dakika ve saat
yüzündeki meleksi ifade gitmiş
su çekilmiş denizde mercanlar solmuş kayalıklarda vakit geçirme yormuş güneşi her gün biraz daha yaralamış gölgeni ayın yalnız duruşu semada sana bahtsızlığımı veriyorum sana iyilik için sarsılmış güvenimi taki özlemle çarpsın aynalara suretin bir ovada yol alırken kanamış hüzünle bırakma insanlığımı uykusuz bir gecede soluksuz büyük mabetlere bakar gibi tekinsizdi gülüşün al sana tanrıdan adanmış bir işaret fişeği yakmakla kalmaz karanlığın dansını acının suladığı vahalarda binek bilmişiz develeri tunç bilmişiz eski uygarlıklara mühür vuran ibrahimin rüyasını ne varsa semavatta meçhulle övünülmüş yanılgiyi bileyleyen sancısını çektiğimiz doğumun müjdelediği oğullar için bekliyoruz aydınlığı yorgun bırakan vaadi bekliyoruz sulh için kardeşlik için paylaşmayı acıyı nedim demirbaş |