardır!
Herkes kendi düşüncelerini özgürce söyleme hakkına sahipse ve bu platform bu özgürlüğü sağlıyorsa ve her yerde özgürlük diye bağırırken birilerinin özgürlüğünü kısıtlayan yine kendimiz olduğunu görmüyoruz sanırım.
Ve kendi doğrularını eleştiri olarak nitelendiren kişiler başkalarının doğrularını neden yanlış olarak görüp saldırma seçeneceğini seçtiklerini anlamış olmadığımız gibi bu tür bir durumun edebiyatın hiç bir yerinde doğru olmadığını ne zaman göreceğiz.
Yok Cuma günü eklendi şiir, yok ramazan ayına kaç gün kaldı yok mübarek gün yok bilmem ne gibi söylemlerle konuyu nerelere kadar saptırdığımızı görmüş olduk.
Üstelik farklı düşünenlere yani şiire şiir olduğu için bakanlara kendi kafasından uydurduğu düşüncelerle tekrar bu hareketlerine devam edip üstüne şiir günden kaldırılmazsa diye söylemi ulu orta sanki bir şeyleri birilerine ıspatlama niyetindeymiş gibi hissedip karşı görüştekilere hakaret etmeyi eksik etmeyen Sayın Zekerriya Efellioğlu'nun üyeliği tarafımdan iptal edilmiştir.
Fikirlerimize ve inançlarımıza uymayan şiirler hayatımızda her zaman olacaktır elbette. Bu konuda tepkilerimizi en ağır şekilde vereceğimiz durumlarda olacaktır.Zaten her asılan şiire robot gibi tebrikler diyen kimseyide sitemizde görmek istemediğimizide ayrıca belirttik. Ama saldırı niteliğinde olan eleştiri altında hiç bir yoruma ne izin verdik nede bunu yapanları doğruladık.
Ve bu yüzdendir ki Kendisinin izni ile günden çıkardığımız şiirin sahibi Sayın Zeynep Güngör'e anlayışı için teşekkür ederiz.
ANSIZIN tarafından 8/15/2008 8:31:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bir konuyu haklı ya da haksızda olsa sırf müdürü olduğu için savunmak hata üstüne hata yapmak bu olsa gerek ya da aynı bilgisayarları kullanmak: Bu üyenin kullandığı Bilgisayardan son 30 günde giriş yapanlar:[Zekeriya EFİLOĞLU][BAYRAM BAL]
Bu yorumum bu konu hakkında vereceğim son cevaptır.
Dünya imtihanı Allah'ın ismini yüceltme ve Hz. Peygamber'i anlama üzerine kuruluyken, sizin Allah'ın kendisini savunmaya ihtiyacı yok demeniz çelişkidir. Zira bu Müslümanlar için ödevdir. Siz madem üstlenmiyorsunuz size denecek yoktur.
Üstelik farklı düşünenlere yani şiire şiir olduğu için bakanlara kendi kafasından uydurduğu düşüncelerle tekrar bu hareketlerine devam edip üstüne şiir günden kaldırılmazsa diye söylemi ulu orta sanki bir şeyleri birilerine ıspatlama niyetindeymiş gibi hissedip karşı görüştekilere hakaret etmeyi eksik etmeyen Sayın Zekerriya Efellioğlu'nun üyeliği tarafımdan iptal edilmiştir.
Adını bile doğru yazamadığın kişi benim müdürümdür ve siteden sen atmadın kendisi çekildi.Ayrıca değil kimseye hakaret etmek kıyısından bile geçmez. Sadece hakaret edenlere KARADENİZLİLİK Tavrı gereği cevabını verir.
Bu site senin de hala ciddiye almadığın gibi inanca hakaretin merkezi olmuştur ve bu tarz düşünen bizim gibilerin de yeri yoktur.Ben de bir öğretmenim ve yazdıklarından bu sonucu çıkardım. İnsanları suçlamadan önce kendine bakmalısın. Zekeriya Bey zaten ayrılacağını söyledi sen ATTIM diyorsun. Ne kadar da Profesyonel yalan söylüyorsun.
her günahla gelin affedebilirim ama kul hakkıyla gelmeyin demiş Allah…
görüyorum ki Allah’ı savunurken (ki hiç ihtiyacı yoktur buna )bir insanı ne kadar da kırmışsınız…
Allah herkesindir…
buna rağmen tek tek tüm kullarıyla beraberdir …arasına kimseyi almaz…
istese inanmayan tüm kullarını helak eder (inancımız da budur biliriz ki her istediğini yapar) ama bunun bile zamanını bekliyor …ama biz kulları; nasılda cezalandırmaya kalkıyoruz birbirimizi…
yaş ortalamasının oldukça yüksek olduğu bu ortamda daha öncede defalarca yaşanmış olan taraf tutma olayının yaşanıyor olmasını kınıyorum…
kaldı ki şiirin anlattıkları bana da terstir…ama Allah ile yazan arasındadır…
biraz daha birbirimize saygı… ALLAH’IN SAVUNULMAYA İHTİYACI YOKTUR.
belginerturk tarafından 8/15/2008 7:47:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
ben ağladım ... coğrafyama özgü, taşlanınca gözyaşlarını içine akıtan bir serçe tasviri ... susan bir şiir gördüm anne. berivandı belki, anlaşılmayıp haksızlığa uğradığında konuşmamıştı küsmüştü ölene dek ... oysa ; yargı dört kitapta Allah'a mahsustu. kimsenin inancına zeval gelmezdi . ki kurul dilin maddi taşıyıcılığını üstlendiği , onu küvezinden alıp yaşama attığı şiir yada anlatının element olan imgelemlerine neden kalbine sahip çıkmıyordu ?
ben ağladım ... ' birileri birilerini linç ediyorsa linç eden yerine linç edilen ol .daha onurludur' derdin hep anne.
klan biçiminde yaşayanların ; ilk çağlarda evreni son derece kaba özellikleriyle tanıması gibiymiş hala yüzyılımız insanın şiirden korkuşu ve öldürdüğü av'a kurbana dahi onu öldürmek zorunda kaldığı için af diliyorken kızılderililer tragedya ve acı sunağı bu yaşanan.
tek sesi dinlemeye alışkın kulaklar garipser çok sesli orotoryoyu ...
inandığınız kutsadığınız her ne varsa sevgili okuyucular insan aşkına Muhammed aşkına Ali aşkına İsa aşkına ve ve Allah Aşkına ! bu kavgalara son verin.
şiir aşkına !
sevgilerimle...
sema güler tarafından 8/15/2008 8:19:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Tanrılara küfredebilirsiniz çünkü onlar sizin dielediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
Ama lütfen Yaradanımızdan kirli dillerinizi çekin.
ALLAH' a hakaret etmek gibi bir özgürlüğü olamaz kimsenin.
Ne ver ki tarz şiir adı altında saçamalayanlara taviz verenler de en az bu yaziyı yazan kişi kadar suçludur.Bu yazıya kurdela verenler başta olmak üzere .
Günün şiiri seçilirken şiir içerisinde yanlış söylemler olması doğal mıdır? Yahut anlam bütünlüğünün olmaması?
"En-el insanım" ne demektir? "En-el insan" ne demektir?........... Bu ikisinin ne anlama geldiğini istiyorum!!
ya-rab diye bir yazım yoktur!! ya ve rab ayrı yazılır!!! ama seçkici kurul bunu da kaçırmış sanırım!!
Şiirde tanrının Hira'da ayet seviştirdiğini ,kendisini tavafa gelmesini söyleyen şair , inanmadığı tanrıya "Senin cehennemindir aklım dedim" ve "ya rab" şeklinde söylemlerde bulunuyor. Bu ne saygı? Bu ne hoş üslup inanmadığı tanrıya karşı?!! Şiirde söylem bütünlüğü bile yok!! bunun için mi çok beğendiniz yoksa?!!
Bir konu daha var.Din, aile, namus gibi kavramlar manevi değerlerdir Şimdi ben de çıkıp bunlardan birine birşeyler yazsam böyle bize gel falan diye?!!
Şiir maskesi altında bu tip şeylere prim tanınıyor olması ne hoş!! üstüne üstlük günün şiiri seçilebilecek kadar hem de!!.. Öyleyse ben de bu özgürlüğümü kullanmak istiyorum ne dersiniz?? Günün şiiri olabilir mi alt alta yazacağım şeyler?!!!!
Bunun cuması , bayramı falan yok! Nasıl ki şairin söylemine saygı bekleniyorsa; ben de inançlarıma saygı bekliyorum!! Kimse benim inandığım değerlere saldıramaz! Ve kimse bu şiire hoşgörüyle yaklaşmamı bekleyemez!!!
Şairin yaratması diye birşey de yoktur! Şair ancak üretebilir! Bu ikisini ayıramayanların şiir hakkında bunca çok şey söylemeleri de düşündürücü!! Yaratmak fiili insan için değildir. Ancak var olanlarla yeni birşeyler üretebilirsiniz! Önce dili iyi öğrenin!!
Te te o kaa!!
Tanrıya böylesi söylemlerde bulunana hoşgörü isteyenler benim bu söylemlerimden de rahatsız olmayacaklardır herhalde?!!!
Herkese Merhabalar. Öncelikle belirtmeliyim ki. Site Yönetiminin bu paylaşımdan verilen etiketi geri çekmesi 'takdire şayan' bir davranıştır.Kendilerine bu konuda. Teşekkürlerimi iletiyorum..
Ve üzülerek belirtmek istediğim bir gerçek var ki az önce okuduğum haliyle Sn Zaynep Güngör'ün henüz paylaşımı hakkında her hangi bir aydınlatıcı açıklamasının olmadığını gördüm ki bu hoş bir davranış değil ya da başka bir deyişle denilebilir ki 'okuyucu kadar yazarı da' yazılanın ne anlama geldiğini bilmiyor (!) ki yapabileceği bir açıklaması yok (!)
