Bir Gün Geleceğim
Her bayram
Geleceğinin fısıltısıyla sevişen kuşların Cılk çıkan yumurtalarını Ağaçtaki yuvalardan atıp Yola çıkacağım Arkana bakmadan gittiğin yollara Diktiğin çiviler paslı dikenler açtı Üstünde sekmeden Naylon ayakkabılarım delinirken Acılarıma sus basmak için İçime göçen yaralı serçelerle geleceğim Çoğul yalnızlıklarımı bindirdiğim atlarım Nisan yağmurundan zemherinin ayazına koştu Eylülden dolanıp geleceğim Karadan olmazsa Arzularımızın yüzeceği denizimizde yok Kanatlarımı ektim bereketli gökyüzüne Ara bulucu rüzgarlar gönderdim bulutlara Uçmanın sarı başaklarını biçip Gökyüzündeki harmanla havadan geleceğim Yüzündeki ilkbahardan İğde çiçeği koklayıp Dört yanı yakan uçurum gözlerine Pervane olmak için İncir reçeli dudaklarını öpmek için değil Bir yanı yeşil bir yanı kehribar Ela gözlerinin ateşine sarılmak için geleceğim Yalnızlığımın şah damarını düğümleyip Üstüne asır takım elbisesi giysede Zamanın kravatını gevşetip Bir dünya yetim çocukların yediği bayram şekerlerinin Kabuklarına sardığım sevgimin zekatını elime alıp Buğulanan gözlerimle Bir gün geleceğim |