Sevgilim
Kim demiş ki Nazım öldün sen
Öldün de gömüldün isimsiz Güneşe astığın mısraları topladık biz Her pazar ayinimizde öptük alınlarından İlk gördüğün gün maltadan kokusunu çektiğin cigaranın ve sevdiğin tüm kadınların buklelerinden... Canını incittikleri yerde ağlayıp Durduk yere tutukladık alfabeyi Mısralara evrildiği için... Memleket derken yanan ciğerlerin Soğumasa da canım Nazım Bil ki içimizdesin İçimizde Bir güneş kadar... |
rağmen,
tekrar ederim ki ben:
Kalküta’nın damları üstünde güneş
güneş gibi
yükseliyordu...."