Dünkü kişisel fikrimi yineliyorum bu yazılan ''Nesir'' (anlamlı yazı) yazı değildir '' Şiir'' ise hiç değildir..
Bir takım yorumlarda gördüğüm kadarıyla deniliyor ki bu bir 'Tanrı' sorgulamasıdır. Ben Tanrıyı sorgular tür de hiç bir ifade göremedim içeriği baştan sona kadar 'Tanrıya Emri vaki' bir tavır bir sesleniş söz konudur.
Okuyucu belki ilk an da refleks olarak içeriği çok fazla incelemeden bir tepki göstermiş olabilir.
Bunu göze alarak bir takım düşüncelerimi paylaşmak isterim.
'Çivi çiviyi söktü çarmıhta Hira’da ayet seviştirirken tanrı'' bu giriş de bir üslup yanlışı vardır ' seviştirirken' cümlesi Kutsal bir Olguya hitap edilmemesi gereken bir söylemdir. Bu ibare 'sevgi' söylencesi olsa dahi kullanılmamalıydı. Ayrıca ilk iki dizeyi sorgularsak bu bir 'isyan' kisvesi taşır 'İsa' gerilirken Tanrı umursamazlıkla suçlanıyor tabiriyle açıklanabilir çünkü bu düşünceye açık bir söylemdir.
''Senin cehennemindir aklım dedim Aklımız kıyametin Örtün üstümü'' bu bölümde hiç bir anlam bulamadım kaldı ki akıl cehennem/kıyamet değil ''berraklıktır''.
''Seslendim Aldığım nefesin hatırına İ n s a n ı m Bedevi düşünde var etmedim kendimi'' bu bölüm ise bir nevi aklanma çabası için gibi duruyor ki göze hoş gelmesini engelleyen bir davranış da ''Bedevi düşünde var etmedim kendimi'' derken de bu berraklığı tamamen ortadan kaldırıyor çünkü 'bedeviliği' suçlayıcı bir tavır söz konusu burada da.
/Kutsallaştırmadan sesimi/ Yaşamı yaşama Ölümü ölüme Sonrasını sormadan sonrasızlığa Şüphem yok v a r l ı ğ ı m d a n Amin! ! Bu bölümü ise hiç bir tabir açıklayamaz çünkü anlam teşkil edici hiç bir ifadesi yok zaten en önemli çelişkisi ''yazanın'' burda ortaya çıkıyor ''kutsallaştırmadım sesimi'' ne demektir ben açıklama cesaretini de mantığını da taşımıyorum.
''Çivi çiviyi söktü çarmıhta En-el insanım ey!! Kurdum kendimden Sorma..'' Kendi varlığını kabul edebilir ama Yaradana hangi öfkeyle Kafa tutmaktır anlamış değilim yoksa ''çivilenmeye'' karşı bir başkaldırı mı ?.
''Beni tavafa gel ya-rab Korkma !!''
Tavaf etmenin ne demek olduğunu Zeynep Hn. araştırması gerekiyor diye düşünüyorum çünkü yanlış bilgilere sahip olduğu çok açık..
Evet Şiir özgürdür - olmalıdır
Fakat Özgürlük anlamı olan bir kavramdır. Ben bu yazıda özgürlük adına bir değer de bulamadım.
Özgürlüğe sığınanlar özgürlüğün ne demek olduğunu amacının ne anlama geldiğini anlatmalıdır o halde.
Şiir olarak seçilip dün gece sayfaya ki okura sunulmasını ise anlamış değilim
Seçicisi kimse ve ne anladığını açıklarsa sevinirim.. Saygılarımla..
Yalçın Gözetelik tarafından 8/15/2008 7:37:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
tabidir ki şair adına konuşamam avukatı da değilim ama size özgürlük adına bir şey söylemek istiyorum
bir köprüden geçmek istiyorsunuz ve o köprüde sizden çok iri ve sizi herdurum da dövebilecek bir adam duruyor ve diyor ki "geçemezsin kardeşim"...
şimdi sizin geçme isteğiniz midir size özgürlük sağlayan yoksa o adamın size "peki geç" demesi mi
bence o köprüyü hiçbir zaman geçemeseniz bile sizin içinizde ki geçme isteği sizin özgürlüğünüzdür ve işte asıl herkesin saygı duyması gereken budur...
bakmayın siz tartışmaya girdiğinizde köprünün başında ki adam size elli bin tane ikna edici söz söyleyecek hatta belki kaba güç kullanacak hatta "bu köprüden geçmek için istemek yetmez kardeşim, benim gibi düşüneceksin"de diyecektir...
ama önemli olan sizin içinizden ne geldiğidir ve özgürlük tam da tanımı gereği budur... köprüdeki adamın ne dediği değil... ve takdir edilmesi gereken de budur...
ne yani köprüyü biri tuttu diye karşıya geçmeyecek mi insan...
tam da herkesin yol geçer hanı gibi gidip geçtiği köprüden...
Birtengri, onun adına (kendisinden) yetki aldığını idda eden alakasızların şerrinden emin eylesin !..
Ömer Hayyam, Seyyid Nesimi ve Hallac-ı Mansur'da selefilerce anlaşılmamıştır. Çünü, akıldan nefret edenin "insan tanımı"nda sorun vardır !..
Ya arkadaşlar, sizin söyleminizle, buğzunuz/kininiz bile alem ya valla?!
Aklınızın kini ve kalbinizin buğzu kullanım biçemi/farkını dahi bilmiyorsunuz !..
Kalple düşünemezsiniz, beyinle de acı çekemezsiniz. Bu olmuşsa rahatsızlık vardır !..
İsterseniz yazanı yakalım he? Derisini yüzelim ya da ! Veya asalım !..
Tehdit ve şantajla Birtengri ve din dogmatizmi yapıyorsunuz !..
Birtengri ve saygın elçisinin dini, böyle değil !. Ola ki yanlış yapsa, yapmış olsa dahi şaire, Sizin gibi davranmazdı Tanrı, bu kesin !..
Bir kere hakkınız ve yetkiniz yok !..
Tanrı adına, onun yetkisini kullanmış yetkisizleri kınadım.
Şiirin bütünüseline katılmasam da !
Bu tepkinizi İslam Alemi'nin emperyalizm karşısında, suret-i haktan görünen "Ruhbanlar" eliyle, şu an, elan devam eden zelilliği, miskinliği ve bahtsızlğına da göstermeniz niyazıyla !..
Esenlikler..
Göktürkmen tarafından 8/15/2008 6:24:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
düşünen insanın önüne kılıç kalkanla çıkmak doğru bir uslup değil. şiir özgürlüktür. özgürlük ise özgür bireyin tadabildiğidir ancak. özgür olamayanlar elbette söyleneni düşünmeden öfkeleriyle boğabilirler.
akıl yaradan yaratısıdır...
öyleyse şair yaratıyı sonsuz kullanmalıdır.
ki budur; yapılan. anlamak o kadar zor olmasa gerek...
burda bir özgürçe şiir var dıyorsunuz sizce dine Allah'a karşı olacak şiir yazmak özgürlükse eğer ve şaiir burda başka bir şey anlatmak istiyorsa neden 76 yorum olmasına rağmen ben şöyle demedim diyerek bu insanları üzmekten vazgeçmiyor. çünkü yeni okudum ve yüreğim yorumdu ...
kelimeler bir birine çok zıt
Eşyaların ruhu yok Kendi var diyor yani ALLAH VAR DİYOR.
Bedevi düşünde var etmedim kendimi DERKEN O BEDEVİNİN YARIN AHİRETTE KENDİSİNE ŞEFAAT EDECEĞİNİ BİLİYORDUR UMARIM
Şüphem yok v a r l ı ğ ı m d a n Amin! !
sonrada kalkıp Hira’da ayet seviştirirken tanrı diyor
ŞİMDİ MANKEN VE SANATCILAR MEŞHUR OLMAK İÇİN SOYUNUYORLAR YADA ÜSTSÜZ YAKALANIYORLAR sanırım bu kervane şaiirlerde katılma ihtiyacı duyuyor yoksa şiirde karşısına ALLAH'I almaz ve insanları bu sevyeye getimez
ve sessiz kalmanıza daha cok üzüldüm...
şair öyle yazmalıkı ne dinleri ne dilleri ne insanları karşı karşıya getirip döğüştürmeye eğer güçlü bir kalemsen o zaman birleştiriçi ol sorgulayacaksa insan kendini sorgulamalı yaratanı değil...
neden huzurdan kovulduğunu bilmek lazım melekken şeytanın
VE GÜNÜMÜZE GELMİŞ BİR ŞAİR GÖSTERİN BANA ismi silinmemiş
ve bu ülkede böyle düşünen insanlara pirim verilirken hiç bir ülkede bu ilgiyi görmez bu tarz şiir yazan kişi
sevdiğim bir söz vardır insan vardır kuyu acar insanlar su içsin diye insan vardır kuyu acar insanlar düşsün diye
şimdi siz müslümanları tuzağa düşürmeye calıştınız
sessiz kalarak dinini ve Allahı küçük düşürüçü kelime kullanan
dün gece allah ile yattım tek özde oldum beraber yedi kat göğün dibinde kitabı yazdık beraber
bu dizeler önceden imamlık yapmış sonrada aleviliğe merak sarıp altı ay dağda kaldıktan sonra şehre inen bir şahsa ait. insanın kemini bir bakışta anlayan ve açılan kapıdan giren kişiye "c çık ve bir daha gir " derken beynindeki pis düşünceleri temizlede öyle gel imasını veren bir tipleme ve halen yaşıyor. bu dizelere baktığımız zaman ilk bakışta redd_i inkar söz konusu gibi görünüyor ama özüne indikce . tanrı sevgisinin insandan bağımsız olmadığını da gözlemletiyor . şimdi buna ateist mı bu adam diyeceğiz yoksa halllac-ı mansur gibimi yapacağız enel hak dediği için. kuranı kerimde hadis yokmudur " ben innsanı kendi benzerimden yarattım "diye. her ağacın kurdu kendinden olur misali, insanın kurduda kendisidir . dinmle imanın birde paranın kimde olduğu bilinmeyen bu memlekette bu denli şiire saldırı yerine hoşgörüyle yaklaşıp özüne inmek daha mantıklı bir yaklaşım olmazmı diye düşünüyorum zahir zahirecinin kendisi yok ortada ununu biz eliyoruz. bu ne perhiz ne laha turşusuysa
Kaldı ki,Bedeviler kavim değil göçer kabile mensublarıdır.Şiir,din dil ırk mensubu değildir.Olmamalıdır!
