SAMİRENİN SAÇLARI
Bir seher vakti gökten yaş yağdı başımıza.
Güneşi bekliyordum oysa. Sabahı bekliyordum. Bir ışık kütlesi, koca bir alev topu düştü çatımıza. Gök yarıldı sanki. Ay düştü hanemize. Bir seher vakti kin düştü hanemize, Garez düştü , Nefret düştü. Barışa ve sevdaya dair kurulu dünyamızı ; Silkeledi şöyle bir. Beton blokların altında kaldı çocukluğum. Beton duvarlar arasında kaldı annem, Şu demir enkazında babam. Böyle başladı benim bitmez yolculuğum.. Benim adım SAMİRE. Lübnanlı küçük bir kız çocuğuyum ben. Ardımda kalan yıkıntıda arıyorum , Çocukluğumu,oyuncaklarımı, Kalemimi.Kırmızı pabuçlarımı. Şu gördüğünüz enkaz altında arıyorum annemi. Babamın kollarını buldum. Annemin saçlarını. Enkaz altında kim verecek Kardeşime ilaçlarını.. Benim adım SAMİRE. Lübnanlı küçük bir kızım ben. Beyrut’ta güvercinlerim vardı benim. Bahçemde bisikletim. Penceremin pervazına ekmek koyuyordum. Bir canın başına kar düşmeye görsün, Ben üşüyordum. Barışa dair,insana dair, Sevdaya dair yazıyordum. Bahçeme çiçekler ekiyordum. Gökten güneşi, Gökten yağmuru bekliyordum. Bir gece gök kubbeden ölüm yağdı başımıza. Yüreklerde yıllanmış nefret yağıyordu, Alev olup ateş olup başımıza akıyordu. Benim çiçeklerimin boynunu büktüren de insan. Bana bu kadar gözyaşı döktüren de insan. Yüreğimi bedenimden söktüren de insan. Bebeklere kıyan da. Bebek olan da. Artık uçaklara el sallamıyorum. Bir diyardan bir diyara insan taşımıyorlar artık. Vuslata vesile olmuyorlar. Hasretler taşınmıyor uçaklarda. Babamın başına taş olup , Annemin saçlarına Ateş olup düşüyorlar artık bu uçaklar. Penceremin pervazında kuşları ürküten uçaklar. Barış güvercinlerini korkutan uçaklar. Nefret yüklü,kan yüklü uçaklar.. Söyleyin daha ne kadar semamda uçacaklar Hayfa yanıyor anne. Mirhavin köyü yanıyor. Taibe yanıyor. Beyrut yanıyor. Umutlarım yanıyor, Çocukluğum yanıyor anne. Mermi kovanlarını topluyor arkadaşlarım. Şarapnel parçalarını oyuncaktan sayıyorlar. Oyuncaklarım yanıyor anne. Sevdiklerimin eksik olduğu Küçük dünyamda sularım kesik, Elektriğim kesik, Bugün bir su tankerinin ardından Koşturdum durdum. Bir şişe suyun hayaliyle. Boşuna anne Çocuk yüreğimi yordum Alamayacağımı biliyordum. Düştüm anne. Kolum sıyrıldı bak. Ne olursun çık gel enkaz altından, Anne kalk Susadım aç kaldım , Bugün beni de alsınlar diye Meleklere haber saldım. Bu evin duvarlarını beraber boyamıştık. Lila rengini istemiştim odama. Barut rengini,kan rengini , Yokluğun rengini ben istemedim anne. Bahçemizde kurulu bir salıncaktı beni sallayan. Yıldızların tanıklığında .. Ve yıldızların mahcubiyetinde . Beni bu bombalar sallasın istemedim anne. ---------------------------------------------------------------------------------------------- |
Lila rengini istemiştim odama.
Barut rengini,kan rengini ,
Yokluğun rengini ben istemedim anne.
Bahçemizde kurulu bir salıncaktı beni sallayan.
Yıldızların tanıklığında ..
Ve yıldızların mahcubiyetinde .
Beni bu bombalar sallasın istemedim anne
Kalemine yüreğine sağlık üstadım
Çok etkilendim hakikaten adeta yaşamışsın