Kekik Kokulu E Eylül
Saçlarına serpilen
Altın sarısı simli sevdaları tararken Gözlerinden yarım yamalak şiirler Gamzesine sızıyor EEylül’ün Yüzünün eğimindeki gülüşen baharlar gevşeyip Heyelan parkında kızak kayıyor Dilek ağacında ki sararan duaları savruluyor Kuşlar göç yolunun ön düğmelerini gagalıyor Elveda harflerini bir şişeye doldurup denize atıyor Acı sus sürüyor iki dudak arasına E Eylül Sarp kulaklarında yankılanan Yüksek dozda gitme fısıltımı umursamıyor Ahraz E E Eylül İmdat demeyi içinden geçirdiği Gökyüzünün mavisine sürtünen yağmurlar Kahverenginin tahttaki ateşini alevlendiriyor Otuz adım atıyor uçurumun kenarında Son adımının gölgesi ekimin birine uzanıyor İntiharının cazibesi Yüreğimde ısırgan otları büyütüyor E EEylül’ün Yorgun düşüncelerimin Pervazına yaslanıp içine baktığı Kekik kokulu bu eski E EE Eylül Tutsağı olduğum Ela gözlü on bir aya ne çok benziyor Ondandır EEylül’ü yazarken heyecanlanmam Ondandır kekelemem |
selam ve saygımla dost şairm