Şair,kendi dilini vermiş sayfaya.Kaldı ki,Urduca bilmediği açıktır.
Şiiri kurdela almak için mi yazıyorsunuz?Çok şaşırdım...
Cidden çok şaşkınım.Beğenmediğimizi ifade etmek çok mu zor?Hele ki dile hakaretler etmek,kendilerince Üstad olduğunu düşündükleri isimler yazılarak icazet alınacağının beyanı,cuma gününe vurgu. İslamiyet her günü kutsal sayar...Yalnızca cumayı değil.
Ne dine,ne dile ne de şiire esaret kimsenin haddi değildir.Hece yazmayanlar şair değil ise,bu ülkede şair olmayan çok ''Şair'' var.
Şair susma hakkını kullanmış ve site yönetimi şiire verilen kurdelayı almış ise;daha fazla sayfayı işgal etmenin anlamı yoktur kanaatideyim.
Antropomorfizm kokuları yayılırken sayfada ve eleştiriler bu derece sertleşmiş iken,
İlk yorumumu tekrar ediyorum
''Felsefenin aracı olan us,vahiyle gelen tanrı bilgisini doğrulayamaz''
''Gerçek ussal olandır''
Allah herşeyi hakkıyla görendir ki,kul bu sebeple vardır...
verda tarafından 8/15/2008 6:48:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
AŞAĞIDAKİ KURALALR BİR YANA 17-) Üyelerimizin psikolojisini bozup karamsarlığa itecek her türlü yazı ve resim yasaktır.
BU BİLE BU GÜNKÜ OLAYIN HAKLILIĞININ KANITIDIR.
sİTE KURALALRINI İYİCE OKUMAYANLAR İÇİN ÖZELELİKLE KOPYALADIM. uMARIM YÖNETİM BU TASARRUFUMU YANLIŞ ANLAMAZ. MAKSADIM PROVAKASYONLARA ENGEL OLMAK. GÖRDÜĞÜM KADARI İLE HALA PROVAKE PEŞİNDE OLANLAR MEVCUTTUR.
Kanuna, ahlaka ve kamu düzenine aykırı içerik iletmek, Mesaj servisini kullanarak tehdit etmek, sövme vb. fiilleri işlemek, kişi veya kuruluşların gizli bilgilerini yayınlamak, Ticari, reklam ya da promosyon materyalleri iletmek, iletinin gönderildiği kişinin haberleşme özgürlüğünü kullanmasını engelleyecek sıklıkta ileti göndermek uygunsuz, yalan veya iftira içeren ileti ve bilgileri göndermek, Üçüncü kişilerin fikri mülkiyet haklarını zedeleyici ileti göndermek.
3-) Başkalarının haklarını çiğneyen, yasadışı söylemler içeren, içinde tehdit edici sözler ve sövgüler bulunduran, kişilere ya da kurumlara gerçek dışı suçlamalarda bulunan, özel veya genel yaşama tecavüz niteliği taşıyan, edebiyat dışı kalem kavgası yaratan, sitemizin huzurunu tehdit eden, yasadışı örgütlerin sözcülüğünü ya da destekleyiciliğini yapan yazılar eklenmesi yasaktır. Yazı sahipleri yazdıklarından hukuki olarak tek sorumlu olup, sitemiz bu yazılardan dolayı hiçbir hukuki sorumluluk kabul etmez. Bu tip yazılar uyarılmadan silinecek ve yazı sahiplerinin üyelikleri iptal edilecektir.
10-) Sitemizde herhangi bir üyemiz kendi şiirine hikâyesine yapılan din, ahlak, görgü ve hukuk kurallarına uygun bir yorumun silinmesini istediğinde en az iki site yöneticisi operatör tarafından içerik değerlendirilerek yorum silinebilecektir.
11-)Devletin bütünlüğünü Türk aile yapısını bozucu ve zedeleyici yazı, şiir, hikâye ve yorum eklenemez
14-) Sitemize, üye olan herkes site kurallarını kabul etmiş sayılır.
17-) Üyelerimizin psikolojisini bozup karamsarlığa itecek her türlü yazı ve resim yasaktır.
edebiyat ve hoşgörü sınırlarımızın ne kadar dar olduğunu üzülerek izliyorum...
kimseye edebi bir yazının ne olduğunu ne olmadığını anlatmayacağım ama söylemek istediğim bir şey var...
bir şair bir şiir yazmıştır ve bu şiir günün şiiri olmuştur ve bir çok kişi bunu beğenmemiştir bir kısmı da beğenmiştir neden diye sorduğumda cevapların hiçte edebiyat tarafından olmadığını aksine inançlara bir saldırı olduğunun söylendiğini görmekteyim diyelim ki ben ateist olsaydım yazılan onca din içerikli şiir benim de inançlarıma ters olmayacak mıydı? ya da diğer dinlere karşı olan söylemler diğer insanların inançlarına saldırı olmayacak mıydı?
peki şimdi bu “ötekileştirme” çabaları nedir?
inanç kişiye özgüdür ve herkes kendi anladığı gibi inançlarının gereğini yapar ya da yapmaz
dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyorum tam bir linç havası esiyor yorumlarda ve bu edebiyatçılara hiç yakışmayan bir tavırdır onlar özgürlüklerden yana tahammüllü yaklaşan insanlardır üstün ruha sahiptirler ve asla ne olursa olsun diğer bir insanı "öteki" konumuna getirmezler özellikle bir şiir üzerinden bir şairi…
ayrıca hepimiz aynı görüşte olmak zorunda da değiliz...
kurul bence çok iyi bir tercih yapmıştır, tebrik ediyorum... neden mi? çünkü aykırı bir dili bir şiiri güne getirerek edebiyatın sınırsızlığını sonsuzluğunu bize göstermiştir… ayrıca unutmayalım ki dile gelmeyen görüşler en tehlikeli görüşlerdir şair burada tam bir oto kontrol dışı bir tavır sergilemiş ve düşüncelerini (ne olursa olsun) cesur bir şekilde dile getirmiştir… siz sanıyor musunuz ki böyle düşünen sadece odur bunu düşünüp de dile getiremeyen çok insan olduğunu düşünüyorum bu anlamda şairin cesareti takdir edilmelidir…
bu söylediklerim bu şiirin kabul edilmesi anlamına gelmez elbette ki herkes görüşlerini sunacaktır ama şiire yöneltilen görüşlerin hele dini görüşler olarak böylesine sıradan bir yaklaşımla savunulmaya kalkılması hele 24 saat sonra hiç kimsenin hatırlamayacak olması kopartılan yaygaranın ne kadar sıradan ve anlamsız olduğunu bize göstermektedir…
Üzerinde fırtına kopan şiir ilk gün 12 yorum almış Asıl bu olay günün şiiri olunca başlamış Şiiri çöpe atalım şairde durumunu ortaya koymuş diyelim (sessiz kalışından memnun olduğu belli) asıl mesele günün şiiri olmasında edebi yönüde olmamasına rağmen Oradan da kalktığına göre mesele kalmamalı Bu durum uzadıkça meşhur olmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor sonra yeni salman rüştüler çıkar Türkiyede daha çoktur bunlar.
çok yazık edebiyat sitesinde olanlara bakıp üzülmemek elde mi acaba imanın ik satır şiirde aranması ve yargızsızca kişilerin tanrıcılık oynaması adına şiiirin kaldırılması bir şiiri bile taşıyamadık yazık çok yazık kalan sağlar sizindir hayırlar ola cümlesine..
Mübarek üç aylarda, Müslümanlarca mübarek olan berat kandilinin hemen öncesinde hangi maksatla buraya asıldığı belli olan bu şeytani çalışmanın siteden kaldırılmasını talep ediyorum.... Bu eylemin amacı inançlı insnaların inançları ile dalga geçmektir. Kimsenin de bir edebiyat sitesini kullanarak bunu yapmaya hakkı yoktur. Anayasamızın vazgeçilmez maddesidir. "Bir kimsenin özgürlüğünün başladığı yerde diğerininki biter" Özgürlük adına insnaların dini inanışları rencide edilemez. Burada sadece müslümanlıkla değil diğer dinlerle de dalga geçiliyor. Şiir yazmak ciddi iştir , sorumluluk ister, Zeynep şiir yazamıyorsa ara versin, ille bir şeyler karalamak zorunda değil.
Ve bunu seçki olarak seçenlerin de hangi kriterler ve hangi maksatla bu yazıyı seçki seçtiklerini bütün edebiyat defteri okurlarına açıklamalarını rica ediyorum. Eğer okura ve inanca gerçekten değer veriyorlarsa eğer. ...
Medeniyet adına! Lütfen saygı!
KargülüALMILA tarafından 8/15/2008 3:51:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
evet şiirin dili dini ırkı olmaz (!) İyi de inanca saygı nerede. Herkes her içinden geçeni şiir diye yazarsa birisi de çıkıp sizin VARSA EPĞER değerlerinize küfredercesine bir takım kelimeleri alt alta getirirse ona da böyle saygı mı duyacaksınız. Sanmıyorum!
