PARLAK USTA
PARLAK USTA
Bir java ceylana, biner dururdu Kerpeten belinde, şu Parlak Usta Mavi gömlek giyer, döner dururdu Ekmeği elinde, şu Parlak Usta Saklıydı içinde hüznü kederi Düşmedi an olsun alnından teri Bir çivisi vardı, bir de keseri Türküsü dilinde, şu Parlak Usta Bir elinde emek birinde hüner Bırakmış ardında bin türlü eser Kalmamış elinin değmediği yer Bozkırın çölünde şu Parlak Usta Bakmamış içine bir gün cüzdanın Şükretmiş rızkına, veren Mevla’nın Ne malı mülkünde, yalan dünyanın Gözü yok çulunda, şu Parlak Usta FATİH ŞAHİN IŞIK |