Dar ağacında yaşıyor sensizlik
Ne uçurumdan ittin
Ne gözün değince ağaçtan düştü Hala yaşıyor sensizlik Göresim geldi büyüdü içimde Bedenime sığmıyorum Solmuş bir eylül renginin elinden tutup Ateş yollardan geçiyorum Yalın ayağımla basıyorum Bir salkım buz tutmuş umudun üstüne Şarap içen yapraklar savrulurken Dağlanıyor içimdeki kuşların cıvıltısı Sakar bulutlar elindeki sürahiyi düşürüyor Islanıyor lavantanın kokusu Bana değil toprağın kulağına söylüyor yıldırım Dilinin ucundaki yerini Dağların başı dönüp yığılıyor önüme Yaklaştım ama varamıyorum sana Dar ağacında yaşıyor sensizlik Ne olurdu Gelip sandalyeye bir tekme vursaydın Ne olurdu Yalnızlığımın yanağından Öpseydi dudakların Telaşlansaydı mutluluklarım Ne olurdu Yüzündeki Gökkuşağı terleyince Rengarenk olsaydı mendilim Çok şey mi istedim Ela gözlerinde Bir martının uçtuğunu Bir çiçeğin açtığını görsem Ne olurdu sanki |