Evet burası bir edebiyat sitesidir. Edepten gelen edebiyat ise edepli olmayı ve inanca saygıyı gerektirir . Edepsizliklerin ŞİİR adı altında lanse edilmesine ise DÜNYADAKİ hiç bir edebiyatın ihtiyacı yoktur....
ŞİİR insanın gönül aynasıdır. Gönül aynası; art niyetsiz olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilesin.
edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül edebi teşkil etse de , burada susmak doğru değildir.
Lütfen şu mübarek günlerde bari inançlarımıza saygılı olalım ve içimizdeki provakatörce eylemlere meydan vermeyelim. Ha sizler bu şiiri sevmiş olabilirsiniz. Baştacı da edebilirsiniz. Ben saygı duyarım bu düşüncenize. Ama şiire değil, sizin düşüncenize saygı duyarım. Fakat bu site sadece sizlerden ibaret olmadığı için, kaldırılmasının da çok isabetli bir karar olduğunu bilmelisiniz ve lütfen SİZLER DE inanan insanın inacına saygı duymalısınız. En az bizler kadar. Lütfen.....
Medeni insanlar (!) lütfen medeniyetin en önemli hususu olan SAYGIYI unutmayalım VE MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE SALYANGOZ SATMAYALIM.......
KargülüALMILA tarafından 8/15/2008 3:40:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sizin birçok şiirinizi severek takip ettim çoğu zaman...Ancak bu şiiriniz için aynı düşüncede değilim...Sizin inancınız bu coğrafyanın genel anlamdaki inancından farklı olabilir bundan dolayı sizi kınamak yada yargılamak gibi bir haddimizde yoktur...Herkesin kendi vicdanı...İçerik anlamında her hali ile kutsal olana saygısızlıktır...Zamandan ve mekandan münezzeh olana böyle seslenilmez ki bu sadece bir yönü olayın. Zaten sayı Tutkun DURUKAN hocam gerekli özet açıklamayı yapmış...Şuan Balıkesir de ülkemizin en kıymetli şairleri toplanmış bulunuyor başta Cemal SAFİ olmak üzere...Sayın DURUKAN 10 yılı aşkın süredir CEMAL SAFİ nin öğrencisi bir edebiyat ve müzik araştırmacısıdır aynı zamanda...Bunu hatırlatıyorum çünkü sanata dar bakıyor düşünceleri ile uzaktan yakından alakası olmadığını belirtmektir bunu söylerken amacım...Ama gerçekten çok merak ediyorum Tutkun hocam bu şiiri o büyük emektarlara okutunca ne diyecekler acaba... Kimbilr belkide farklı bir misyonun içindesiniz bilemiyorum ama bunun için şiiri kullanmak büyük talihsizlik...Edebiyat siteleri içinde bu site gibi bir site daha yok gerçekten..Bunun için yönetime teşekkür ediyorum...Kutsal olana duydukları hassasiyet için de ayrıca teşekkür ediyorum.Bazı şeyleri kirletmeden bu güzelliğin tadını çıkaralım lütfen.Kutsal olana saygısızlık yapmak kimseye birşey kazandırmaz hatta tam tersi.
Zeynep hanım bu şiiriniz şirk olmuş bir açıdan... Ama bu sizin inanışınız ve temel islami bilginizden kaynaklanıyor olabilir... Ben böyle bir şiir yazmayı bırakın isyanlı şiir yazdığımda dahi korkuyorum... ki siz korkusuz olabilirsiniz...Ama elbet korkacağınız zaman gelecektir...
Ya evet durun ben de fikrimi değiştirdim Kyrie adlı üye çok haklı. Vaaz dinletmeyelim.
Ve şunu da belirteyim şirk koşulmuş bir şiirin içinde yerim yok benim. Evet dini dili ırkı olmaz ama şirk olgusu girince her şey değişir. Evrensellik özgürlük başkalarını kısıtlamamaktır. Biz sizi serbest bırakalım sizde tanrınızla pardon tanrı benliğinizle tebriklerinizi kabul edin.
Ne alakası var şimdi....Cumaları şiir yazmayın mı denilmiş....Mübarek Cuma Gününe saygı gösterilsin denilmiş...Siz de benim dedem de hacı diyenlerdensiniz herhalde....Şaşırttınız beni....
Yorumları okudum ve açıkçası çok şaşırdım. Dini inançlarımız bir şiirin seslenişiyle yerle bir olacak kadar zayıf mıymış da bu denli yüklenmişiz iç dünyasından kendi tanrısına seslenen bir kalemin sivri ucuna...
Kadınım ve hiç cuma namazına gitmedim ve fakat bu sayfada bugün çok vaaz dinleyeceğiz, bu açık. İnanılmaz, şaşırtıcı ve hatta bir edebiyat sitesi olduğunu hatırlayınca komik de üstelik. Oysa burada yalnızca bir şiir var.
Şiirin dini, şiirin ırkı, şiirin medeni durumu, kimlik numarası falan yoktur. Şiirin dil'i vardır ve sahibi, istediği şekilde kullanır bu dili.
Recm'i bırakalım, ayıp!
Beğenediysek tebriğimizi bırakıp gideriz.
Beğenmediysek, şiiri sorgulama hakkına da sahibiz. Şair'i değil! Ah şunu artık bir anlasak....
"Fakat bu site sadece sizlerden ibaret olmadığı için, kaldırılmasının da çok isabetli bir karar olduğunu bilmelisiniz ve lütfen siz de inanan insanın inacına saygı duymalısınız. En az bizler kadar. Lütfen..... Şimdi bir toplantıya katılacağım. Umarım bunun kaldırılması bir provakasyona dönüşmez. Döndüğümde cevabınızı okurum sayın KYRe.."
Öncelikle saygılı üslubunuz için teşekkür ederim.
Sn Kargülü Almila, Site bizden ibaret demedim. Yorumuma yine dönün ve bakın demiş miyim böyle birşey? Siz- biz şeklinde bir ayrıma sürükleyerek çok bıçak sırtı bir konuya çekmeye çalışmışsınız. Siz şiiri din, inanç, hakaret vs şeklinde algılamışsınız; ben ise sadece bir şiir çerçevesinde düşünüp cesur ifadeler ve iyi bir şiir olarak algıladım. Burada inançlarıma kadar saldırılmasını gerektirecek bir ifade yok. Kimsenin inancına saldırdığımı da sanmıyorum. Ben, şaire bu denli yüklenilmesinin çok saçma bir tepki olduğunu vurguladım kendimce. Sayfa sayfa hakaret yazılmış, kimse gık dememiş, ben de üç dört cümle ile şiir ve durum hakkındaki fikrimi belirttim, inançsız ilan edildim, çok tuhaf, çok acı, çok yaralayıcı. Lakin mühim değil. Şahsım adına mühim değil. Benim inancım, şiire olan bakışımla ilintili değildir. Şiir başka bir şey...
Sn Efiloğlu, Öncelikle bana ve yakın arkadaşınız olmayan herkese saygı icabı "siz" diye hitap etmelisiniz. İkinci olarak internet ortamında büyük harfle yazmak bağırmaktan sayılır, bunu da biliyor olmalıydınız. Üslubunuz şaşırtacak derecede çirkin.
"Kadınım ve hiç cuma namazına gitmedim ve fakat bu sayfada bugün çok vaaz dinleyeceğiz, bu açık. İnanılmaz, şaşırtıcı ve hatta bir edebiyat sitesi olduğunu hatırlayınca komik de üstelik. Oysa burada yalnızca bir şiir var....CUMADAN VE VAAZDAN RAHATSIZ OLDUĞUNU YENİ ÖĞRENDİM. BUNDAN ANCAK MÜSLÜMAN OLMAYANLAR RAHATSIZ OLUR....EDEBİYAT EDEPTİR HAKARET DEĞİL...."
Cuma'dan ve vaazdan rahatsız olmam. Camide olursa. Gelin görün ki ben bir şiir ve bir edebiyat sitesi demişim. Sözlerimi çarpıtmakta bile başarısız olmuşsunuz. Artı elhamdülillah müslümanım ve fakat ben müslümanlıkla şiir ilişkisini çözemedim. Ve müslüman olmayadabilirdim. Bu düşünceme saygı göstermeme hakkınızı doğurmamalıydı. Herkes fikrini söylemiş ben de söyledim. Bu cümleniz dava konusudur bunu bilin. "Şiirin dini, şiirin ırkı, şiirin medeni durumu, kimlik numarası falan yoktur.
Şiirin dil'i vardır ve sahibi, istediği şekilde kullanır bu dili. ...BENİM DİNİME VE BAŞKA DİNLERE HAKARET EDEMEZ ŞİİR....İSTEDİĞİ GİBİ KULLANIRIM HAKKINI KİM VERMİŞ...."
Hoşunuza gitmeyen bir şey okuduğunuzda hep bu tepkiyi mi verirsiniz? Bu şiiri yazan insanın- ki hiç tanımam- bir haysiyeti var. Ben yorumların haddini ve amacını ciddi şekilde aştığını vurgulamak istedim. "Recm'i bırakalım, ayıp!...AKLINIZA BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR MU? ...BURADA RECM Mİ KONUŞULUYOR SEN YORUMLARI BEĞENMEDİN DİYE RECM Mİ OLDU YANİ...SİZ DE ŞEYTANLIĞI BIRAKIN...."
Burada recm konuşulmuyor, davranış biçimi bana recmi hatırlattı, ben de söyledim. Sorun nerede? "Beğenmediysek, şiiri sorgulama hakkına da sahibiz. Şair'i değil! Ah şunu artık bir anlasak....ZATEN ŞİİR SORGULANIYOR....AMA ÇOK ANLAMIŞA BENZEMİYORSUN."
