TELEFON KULÜBESİ
En son ne zaman konuştum bilmem
Telefon kulübesinde. Seksenli yıllardı sanırım Samimiyet sokağı kokan, dolmuşçuların hayallerindeki imgelerin kasetçalarların sokaklarda insan sesiyle buluşması. Yürüyen insanların kederleri gözlerinden okunuyor, kimisi gurbette, kimisi yarini sevdiğini söyleyememesi, kimisi anasız, babasız... Sevgi kutsaldı o zaman o iki kelimeyi söyleyememek imtihandı. İbrahimin ateşe atılmasındaki kordu yüreklerde.. Yusufun gömleğindeki iffet libasıydı. Telefon kulübesine atardı kendini genç, Söyleyebilmek için o iki kelimeyi.. Tekrar ederdi durmadan.. Kalbi ağzında.. Rahat hissettiği zaman arardı yarine İçindeki iki kelimeyi söylemek için.. Her defasında bırakırdı telefonu yavaşça, Gözleri dolar ağlayamazdı Serde erkeklik vardı. Ne güzelmiş diyememek.. Kalpte o sevgiyle yanıp Hakikat sevgisini bulmak, Mecnunun Leyla’sını Kerem, in Aslı’sını bulamaması Kalp çölünde, o ışığı araması Hakikate varmasıydı o iki kelime.. Telefon kulübesi, gurbetin adıydı. Kazanılan paranın, muştusuydu. Hastanede yatan hastanın durumuydu. Acil konuşmalar için hatta bekletilmekti. Ne güzel günlerdi çocukluğumun değerleri, Sesleniyorum sana , zamana İhtiyacımız var Samimiyete, sevgiye, özlemdeki söyleyemediklerimize. Neden yok artık hiç düşündük mü? Bizler paranın esiri olup en yakın dostumuzu sattık. Vefanın içini boşalttık. Samimiyeti, samimiyetsiz yüzlere bıraktık. Kalplerdeki sevgiyi maskeledik,seslerimi ze yansıttık... Komşuluğu bireysel yaşadık, Ana baba ya hürmeti huzur evlerinde aradık. Bakayacağımız çocukları sokaklara dost ettik. Giydiklerimiz kadar yediklerimizin kurbanı olduk.. Zamanın sahibi bize hep fırsat verdi Biz sesini duymamak için kulaklarımızı tıkadık. Vel asri innel insane lefi husr nidasına.. Ziyan olduk, Hakikatleri gösterdi, çetin sınavlar verdi, okuyamadık mesajları.. Eskiye dönmek elimizde. Bir telefon kulübesi kadar yakın. Bireysellikten çıkıp kapı komşumuza Merhaba demek, tebessüm etmek, samimiyet rüzgarlarını estirmek. Bir gönül dostunun derdi ile dertlenmek, yanındayım diyerek elini omuzuna koymak usulca.. Paraya gerek yok, yalana gerek yok, sahte gözyaşlarına gerek yok. Sadece söyleyemediklerinizi anlatırken bakılacak samimi iki göze. Tutulacak vefalı bir ele ihtiyacımız var, Haa birde söylenilemeyen sevdaların telefon kulübesindeki sessiz feryatlara.. |
sevgi ve özlem vardı,Hakikat vardı,
O güzel yüreğine sağlık Üstadem ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla