Çay ve İstanbul
Her akşam çay içmeye mutlaka bahane bul
Dünyanın imrendiği şehri huzurla solu Bin bir renkli efsane her dem çay ve İstanbul Tepeleri yedi tuğ Boğaz’ı aşkın yolu Erguvanla lâleyle ayrı hazdır söyleşi Bu İstanbul şehrinin yoktur dünyada eşi Ney mi tambur mu sesi mest eden dinleyeni Uhrevî âlemden renk kubbelerdeki seda Hiç kesilmeyen soluk her sabah taze yeni Ona kulun sevgisi vefa rüknünü eda Erguvanla lâleyle ayrı hazdır söyleşi Bu İstanbul şehrinin yoktur dünyada eşi Kızkulesi düşleri süsleyen ince peri Saçları suya değen eşşiz kıyı Salacak Kendine âşık etmiş görmeden peygamberi Şehir âtiye andan yine andaç kalacak Erguvanla lâleyle ayrı hazdır söyleşi Bu İstanbul şehrinin yoktur dünyada eşi Günde beş vakit gökte asılı mahya yıldız Ezan sesi yur ânı minareden yayılır Yalnızlık serüveni kalabalıklar ıssız Efsane havasında cümle mahmur ayılır Erguvanla lâleyle ayrı hazdır söyleşi Bu İstanbul şehrinin yoktur dünyada eşi Ne kitaplarda yazar ne atlaslarda mânâ Billurdan mahnıları mutripler hazla çalar İstanbul nakış olur her devirde zamana Dem dem onu anlatır hasret renkli parçalar Erguvanla lâleyle ayrı hazdır söyleşi Bu İstanbul şehrinin yoktur dünyada eşi... 22 Haziran 2021 İbrahim |
Taş, toprağı altındır diye söyler ahali.
Kimi gerçek meftundur, kimini meyyal eder
İnsan ve doğasıyla cazibeli her hali…
Erguvanla, lâleyle ayrı hazdır söyleşi,
Bu İstanbul şehrinin dünyada yoktur eşi.________Demek geldi içimden İbrahim Bey. Çay ve İstanbul üzerine yazılmış mükemmel şiirleriniz dolayısıyla sizi yürekten tebrik ediyorum. Muhabbetle selâmlıyorum.