Yorumları tek tek inceleyin, böyle bir şiiri yazan şair diye başlıyor cümleler. Ve çoğunda ciddi hakarete varan ifadeler içeriyor.Okuduğumu anlarım; altı yaşımdan beri.
"Beğenediysek tebriğimizi bırakıp gideriz....BURASI KAMUYA AÇIK BİR SİTE...AMA EĞER SİZİN AİLE ŞİRKETİNİN SİTESİYSE BİZİM SÖZ HAKKIMIZ YOK. O ZAMAN ONU İTİRAF EDİN...."
Bizim aile şirketi? Bu cümlenizin karşılığını site yönetimine sorun bakalım bizim aile şirketi miymiş? Ve değilmişse siz bu siteden gideceksiniz. Ya da gönderilmezseniz ben gideceğim. Zira saygısızlığın had safhası ve ciddi bir itham içeren bir cümledir. Boğaz dokuz boğumdur Sn Efiloğlu, düşünmeli insan... Sonra basmalı entera. Siz, kamuya açık bir sitede bir şiiri beğenmeyip terk eder giderim kaldırmazsanız iddialı cümlesini kurabilme özgürlüğüne sahipseniz, ben de beğenidysek tebriğimizi bırakır gideriz. İnsan, hele ki şair olan ve bu sebeple daha hassas ve duyarlı olanlar olarak bu şekilde davranılmalıydı kişisel fikrimi belirtebilirim.
"Yine de bir umut hala....UMUT KAPILARINI KAPAT SONRA DA UMUT BEKLE....BU ŞİİRİ SEN SEÇMEDİN UMARIM....AÇIKÇASI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM......"
Bir şiir için kıyametler koparılmasını anlayamadığımı ifade eden yorumumdan şiiri benim seçtiğimi çıkarıp ve bunu "sen mi seçtin şeklinde bir üslupla vah vah vah hiç ummazdım gibi bir laubalilikle "kamuya açık" bir sitede, diğer üyelerin de kafasını karıştırabilecek bir beyanatta bulunmak ciddi ayıp, ciddi gaflet, ciddi hadsizliktir. Asıl hayal kırıklığını bana siz yaşattınız. Ama şaşıra şaşıra şaşırmayı öğrendim demiştim bir şiirimde bir vakit... İşte böyle gözlemler birikince yazılıyor onlar.
Yorumları okudum ve açıkçası çok şaşırdım. Dini inançlarımız bir şiirin seslenişiyle yerle bir olacak kadar zayıf mıymış da bu denli yüklenmişiz iç dünyasından kendi tanrısına seslenen bir kalemin sivri ucuna...HAYIR İÇ DÜNYASINDA RABBİMİZE HAKARET EDEN BİR KALEM.
Kadınım ve hiç cuma namazına gitmedim ve fakat bu sayfada bugün çok vaaz dinleyeceğiz, bu açık. İnanılmaz, şaşırtıcı ve hatta bir edebiyat sitesi olduğunu hatırlayınca komik de üstelik. Oysa burada yalnızca bir şiir var....CUMADAN VE VAAZDAN RAHATSIZ OLDUĞUNU YENİ ÖĞRENDİM. BUNDAN ANCAK MÜSLÜMAN OLMAYANLAR RAHATSIZ OLUR....EDEBİYAT EDEPTİR HAKARET DEĞİL....
Şiirin dini, şiirin ırkı, şiirin medeni durumu, kimlik numarası falan yoktur. Şiirin dil'i vardır ve sahibi, istediği şekilde kullanır bu dili. ...BENİM DİNİME VE BAŞKA DİNLERE HAKARET EDEMEZ ŞİİR....İSTEDİĞİ GİBİ KULLANIRIM HAKKINI KİM VERMİŞ....
Recm'i bırakalım, ayıp!...AKLINIZA BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR MU? ...BURADA RECM Mİ KONUŞULUYOR SEN YORUMLARI BEĞENMEDİN DİYE RECM Mİ OLDU YANİ...SİZ DE ŞEYTANLIĞI BIRAKIN....
Beğenediysek tebriğimizi bırakıp gideriz....BURASI KAMUYA AÇIK BİR SİTE...AMA EĞER SİZİN AİLE ŞİRKETİNİN SİTESİYSE BİZİM SÖZ HAKKIMIZ YOK. O ZAMAN ONU İTİRAF EDİN....
Beğenmediysek, şiiri sorgulama hakkına da sahibiz. Şair'i değil! Ah şunu artık bir anlasak....ZATEN ŞİİR SORGULANIYOR....AMA ÇOK ANLAMIŞA BENZEMİYORSUN.
Sanmam ya;
Yine de bir umut hala....UMUT KAPILARINI KAPAT SONRA DA UMUT BEKLE....BU ŞİİRİ SEN SEÇMEDİN UMARIM....AÇIKÇASI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM......
BEN SADECE SAYGI DİYORUM...İNANCIMIZA HEPİMİZİN İNANCINA....
evet şiirin dili dini ırkı olmaz.. İyi de inanca saygı nerede. Herkes her içinden geçeni şiir diye yazarsa birisi de çıkıp sizin varsa eğer değerlerinize küfredercesine bir takım kelimeleri alt alta getirirse ona da böyle saygı mı duyacaksınız. Sanmıyorum! Evet burası bir edebiyat sitesidir. Edepten gelen edebiyat ise edepli olmayı ve inanca saygıyı gerektirir . Edepsizliklerin ŞİİR adı altında lanse edilmesine ise hiç bir edebiyatın ihtiyacı yoktur.... ŞİİR insanın gönül aynasıdır. Gönül aynası; saf olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilesin. edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül edebi teşkil etse de , burada susmak doğru değildir.
Lütfen şu mübarek günlerde bari inançlarımıza saygılı olalım ve içimizdeki provakatörce eylemlere meydan vermeyelim. Ha siz bu şiiri sevmiş olabilirsiniz. Baştacı da edebilirsiniz. Ben saygı duyarım bu düşüncenize. Ama şiire değil, sizin düşüncenize saygı duyarım. Fakat bu site sadece sizlerden ibaret olmadığı için, kaldırılmasının da çok isabetli bir karar olduğunu bilmelisiniz ve lütfen siz de inanan insanın inacına saygı duymalısınız. En az bizler kadar. Lütfen..... Şimdi bir toplantıya katılacağım. Umarım bunun kaldırılması bir provakasyona dönüşmez. Döndüğümde cevabınızı okurum sayın KYRe..
ama lütfen medeni insanların en önemli hususu olan saygıyı unutmayalım....
ADETİM DEĞİL GÜNÜN ŞİİRLERİNİ OKUMAK(Haklıymışım meğer) BU GÜNDE ÖYLE OLDU BİR ARKADAŞ UYARDI DA BİR BAKIVERDİK Yazan yazmış diyelimki fikir hürriyeti Asanda asmış! Bunca inananların inancını pes doğrusu Beraat'a girerken Ramazana giderken Salman rüştüler içimizdede var malesef Onlara paye verenlerde.
BİR fikirleri olsada düşünsek üzerinde Bulamadım cevap verecek düşünülecek bir yön
O dansı cehennemde yaptırırlar merak etme Bedevi diye küçük gördüğün 63 sene seni düşündü nasipsiz!
Evet mükemmel bir kavanoz şiiri....Yani bir kavanoza cümleler atılmış ve rastgele seçilmiş alt alta dizilmiş...Biraz nokta biraz virgül tamam işte....Açın bakalım tarihimizi bir tane buna benzeyen bir garibe varmı bizde...Yunusu, Mevlanayı, Pir Sultanı, Aşık Veyseli, Karacoğlanı, Nefiyi, Neyzeni, Eşrefi ve daha bir çok üstadın oluşturduğu geleneğe ihanettir bunlar....Site yöneticisi Habip Beyi göreve çağırıyorum....Artık pes yani bu akdarda olmaz.....Eğer bu şiirse biz ne yazıyoruz.... Ben bu gün bu siteyi ve seçtiği şiiri Balıkesir Akçayda şiir organizasyonu yapan Başta Cemal Safi üstadımız olmak üzere ordaki tüm şairlere göndereceğim bakalım ne diyecekler.....iyice ayağa düşürdünüz bu işi......Ayrıca Allah herkesin kutsal bir değeridir....Bu kutsalı böyle saçma sapan ifadelerle kullanamazsınız.....
