Tesbih Gibi Çekiyorum
Umut taneleri dizilmeyince
Kaderimin tesbihine Uğraşıp durdum bunca sene Dalga olup kabaramadım Salla, boş ver dedikçe Dünya üstüme çöktü Tesbih gibi çektim bir bir Sesimi duyuramadım Sorunlar içimde geniş bir ırmak Bir imameden yelken açarak Düze çıkarım sandım Bir türlü rotayı tutturamadım Tam bitti dediğim an Bir yenisi geldi peşi sıra Yaşam prizim topraksız olunca Dertlerimi aktaramadım Her ızdırabı ayrı çekerek Son tanesine geldim sabretmenin Sabır, boyun eğmek oldu benim için Prangalarımı çıkaramadım Kemâne olup içimi oydular Çarkûşe ile duygularımı boşalttılar Uzun bir kamçıyla sürekli vurdular Kimseden hesabımı soramadım Misinam koptu kopacak Dört bir yana dağılacak habbelerim Bir sürü bencilden Uzaklaşmayı başaramadım Tesbihle atamadım Elemleri uzaklara Ve elimden tesbihi de atamadım Hiçbirinden kendimi kurtaramadım ------------------- Habbe: Tesbih tanesi. İmame: Tesbihin baş tarafındaki uzunca parça. Kemâne: Habbeleri delmede kullanılan matkap. Çarkûşe: Habbenin genişletmesine yarayan konik matkap. Misina: Bir tür tesbih ipi. Kamçı: İmamenin ucuna takılan parça. Not: TDK sözcüğünde ’tesbih’ sözcüğünün ’tespih’ olarak yazılmasını doğru bulmuyorum. |
İyi akşamlar diliyorum.