İnançlı
Ya telaffuz edilmeliymiş kayıplarım,
Ya da telafisi olmazmış hayatımın, Aşk, sevgi, insanlar için tadımlık, Maalesef ki, kafalar almayacak kadar kalındı, Hissiz çoğunluğun içinde sade, yalındım, Duygusuz tiyatrolarda, çocukluğum yanıldı, Küçük beyinlere şiirler, fuzuli bir yığındı, Kalp kırma sanatı, cehalete, saflığa sığındı, Ya tedavi olup susmalıymışım, Ya da tedavülden kalkacakmış aklım. Ya tevazu edip affetmeliymişim hataları, Ya da terazi bozulup, unutulacakmış anılarım. Cinsel istismara uğrayan, kirli bir çarşaftı vicdan, İçsel bir varoluş nezdinde çirkindi herkes, manen, Adaleti sağlayamayacak kadar bitkindi devran, Yalanlar, aldatışlar, hikayeler... Mahzen içinde mahzen! Bence herkesin duygusu vardı, mecazen, Ya tesadüfe inanıp, bırakmalıymışım her şeyi rayına, Ya da tecavüze uğrayıp, tapmalıymışım hâlâ Tanrı’ya! |