Kendini kandırma göz göre göre Havanla bozulmaz bizde ki töre Attığın tek adım basmıyor yere Hayal aleminde geziyorsun sen
Nedim, Nefi, Neyzen, Baki’nin derdi Yunus’la bu sanat kemale erdi Takdirin tarihi yerlere serdi Ayaklar altında eziyorsun sen
Söze düşmüş Köroğlu’nun sertliği Örnek olmuş Pir Sultan’ın mertliği Bulamadın adam gibi dörtlüğü Aklına eseni yazıyorsun sen
Attila İlhan’la, Halil Soyuer Bağrına bastığı toprağı ne der Biraz olsun Ustalara kulak ver Gönül erbabını üzüyorsun sen
Sonsuz kudret sahibinin kendi yarattığı bir varlıktan korkması? Bu aynı İsrailoğullarının, neredeyse kendi tanrılarından üstün olduğunu söylemesi gibi. Bu şiirin tasavvufi bir tarafı da yok. Hem yaratıcıya sanki bir erkeğe seslenir gibi, korkma benden demek. Gülemiyorum. Sadece insanların kendi kafalarında meydana getirdikleri eksik ilah anlayışının emmaresi mi? Ki bizim inancımızda yaratıcı, asla herhangi bir yaratılana benzemez. Cinsiyeti yaratandır, cinsiyet sahibi değil. Yaratıcının sevgisini ümit ve korku arası bir boyutta gönlünde hissetmeye çalışmak varken, meydan okurcasına bir sevgi (!) İnsanın eti ne kemiği ne. Çarmıha gerilen Yehuda adında bir havari olacak. Hz. İsa bizim inancımızda göğe çekilmiştir. Bu bir İslam değil de, İsrailiyat tesirli bir şiire benziyor. Hümanizm deyip duruyoruz. İnsanın gönlü putlaştırılırsa olacağı bu sanki. İnsan edebiyatı bu dünya yolculuğunda yanlışa sapmamak, hayatı anlamak ve anlamladırmak için öğrenir biliyorduk. En'el- Hakk demek böyle olmazdı. İnsan tanrıyı yaratamaz. İnsan metinlerinde, diğer insanların zihnindeki ilah anlayışını öldürür ki, kendi ilah anlayışını ikame etsin... Bu ilah anlayışı ne hikmetse hep siyonist Freud ve Irwin YALOM cümlelerini andırır. Bir fıkra var,
Bir cuma günü milletin Allah göktedir deyişine tepki koymak ister bir imam. Cuma hutbesinde de bu konuyu dillendirecek. Öyle ki Allah'ın kudretinin sarmadığı yer mi var? O gün Bektaşi Dedelerinden biri nasılsa camiye girmiş, imam efendi konuşuyor: "Allah ne yerdedir, ne göktedir, ne sağdadır, ne soldadır" demiş, tam da Allah'ın kudreti sonsuzdur, onun erişmediği, kapsamadığı bir yer yoktur, o eksik sıfatlardan ötedir diyecekti ki, Bektaşi Dede, şakınlıkla atılmış, "Bre cemaat- i müslimin, bu densiz herif Allah yok diyecek de alıştırarak söylüyor, ulan!" demiş.
ALİ RIZA DUMAN tarafından 8/15/2008 10:24:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
şiirde ne anlatılmak istendiğini gerçekden bende anlamadım defalarca okumama rağmen anladığım sadece inançsızlık yada inanç kavramını yanlış anlamışlık yada şöylede denebilir kişinin inancı kişiye göre değişebiliyor tabi ben şimdi burda bu satırları yazanı kınamıyorum kendi görüşleri kendi fikirleridir fakat saygı duymuyorum. ancak burda yazılanlar yazanın yalnız kendi iç dünyasının yansıması değilde bişeylere kinaye yazılmışsa işte o zaman kınıyorum...
Popilizmden başka bir şey değil. Ne edebi bir yönü var şiirin ne de ede(p)bi. Dikkat çekmek adına, tamamen orjinallik olsun diye karalanmış, edebiyattan yoksun bir şiir. Ki zaten yorumlarda bunu gösteriyor. Beğendim ve edebi olarak güzel diyen arkadaşlardan şiirin çözümlemesini rica ediyorum. Zira onca şiiri anlarken bunu anlayamama cehaletindeyim(!) şu an. Anlayanlar anlatsın ki bizde anlayalım.O kadar tebriğe , beğeniye layık(!) yönünü. Burda konu şiirdir, anlam değil belki ama anlatış şekli, biçimi ve edebi vardır. Artı şiirsel bir dizilim, şiirsel bir anlatım adına birşey bulamadım ben. İmgeye boğulmuş laf kalabalığı.
Müslüman mahallesinde salyongoz satmak gibi birşey bu. Hayret ki ne hayret. Korkma deniyor bir de kafa tutarca. Bu ne cüret? Rabb bizi şirke girmekten ve müşriklerden olmaktan korusun. Bence konuyu fazla uzatmadan Kafirun suresi ile noktalayalım. Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim taptıklarıma tapıcı değilsiniz. Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır" Kafirun/1.2.3.4.5.6.
mutedildalgalı tarafından 8/15/2008 9:56:08 AM zamanında düzenlenmiştir.
mutedildalgalı tarafından 8/16/2008 9:15:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
Rabbim bütün insanlara inanma veya reddetme hakkını vermiştir.İnsanlar özgürdür bu anlamda. Dileyen dilediğini yaşar. Ama birde "edep" vardır bunu örneklerini bir çok şiirde görürüz. Ben okudum, şiir bulamadım, şiirinde edebiyat tarihinde aldığı bir yol, geçirdiği maceralar kazandığı yeni biçim ve içerikler var. Bunları takib etmediğimiz zaman ne yazık kendimizi bir kaç çarpıcı sloganla süsleyerek tekrarlamaktan öteye gidemeyiz
Günün şiiri olarak seçenlerin kriteri neydi? Edebi güzelliği mi, şiirdeki teknik özelliği mi? O yerleri keşke ben de görebilsem...
İnsanların kutsallara, inanç değerlerine saldırarak meşhur olma gayretleri maalesef çok alkış aldı, geçmişte de günümüzde de prim verenler çok oldu.
Tebrik edenler, şiiri yazanın cesaretini takdir edenler küfre ve inkara ortak olma noktasında nasıl bir duygu içindeler acaba?
İnkarı, isyanı tebrik ve taltif edenler Hz. Ademden beri devam edip gelen iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, güzel ile çirkinin savaşında hangi cephedeler? Hangi ateşe su, hangi ateşe odun taşıyorlar?
Korkma! diye tavafa çağırdığınız sizin kendi yarattığınız bir put bir nesne ise sözüm yok,
EĞER BENİM İNANDIĞIM ALEMLERİN RABBİNİ ÇAĞIRIYORSANIZ, KUSURA BAKMAYIN İNANCIM GEREĞİ BU ŞİİR DİYE YAZDIKLARINIZIN TAMAMINI KÖKTEN REDDEDİYORUM. "LEKÜM DİNÜKÜM VELİYEDÎN"
HüseyinGazi tarafından 8/15/2008 9:03:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aşırı olanın nefreti de, sevgisi de kördür! iftar/tefrit/istişare diye söyleniyor.
Bazı şeyler ışıktır, ışık renktir, ışık vericilerimizi karartmamalı, kara veya gri güzel değildir çünkü ! En azından renkszlik gibi bir ortamda yaşama riskini gözel almalısınız !
Hallac, Nesimi'ye özenmiş şair/şiir.. Öznel diyenlere şunu da söylemeli: genele öznel ve nesnelin farkını düşünelim.
Başarılar dilerim ve kutlu/yorum günün şiirini..
Saygılar..
Göktürkmen tarafından 8/15/2008 9:02:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben şiir yazmak için ,çok fazla çaba sarfettiğimi anladım bu şiiri okuyunca.Hem mana, hem içerik,hem de konu ve sarfedilen cümleler bakımından sizi kınıyorum .
N.HATUN tarafından 8/15/2008 8:55:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bir evliya EN-EL HAK dedi. Onu anlayamadılar. Ve astılar. Oysa o evliya idi. Ne büyük bir ruhtu. Şimdi bu şiiri yazan kişi tövbe haşa Hakk'a gel beni tavaf et demiş. Yani az önce anlattığım evliyanın lafından binlerce kat daha ileri seviyede bir laf etmiş. Bu durumda şiiri yazan kişi çok kutsal ve hatta bir evliyadan daha kutsal(!) insan olacakki bu lafı söyleyebilmiş. Kendisiyle tanışmak isterim (!) Çünki kendisi şahsıma uhrevi anlamda pek çok dersler verebilir, katkıda bulunabilir (!) Ben bu şiirin özüme yapılmış bir hakaret olduğunu söylüyorum ve ısrarla kınıyorum.
helimergin tarafından 8/15/2008 8:36:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben bu şiirin edebi olarak hangi teknik ve yeteneklerle bezendiğini öğrenmek isterim. 8 yaşımdan beri şiir okurum. 28 yaşımdayım. Türk ve dünya edebiyatının hemen bütün özelliklerini, tekniklerini bilirim. (Her ne kadar kendim yazamasamda) Lütfen birisi bana açıklasın. Bu şiirde hangi edebi kaabiliyet var. Diğer taraftan dinim benim namusumdur. Namusumla ilgili kimsenin yargıda bulunmasını ve felsefe yapmasını da hoş karşılayamam. Yeni yeni entellektüellik olsun diye kullanılan kelimeler duyuyorum. Edebiyat özgürlük değildir.
Edebi anlamda kurul üzerine düşen görevi yapmış olsada insanların inançlarına aykırı bir şiir olduğu apaçık ortada.
Tebrik edenlerin edebi anlamda tebriklerini sunduğunu kınayanların ise inançlarına ters düşen bir şiiri okudukları için tepki göstermesi elbette haklı bir durumdur.
Ama unutulmaması gereken bir durum vardır. Edebiyat olgusunun Özgür oluşudur ve okuyucuların bu olguya verdikleri cevaptır. Elbette şairin gösterdiği cesaret gözardı edilmemelidir.
ANSIZIN tarafından 8/15/2008 8:20:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
Uzun zamandır zaten site ile ilgili kaygılarım vardı...
Bu site MAALESEF insanların inancı ve dini konusunda yeterince hassas değil....Özel seçki alan ve günün şiiri seçilen bir çok şiir de bunun örneklerini defalarca görebilirsiniz...Bir çoğu ile ilgili düşüncelerimi yönetime iletmiş olmama rağmen çözüm konusunda yetersiz kaldıklarını gördüm.
Sitemiz canını sıkanın üyeliğine son vereceğine Toplumu ilgilendiren konularla biraz daha ilgilenmeli. TARTIŞMALI yazıların kurdelelerini aldıklarını söylemişti sevgili ANSIZIN kardeşim bana. Demekki tartışmalı yazı bu tarz yazan arkadaşlar için değil, bu tarz ve bölücü yazılar yazan arkadaşları eleştirince meydana geliyor. BU ŞİİR HALA GÜNÜN ŞİİR OLARAK BURADA DURUYORSA BAŞKA BİR ANLAMI YOKTUR BUNUN...
Bunu adı şiir değildir.Saçmalanmış kelimeler topluluğudur. Hezeyandır.İnkardır ve isyandır.Farklı kelimeleri yan yana getirerek ve hatta bir torbaya atıp oradan çekiliş yapılarak oluşturulmuş bir müsveddedir.
Bazıları inancı olmayan kişilere dem vurmuş. Kimsenin kimseye hakaret etme alaya alma ve dalga geçme hakkı yoktur. Bu site benim inançlarımla dalga geçilmesine, hakaret edilmesine ve alaya alınmasına, Kutsal Kitabımızın dillere pelesenk edilmesine müsade etmemlidir. Edecekse VE biz burada dolgu malzemesi olarak kullanılacaksaK buna bir tepki gösterilmeli diye düşünüyorum...
Zeynep Güngör' beğeni ile okudum çoğu defa ama bu şiir ona yakışmadı...Bu şiir siteye de yakışmadı.....Çünkü bu şiir değil.....Sadece zihin altına yerleşmiş isyanın hezeyanıdır...
Bu arada bazı yorumları okudum. Şiiri eleştirenlere tepkide bulunulmuş. Şuraya dikkatini çekmek isterim. Şiir insanların dikkatini çekmek için değil insanların dikkatini belli bir yöne çekmek için yazılır. Şiirde anlatılmak isteneni anlamamakla suçlanmış okuyucular. Ben bir şiiri başkalarının anladığı gibi anlamak zorunda değilim. Şiiri yazanın anlatmak istediği yönde anladığıma da eminim. Şimdi sorsak bunu yazan arkadaşa neler anlatır neler. Bu şiirden ne farklı anlamlar çıkartır. Çünkü onun ufku geniştir, bizim hissedemeyeceğimiz ve anlayamacağımız konulara değinmiştir. Zaten hep öyle olur. Kendini yüce şair sananlar hep bu yönde konşurlar. Ama aslında değildir. Sırf kelimeler birbirine yakışsın ve farklı olayım çabası var bu şiirde. Farklı olurken benim kutsal saydığım inanışlara kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. Bu şiiri, yazan kişiyi ve seçen kişileri binlerce kez kınıyorum.
Sevgili şair; Aklınıza geleni yazmışsınız. Hiç bir kural tanımadan kelimeleri yan yana koyup dizdirmişsiniz. Edebi değeri yok bu eserinizin. 1-Bazı kelimeleri sırf felsefe olsun diye kullanmak çok yanlıştır. Hira'da ayetler sevişmez. Sevişmek kelimesiyle benim kutlu saydığım kelimeleri aynı kalıpta kullanmanızı kınıyorum. 2-Sizin dünyanızda ruhun önemi olmayabilir. Bunu anlayışla karşılıyorum. Ama benin dünyamda var. 3-Seslendim Aldığım nefesin hatırına İ n s a n ı m Bedevi düşünde var etmedim kendimi
Burada dilbilgisi açısından ibretle karşılanacak kadar büyük bir anlam düşmesi ve hata var. 4-El-İnsanım demişsiniz. Zaten başka bir şey olamazsınız. belirtmenize gerek yoktu. Biz de biliyorduk bunu. 5-Beni tavafa gel ya-rab Korkma !! Bu kelimeler bana ve inancıma bir hakarettir. Sizi bu sebepten tekrar kınıyorum ve sizi asla ve asla tebrik etmiyorum.
Bu şiire kurdale takan arkadaşların zaten kurdale takmaktaki zaafını da çok iyi bildiğimden, özel seçkiye seçilmesini de gayet rahat anlıyorum.
İnanç şekli, dozu, tarzı v.s. kısımlarına pirim vermeye hiç niyetim yok NOt: Kurdelaya layık olup olmadığıyla da ilgilenmiyorum, tıpkı ana fikri gibi...
Öncelikle seçki sizin için önemli ise gönülden kutladım...
Sonrasında / Direkt olarak şiiri tartarsak;
Kullanılan kelimeler etkili bir şiir olduğu yönünde bizi kandırsa da Sadece kılıf olduğunu düşünüyorum. Ana fikirden tamamen sıyrık bir eleşiridir bu
Örneğin;
"Bedevi düşünde var etmedim kendimi "
Bedevi denilen bir arap kavmidir. Düşleri ne yöndedir? Anlam saptayamadım, üzgünüm... Ya da okuyucuyu aştı şiir (Ki sanmıyorum)
tabulaşmış olan böyle şiirler yazmaya devaam eden mantıklar.şiir olsunda çamurdan olsun kalıplar...felsefe yapmaksa felsefe de şiir mantığı yokturmantık yoktur bikere felsefede .oysa şiir yazmak sadece yazmak değil anlam ve içerik yönünden insanların duygularını yaşadıklarını ,insanların ruh halini anlatır.burası felsefe değil şiir sitesi..!!!!!
bence felsefe yapmaya hiç gerek yok kudelayı takanlar anlamış ya önemli olanda bu sanırım sadece şunu söyleyebilirim ben tanrımı seviyorum ve üzerine yorum yapmak istemem unutmayın ölümde var ve umarım oradada kurdela takarsınız saygımla.
tek kalemle mükemmel...kınamaya gerek olmayan bir şiirdir...kınayanlar okuduklarını ; anlamlareı sıg bir köhne betyin içinde düşümler yapıyor olmalıki şiirin neye vurgu yaptıgfını sanırım çözememişlerdir...hayret şaşırdım dogrusu...şiir demek tabulaşmış kelimeler üzerine gelişi güzel anlamlar yüklemek degildir...şiir demek anlamları kıtlık içinme sokmakta degildir....tek kalemle mükemmel bir şiir şeçkiyi sonuna kadar hakketmiş bendende 100 kurdale...tebrikler zeynep...kalemin hep daim olsun
şiir yüzeysel olarak hoş görüle bilir sizlere ama anlam olarak okadar rencide edici bir şiir olmuş ki.edebiyatta özgürlük olmalı tabi ama bu özgürlüğü aşırının üstünde kullanacak kadar özgür olmamalı.tüm insanlarve canlılar adına en kutsal olan yaradanı dilimize alırken onu şiire malzeme etmemelliyiz.şiir yazmak insanların kutsal saydıkları şeyi ayaklar altına alma hakkını vermez.şiir anlam bakımdan bana çok ağır bir şiir geldi.bu şiiri ve yazanı kınıyorum.eğer farkında değilsede heerkesten özür dilemeli ve şiiri kaldırılmalı derhal.felsefe deseniz alakası yok,bir edebiyat 3. sınıf öğrencisi olarak şiiri defalarca okudum.laf cambazlığından öte bişey yok şiirde.gerisi saçma ifadeler bir okdarda rencide edici. eğer böyle bir şiir yazma mantığı varsa ben de üç yılımı boşa okudum demektir.
şiir özgürlüktür tabi ama unutmayınız ki özgürlük bile bir başka bireyin özgürlük alanına kadardır... şiirde inkar veya inançsızlık olsa buna saygı duyulabilir.Ama insanların inançlarına saygısızlık var bence şiirde...
dini öven şiirlerde çoşa geldiğimizde acaba dini olmayan arkadaşlar hakkında aynı hassasiyeti gösterebilecekmiyiz deniliyor sayın Akça tarafından...bu sitede dininin bizimkinden farklı olduğunu sezdiğimiz veya dini inancının olmadığını bildiğimiz kalemleri de yeri gelince takdir ediyoruz, eğer duygularını ifade yolunu beğeniyorsak bu bizim için yeterli oluyor..
kendi adıma şairin inancı veya inançsızlığı beni ilgilendirmez (ki bu yorumları yaparken dahi şair hakkında hüküm vermemeliyiz, bu sorunun cevabı sadece onu ilgilendirir)
ama lütfen özgür kalemimizle bir başkasının inandığını etrafımızda tavafa çağırarak şiir yazmayalım ... bu oyunlara hep geldik biz şu an bu yorumu yazan şahsımın geldiği gibi..bu tarz tartışma yaratacak uslupların kimseye faydası olmaz...
ben kalemi defalarca kutlayanların aksine, kınıyorum bir kez daha...
Şiirin kurdelalık kısmı beni enterese etmez, ama Allah (c.c) eder .. şiir yazıcam diye her şey oyuncak edilip yazılamaz, özellikle Allah ve dinsel konular bizim isteğimize göre bi şekilde yer alamaz.. varın başka konularda kendinizi boşaltın.. üzüldüm açıkçası..
şiir yüzeysel olarak hoş ama anlam olarak bazı yerlerde hata var.edebiyatta özgürlük olmalı tabi ama bu özgürlüğü aşırının üstünde kullanacak kadar özgür olmamalı.tüm insanlarve canlılar adına en kutsal olan yaradanı dilimize alırken onu şiire malzeme değil ,şiiri yaradana malzeme etmeliyiz.kınıyorum.
Öte dur Savaştayım Kan sıçrıyor kalemimden Bir ayetin hükmü değişiyor şimdi "
dediğinizde fazla umursanmamıştınız ama
"Beni tavafa gel ya-rab Korkma !!"
dediniz ve.... bakınız ne büyük bir kalem (!) olduğunuz anlaşıldı çağırdığınız dışında her kimse; korkmadan şiirinize tavafa gelmekle kalmamış, kırmızı beyaz ayinle süşlemiş bile...
Hadi siz saçmaladınız farzedelim ( şiirin özgürlüğü kadar düşünceler de özgürdür) benim düşüncem de şu; Bu şiir, Türkiye üzerinde şu anda oynanmak istenen oyunların bir parçası olmaktan öte gitmez ve gitmemeli... İnançlarla dalga geçmek, şiirde sansasyon yaratmak amacıyla Yaradana, kutsal değerlere güya felsefik dil uzatmakla sadece kendi içgüdünüzü tatmin edebilirsiniz ama "ben yazdım oldu, site şairlerini ne güzel böldüm ortadan" gibi bir düşünce gafına asla girmeyiniz.
