ŞAHİTKar kefen rengiyle yağdı geldi kapıya Dayandı acı bir dost gibi pencereye Komşu vefat etmiş kulağın selada Son toplantı eş dost katılmışlar cenazeye Akşamı eyleyip pişirdin tadında Dumanla bitmiş hayatlar vah ömrüne İnat bahçelerini tarumar eden ayna Şarkılar geçer durgun nehirlerde Saklaki bedeninde erisin gitsin Cemreler düşer peşpeşe suya havaya Kör olur kendine göz erirsin Herşeyiyle sever dal budağını baharda Şimdi çayırlar sallanıyor rüzgarla Bu kaçıncı bahar ümit başladığımız İçinde öldürdüğün kaç kişi ağla Aşk vehmine düştüğünü sandığımız Varlık haykırıyor eğil öp ellerini Cahiller bilmez kapı nereye açılır Çürütüyor kalbini insan yıkar geleceğini Uyandırmak ne mümkün evler dolar boşalır Ey kutsal gece dua naraları Miraçta sunulan süt sonsuzluk var Sabır çiçekleri açar en ölü goncalar Kanatların düştüğünde anlayacaksın o var Aradığın liman işte görmüyor musun Vurdumduymaz halin yol çağırıyor seni Vakit girmiş birbirine zaman öldürüyorsun Bir lokma helal ekmek gibisin erir eti kemiği Anlamaz nadan çiçeklerin bahar yürüyüşünü Geride kalan bir şiir bir kitaplar Değişir insan bilmez ne hale büründüğünü Bu seyahatin sırrını eşikler anlar Açalım kitap gibi zamanı ömrü Geçmiş serilmiş önümüze hatıralarla Şimdi anlamak vakti katettiğimiz çölü Sır küpüydü yaşam anlayabilirsin rüyalarla |
Bir geldin Şiirinle Pir geldin.
Hakk yoluna inciler saldın.
Çok saygımla.
Hakka gönlün aşık tedailerle
İster gün ortası, yahut seherde
Ümitsin umudun bittiği yerde
Harun, samimiyet artık şiirde
Çok saygımla Şair.