GENÇLİK DUYGULARI
GENÇLİK DUYGULARI
Kış bitmişti ,yaz gelmişti dağlara. Ağrı’nın başı beyaz ,etekleri yeşildi. Çiçekler açardı tepelerinde Mor çiçekler, sarı, pembe çiçekler Ve kırlarda cıvıl cıvıl ötüşürdü böcekler… Akşamları çobanlar ateş yakardı dağlarda Kızlar pınarlardan su taşırdı evlere. Bildiğiniz gibi bir yerdi işte; Sabah olur, akşam olurdu; “Evli, evine, köylü köyüne” dönerdi… Gök yere daha yakındı oralarda Yıldızlar daha parlak. Yoksul ve fakirdi insanları.ama; Gönülleri zengindi; ta Ağrı dağı kadar… Kuş uçmaz, kervan geçmez günleri vardı Bir umut, bir ışıktı dağların ardı. 38 yılının 23 Ağustos gecesi Bir çocuk doğdu burada Ağlaya ağlaya geldi dünya’ya… “İyilik olsun, güzellik olsun” diye, Adını “Cevdet” koydular. Sonra göçüp gittiler, Van şehrinin sakinleri oldular. Mağrur ve karlı Ağrı kaldı çok gerilerde Van gölü parıldardı uzayan enginlerde… Tozlu , topraktı yollar, kerpiç yapılı evler Kışın karlı dağlarda hiç yol vermezdi beller. Böyle böyle geçerken, günler , aylar ve yıllar Gün döndü, devran döndü, Kabakulak, kızamık, derken çocuk büyüdü Erdi gençlik çağına, Geldi yirmi yaşına. Kavak yelleri esti, düştü aşkın ağına: Dumansız kış olur mu? Sevdasız baş olur mu? Diye türküler yaktı. Gönül bahçelerinde kış gitmiş mevsim yazdı İlk akrostişini işte o zaman yazdı. Anlamıştı Mecnunu, Leyla’yı ve Ferhat’ı Yansa da yakılsa da duyulmadı feryatı. Zaten budur gerçek aşk,iz bırakır can yakar Bazıları su gibi gider gönüle akar… Cevdet38 Cevdet Türkoğlu |