En güzel renklere boyadığımız düşlerimizNeydi günahımız, bilmiyorum. Ayak seslerimize bir tahammülsüzlük vardı. Diğer çocuklar gibi Biz hiç koşmazdık evin içinde. Kendi göbeğini kesmiş Ve gülüşü eksik bir masanın başında İyi yer kapma telaşımızı görmeliydiniz Ve mercimek çorbasına bir limon sıkardık Arkadaş kuvvetti muhteremlik Bu olsa gerek Başka parmaklara sıkma şansı bırakmazdık Kundakta tembihlendik Hata tütsülendik o el toklaşıp, pazarlık işine girmemeyi Komşu bahçesinde erik aşırmayanı da Bir güzel döverdik Adamlığın resmi, gönül duvarına çizilmesi Bir hayali ve zahmetli olduğunu biliyoruz Herkes özünde güzel Kendimizi sallar uyuturduk dizimizde Bir sabah; bir akşam Sevgilinin gözünün yağının da diz kırıp otururduk Sonuç Bu günlerdeyiz işte… 03-09.2021 ist |
Ama sizin şiirle şöyle bir gözümün önünden geçti...
Erik ağacı da kalmadı artık en masum hırsızlık olan eriği çalacak çocuklarda
Tebrikler güzel şiire