Ben şahsen bir edebiyat sitesinde bu şiirin günün şiiri olacak kadar abartılmasını, büyük bir aciziyet olarak görüyor ve sorumlularını KINIYORUM.
şiirin özünde materyalizmin kokusu mevcut bir çok arkadaşın alındığıda aşikar çünkü Tanrı kavramının sorgulanamazlığı hala bir gerçeklik ben şair arkadaşımızın şiirinde inançlara bir saygısızlık olduğu düşüncesini taşımıyorum ki burada şair bence kendini sorguluyor yada kendi içindeki tanrıyı bu çoğu zaman olağan bir durumdur
şairin dini olur yada dinsizliği ama şiire din bulmak garip bir durum
dini öven şiirlerde çoşa geldiğimizde acaba dini olmayan arkadaşlar hakkında aynı hassasiyeti gösterebilecekmiyiz
hem o hassas olduğumuz tanrı değilmi
"senin dinin bana benim dinim bana" diyen üstelik kul ile Tanrı arasına girmek islami açıdan bir sakıncada değilmidir Kuran bunu emrederken
herkesin sevabı kendineyse günahı ortakmı bölüşüyoruz...
o nedenle şiirin din karşıtı bir durummuş gibi algılanıp şairin kendi içsel durumunu felsefik şekle tabi tutmasıyla bu şiiri aforoz etmeye hiç kimsenin hakkı yok
Tavaf'a gel yarab' ta bütünleşme arayışı var. Emeklemekten kurtulmuş çoçuğun ayaklarının yere bastığı anda Anne ve Babanın gücünü görmek istiyor...
Şu an dünyaya atmosferden baktığımızda..gerek hristiyan gerek islam dünyasında. tanrının tüm söylemlerinin hiçbiri yok...Erdeme ve insana dair hiç birşey yok...ÇIKAR;MENFAAT çatışmaları...GÖRÜNÜYOR::
ŞAİRİ 3. kez yürekten saygıyla selamlıyorum...cansın ve şairsin..İnsansın ,insanın hasından..
şiir yazarken değişik girigahlar kullanmak mümkündür ama daha önemlisi iman üzerinde mutlak olan bir şey vardır ki şiir yazacağım diye onlarla oyun oynanamaz biraz saygı gerekir hayır bu şiir bir felsefe falan değildir sadece içi boş harmanlama kelimelerden ibarettir ,ne bir gaye ne de olmayan bir esrar aramak gereksiz
Bu .kalemden daha saygılı ve edibane bir yazı beklerdim şaşırdım içi boş bir şiir
Bir başka şiirle kurdela almış olsaydınız tebrik ederdim ama üzgünüm bu şiire tebrik ediyorum demek inancıma mugayir sadece tessüf ediyorum dini değerler oyuncak değildir ve olamaz
insanların saydıklarına saygı olunmazsa onlardanda saygı beklemek tuhaf olur bu şiirin yazılmamış olmasını tercih ederim yakışmadı size selamlarımla
Makberî -Ahmet Akkoyun tarafından 8/15/2008 2:00:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
ya gerçekten hoş mu olmuş..bir iki cümle hariç kelimeler şaire ait değil hatta son mısra lar da değil.. etik açıdan bana hitabetmesede (sonuçda orada kul tanrısını kendini ziyarete çaırıyor belki maksat kötü olmamalı..)herneyse ben bu dizelere yaabancı olmadığıma inanıyorum..admin belki faklılıklar yaratmaya çalışıyor olabilir günün şiirini secerken..bu şiirin seçiminde amaç tamamen budur zaten...ama biraz adminide entellektüeliteye ve okumaya davet ediyorum,bu dizelerle karşılaşması için... iki üç etkileyici kelime ordan buradan toplanıp araya bikaçda kendiliğinden uyak katılmış... şiirde felsefe yok üzgünüm,,sözlerimin ispatının da arkasındayım..,belki sert bir eleştiriydi bunun için de üzgünüm ... ama bilginin bilgisinde olan écuk oturdu"der eminim...
deist felsefeye göre tanrı tabiattır, panteist felsefeye göre ve mansur'un söylediği enel hak sözüne göre insan tanrının bir parçasıdır, tanrı sınırsızlık ve insan o sınırsızlıktaki bir sınırdır, ama şair enel insan diyerek tanrı kavramını önemsizleştirmiş ve insan tanrıdan büyüktür gibi bir paradoksa girmiş, o halde insan tanrıyı yarattı fikri ortaya çıkar, ama insanın yarattığı tanrı eğer insanın kapsayabileceği bir tanrı olsaydı zaten çivi çiviyi sökecekti ve hayat daha başlamadan bitecekti ki iyilik ve kötülüğün eşit derecede kapsandığı bir ortamda ikisi birbirini sıfırlar ve değersizlik ve anlamsız bir boşluk çıkar, ya rab diyen şair tanrıya sesleniyor bu tanrıyı reddeden tavır nasıl olur da tanrıyı tavaf a çağırır ciddi bir mantık hatası var, yüzeysel bakıldığında da şairin bir anlık dalgınlığına gelmiş olmalı diye düşünüyorum
Bu yazının felsefesi çürük tutarlı ve dürüst değil..
Bir kere bedeviler de insan.. Ve dillendirilen görüşlere sahip Ebu Cehillerde Bedeviydi.
Hem Elçiyi inkar edeceksin Ayetleri küçümseyeceksin Sonra Mansurluğa özeneceksin..
Bu Sözü etmek laf kalabalığına getirilemez Yunus Gibi Yüreğin olmalı.. Bedevi diyerek ötekileştirdiğin mantığa bakılırsa hiç öyle değil.. Buna bizde bu ne perhiz ne lahana turşusu derler
Rabbimize sadece yeryüzünde KABE DE tavaf edilmiyor.Allah makamında melekler durmadan tavaf ediyolar.Burda önce hangi rabb ten bahsediyosun.Benim bildiğim ve tek olan ALLAH'tanmı yoksa başka bir ilah mı edindin.Yada kendini Hallacı mansur mu sandın? o kendini Allah aşkın dan pervane oldu.kısa bi hikaye:''Bir derviş rüyada gördü ki, şeytan Hallac-ı Mansur’u görünce şaşırdı ve şöyle dedi:
“Sen ‘Ene’l-Hak’ (Ben Hakkım!) dedin. Ben ‘Ene’l-Hayr’ (Ben hayırlıyım!) dedim. Sana rahmet olundu, bana lânet edildi. Bunun hikmeti nedir?”
Hallac-ı Mansur şu cevabı verdi:
“Sen enaniyetine güvendin ve benlik eyledin. Ben ise enaniyetimi inkâr ettim, benliği kendimden uzak eyledim. Benliğimi Hak'ta gördüm!”
Bence Allah ile söz ve şarkılara çok dikkatli olmalısınız,eğer ALLAH korkunuz varsa.üzüldüm adına vede üzdün namında...
Öncelikle aldığı başarayı 'Tebrik' eder(l)im... Şiire gelirsek ki genel anlamda şiire gelmek istiyorum çünkü yukarıdaki 'düz bir yazı olarak dahi açıklanamaz ve hatta 'nesir' yazı olarak dahi tanımlanamaz. Yani yazılmak istenen Şiir ya da Yazı 'okura ki topluma' bir takım değerler vermelidir.Bazen eğiten bazen öğreten nitelikler taşımalıdır ki bunlar mantık çerçevesinde olmalıdır.Evet Şiir kuralsız yasaksız sıradışı ama 'mantık' içinde olmalıdır ki insanlara bir takım duyguları yaşatsın.Bu paylaşım bana hiç bir değer katmamıştır.Sürrealizm ve Metaryalist bir düşünce taşımı ki düşsel bir yerleşkedir bu yazılan da 'seslenim' söz konusudur diye bilirim ki yazılan yazının oturduğu hiç bir kalıp yoktur benim nazarım da. Ne Teması ile ne de anlatım ve dize/kelime uyumlarında şiirle alakalı hiç bir nokta bulamadım..Saygılarımla..
Yalçın Gözetelik tarafından 8/15/2008 2:05:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
inanılmaz cesur ve çok çok şiir bir çalışma kutlarım şiirsel özellikleri gerçekten ustaca ve yükse bir dille taşıyan her bakımdan sağlam ve hak eden bir çalışmaç bana bir türküyü anımsattı bir deyişi
"Benim kabem insandır hele hele nenni dost nenni kuranda kurduran da insan oğlu insandır"
felsefik olacak diye bu denli bir sorgulama bence olmamış... etkili dizeler bulacağız diye Tanrı'yı tavafa çağırmak saçma, Yaradan'a yakınlaşmak uğruna tavaf edilir, bu yakınlaşmanın bir parçasıdır tavaf, kendinizi nasıl bir yerde görüyorsunuz ki Yaradan'ı tavafa çağırdınız, şaşkınım... ben sevmedim genelde beğenirim günün şirini ama bu seçki yanlış diye düşündüm... çoğumuz amatör yazıyoruz ama şiirin de bir sınırı olmalı, dizeler durması gereken yeri belirleyememiş. saygılarımla.
hımmm. hiçci birini görüyorum sanırım. ya da varla yok arasında birini. (ki onlar hiçbir zaman olmadılar) şiiri ciddiye alsam sinirleneceğim, almasam gülüp geçeceğim. hangisi işime yarar bilmiyorum.
ne demektir şair ?
"Beni tavafa gel ya-rab Korkma !!"
berbat bir ifade. imge desem olmuyor, dolu desem boş duruyor.
farklı.
durum değişiyor, kaç kere dönmeli etrafınızda tanrı ?
ya da kaç tanrıdan ibaret ki yaşam dünyanız hangisi dönmeli etrafınızda. bizde şeytan taşlayalım bari dikkat aman gelmesin başınıza...