VARLIĞIN SESİKarabasan değil düş ile rüya arasında Helal olsun kardeşime arasta da Nefs girdabı çekti sardı bürüdü Eşikte başladı gaibler alemi ruhunu göçürdü Kitaplar mabedler yakalayamadı seni Kahveleri köşebaşlarını mesken eyledi Ey güzel mekan en güzel vatan İnsanın anlamdığı sonsuzluğa akan İşitiyorlar anlamıyorlar Bakıyorlar görmüyorlar Horoz çil çil altın buldum der Koyun rızkıma uyandım der Kiliseler bir oyalanma yeri oldu Havralar şarap lilith in yurdu Ses gül olur kaplar gönülleri Sesi ses çoğaltır öter bülbülleri Adın sesle duyulur zamanı aşar Bilinsin ister mekanı zamana katar Konuştu tabiat binbir diliyle Canlandı kımıldadı onun eliyle Dünya taşıyor yükünü en derinden Devasa nimetleri sergiliyor kalbinden Kime haykırır bu nidalar kime ünler Kelime Kelime cümle cümle ne der Gürültüye kalabalığa yatırmışlar hayatı Acı bir oyalanma olmuş insan sanatı Ölüm karşısında aciz dalmış eğlenceye Mihrap bir vadide sen bir vadide İşaretleri perde yapma ruhuna Onun sesleriyle uyan kendine gel uyuma Teknoloji seansları Yusuf’un kör kuyusu Cehalet yoldaşın olmuş sokar eşek arısı Nefret emmin kibrini beğenme dayın Görmez kendini göz artık anlayın Bunca nimetler içinde şükürsüz doymaz Gelecekten habersiz yol nere gider bilmez Gönlüne sevgiden bir terazi kuracaksın Bitmesin diye her gün yoklayacaksın Ömür bir gün bir an bak ufuklara Koptuysa dal kökten sarıl duaya |