BAYIM -2-Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Ben acılarımın başını Evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım…’’(Didem Madak) O tüp geçitte saklıdır acılarım Şehrin iki yakasına boca ettiğim masallarım Bir fedaiyim ben Hayallerle gözlerimi yumup Acıların saklandığı Bir ağacın kovuğunda yaşarım ben. Kalemi kemirir kalemin öz suyunda yeşeririm Kalem-kakan hüviyetimle Hüzün reçetemde saklıdır yasımın ilaçları: Bir doz şiir iki doz imge Az buçuk hikâye Ah, bayım, ördüğüm ne ki şunca şiirle? Dövündüğüm gece gündüz mevsimin diline Düşen bir sır gibi Serlerimi de size verdiğim Ömrün özeti Hali hazırda görmediğiniz içimdeki sefil matemi. Durduk yere sever mi insan? Ya, haz etmediği bunca yalan? Ya da ikame ettiği mahzenin dibinde açıp solan Bir çiçeğin kapısı gibi İçine dolan güneşi saklı tutan ömrün rozetidir, Hüzün ve Mevla’m Azımsanır da varlığım Aykırılığımla saf tutarken her gece Gündüz olup da konduğum yüreğinize Ne hüküm vereceksiniz de? Sürükleneceğim gün ve gece. Bir Nisan tasıyım dolup yaşla Haziran güncemden firar etmekse mealim Maviden teni umudun Ben hala saklı tutarım yasımı Yâd ettiğim ömrün kifayetsizliği Yaren bildiğim kalemin kefareti Kulu kölesi kaderin Rabbime sadık bir neferim Aşkı azığa alan kimse Azımsanan şu sefil benliğim Hala anlamadınız beni Ah, bayım, rengim hep mi pembe? Düşlerin irisinden kurduğum binlerce cümle. Sakin olamadım işte bir ömür Sadık olduğum kadar aşka ve Rabbe Semirir de semirir hüznüm Sefasını sürdüğüm güncem Güncellemekse ömrü güdümünde bilinmezin Yakut gözlerinde esaretin Bir mikado çöpü gibi gezinirim hece hece Bazen kovulduğum kapılar Bazen sökün eden ruhum iken acının aktarı Bir ıhlamur ağacı gibi sarmalındayım mevsimin. Mizacımdır miracım Mizansende saklı tutuklu kelamım İhbar ettiğim acılarım Açısını tutturamadığım pencerem Kanaviçelere öykündüğüm bir sitem kendime ettiğim Örmekse saçlarımı Tülden ince bir perde arkasına saklandığım. Akça pakça olsa ruhum ne ki? Neferi olsam masumiyetin kim der ki? Nedir bunun derdi? Varlığımsa kesif bir sessizlikte saklı mihrabım Yokluğumsa kimine göre mutluluğun bekâreti En azından yaşımı gizlerim izbelerde Yasımla sevişirim göğün dibinde Görünmediğim ne ki? Kovulduğum ne çok yürek Alnım değil sadece ellerim kirli. Yüreğimse artık sonsuzluğa kadar kilitli. |
Bir Nisan tasıyım dolup yaşla
Haziran güncemden firar etmekse mealim
Maviden teni umudun
Ben hala saklı tutarım yasımı
Büyüleyici
Okurken kelimelerin ahengine kapılmamak imkansız.
Bir kaç kere okumalı bu şiiri okudukça gönül sesinin ahengi ve renginin zenginliğini görünüyor
bilgiyi ve şiiri mürekkep etmiş kaleminizi tebrik ediyorum
Saygılarımla
mavitükenmez tarafından 6/27/2021 10:38:17 PM zamanında düzenlenmiştir.