Yıkamaz Bir Başka Millet
Her sefer sonrası yanık türküler
Yakmadı, yakamaz bir başka millet! Şehidin ardından gurur gözyaşı Dökmedi, dökemez bir başka millet! Öyle bir millet ki sağlam kumaşı, Efesi, zeybeği, yiğit dadaşı. Bir kıvılcım çakıp sönen ateşi Yakmadı yakamaz bir başka millet! Varsın inkâr etsin hain, soyunu? Tarihte hep bozdu, onca oyunu? Ötüken’den gelen Oğuz Boyunu Yıkmadı, yıkamaz bir başka millet! Bir insan, boşuna ölmez uğruna, Ölse de yoluna gitmez ağrına, Yurdun bayrağını yanık bağrına Dikmedi, dikemez bir başka millet! İmanla örülü onun yüreği, Ondaki cesaret, aşkı gereği... O bilek, Türklüğün çelik bileği Bükmedi, bükemez bir başka millet! Fark etmez ortası ya da kenarı, Kurumaz kaynağı, akar pınarı. Bin yıldır kök salan Ulu Çınar’ı Sökmedi, sökemez bir başka millet! Her karış toprağı, onun iffeti, Dokunur nefsine cahil zilleti. Asırlardır süren bunca mihneti Çekmedi, çekemez bir başka millet! Asildir, büyüktür, sevmez mevhumu, Bulunmaz kalbinde korku mefhumu. Mazlum tarlaına dostluk tohumu Ekmedi, ekemez bir başka millet. 15.07.2021/Konya |