S/O'naŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Madem nâr-ı beyzâ gönül
O zaman Ayak topuklarımızı kanatırcasına İki başaklı yol çizelim erdemine Gün/ahların boynunu kıralım Tüllensin gözlerimin semâsına duyumlu Keder tozları savrulursun rüzgâra İkrarla. Kalbimin rüzgârına Şiir liriği kalbim acı içtiğim zamana kalbimin soğuk yarasına düşen özleyiş üzerine siyah şiirim bugünlerde dağınık sözcüklerim bilinmesin hasret giyinmiş ıslak bir zamansızlığa ceplerim ağzına k/adar dolu Bize dair bıraktığın izleri alıp resmiyetsiz bir saklanış yazacağım Bilme sen parçalanmışımdan kanayan üstü başı biz olan renksiz boyalara adsız bir fırçayla banarak acısına bir tuvale edilmiş Lyra bir ressamın gözlerinden boyanmış gönül duvarlarım Ki asra özlemin göğüs kafesimde hasret büyütmüş gözlerimin ırmağından Mayıs’ın kış geceleri tutuyor bilmediğin daha da ötesi içimin buzlanmış yollarında bir yaz başı yetimliği ağlıyor. Sensizliği ayraç yapıp sayfalar arasına koyduğum kapının aralığına düşen yorgun sızmalarımı göğsümün ebediyetine tutturduğum şu okunası kitabı masaya koymamla yüreğinde olmayışımı vurması bir oluyor. Gecenin rutubet grisi miydim sevgili Bak lir kuşuları ötüyor dildârıma Oysa yokluğunu bir kitabın farklı anlatımlarıyla okurum ki bilirsin ezber sevmem hele seni düşünürken bir kitabı asla ezberlemem başı azra sonu uçurum olan farklı lisanlar da seni okurum. Kendine tutuşmuş bir mum ışığı halim aynada ağlayan k/adına dahası korkunç zemheri adlı bir yarım ezgi kulaklarıma dayayıp son duyduğum haliyle sesini yatırıyor duyuma Ayrılığın titrek melodisi yaşatmıyor sevgili Yaşıyorum, yaşamak buysa Şimdi düşüne bildiğim kadarıyla meczup yalnızlığımın ironi susması seni düşlediğim kadar aklımdasın Hadi Yaşat bizi Bizden bir biz kaldıysa aşka Gizem |
Beğenerek okudum.
Lir kuşunun varlığından da şiir sayesinde haberdar oldum.
Tebrik ediyorum.