KÜL OLMAYINCA
Sevda ateşinden, yanarsa yansın
Korkmaya gerek yok, kül olmayınca Vuslatı vermeyen, kader utansın Gözüm de yaşlarım, sel olmayınca Oğlan sevmiş kızı, söylenir dilde Bir bahtsız hikaye, köyler de, il de Sevenler ne yapsın, sahrada, çölde Şu bizim Kays gibi, del’olmayınca Her gönülde açmaz, aşkın gülleri Tutar mı sevmeyen, bir el, elleri Sevdayla anılır, kavak yelleri Başın da esen bir, yel olmayınca Yürek bu, ne yapsın, sevmiş bir kere Yanıp, tutuşuyor, göz göre göre Gönül yarasından, düşünce yere Tutup kaldıran bir, el olmayınca Unutmak yiğide, ar geliyor ar Sevdiğin almazsa, Dünya ona dar Akıntıya düşüp, sürüklenmek var Ne yapsın tutacak, dal olmayınca Bakarım kulağı, gelecek seste Metabı izliyor, hem de aheste Şöyle akşam vakti, evde, terasta Güzelin omzunda, şal olmayınca Lüzumsuz severse, mezara kadar O ki şu ömrünü, canana adar Dağ da, kurda, kuşa, yem olur gider Omuzda taşıyan, sal olmayıca Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Saygı ve selamlar.