EYLÜLDE ZARA
Bir eylül sabahı esen yelinden
Zara’dan bir haber alayım dedim. Sarıya bürünmüş Gemin belinden Derdime bir çare bulayım dedim. Takarken boynuna sarı gerdanlık Bir rüzgar esiyor ılık mı ılık Ruhumu yakarken zalim ayrılık Varıp da Zara’da kalayım dedim. Gönlümü sarıyor bir yığın acı Sevdaya batmakmış bunun ilacı Meyvaya durmuşsa alıç ağacı Dibinde beraber solayım dedim. Masmavi bulutlar üstünde rüya Aklıma düşünce gönülde hülya Varıp da tutayım dediydim güya Uyanıp düş’ümden çalayım dedim. Zara imiş adı gördüm bir dilber Belinde ak kuşak göğsünde gevher Derler ki aşıkmış onu görenler Bir aşığı da ben olayım dedim. Varılmaz yanına nazlı mı nazlı Geçit vermez dağlar kar ile buzlu Yüzlerde gülücük oğlanlı kızlı Onlarla birlikte güleyim dedim. Elim ulaşmaz ki olmuşum naçar Varırsan yanına göz kırpıp kaçar Dediler sırrını Eylül’de açar Öyleyse bir haber salayım dedim. Nuri Baş |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar saygılar