BİRAZ DA SENİN YÜZÜNDEN
Gitme diye sana yalvarmazdım ben,
Aldırmam biraz da senin yüzünden… İçimden geleni saydırmazdım ben, Çıldırmam biraz da senin yüzünden… Hangi bıçak girdi söze heceye? Hasretinden döndü kalın inceye, Düşmanım şafağa, kara geceye, Saldırmam biraz da senin yüzünden… Kaçmadım ölümden bilmem korkuyu, Öğrendim zindanmış aşkın kör kuyu, Geçmişten dilime kalan türküyü, Çaldırmam biraz da senin yüzünden. Okşasın rüzgarlar şimdi perçemi. Ellerden sorarlar benim Serçemi ! Giderken toprağa tırnak pençemi, Daldırmam biraz da senin yüzünden… Gittiğin günlerde şaştım yolumu, Sonrası hep zarar savur külümü… Gönlüme ektiğim gonca gülümü, Soldurmam biraz da senin yüzünden… Çimendağ’ım güvenmem sırtımı dağa, Benim olmasaydın girmezdim bağa, Efkârdan bu şehri her gün ayağa, Kaldırmam biraz da senin yüzünden… |