EYVALLAH
Aydınlık yarınlara yürü çocuk derken
Bana yazgıdan bahsetmediler Yapayalnız yürüdüğüm bu yollarda Dikenli ayrık otları ellerimi kanatıyor Param parça yüreğim Bu; ne üzgünlük nede pişmanlık Bir kırgınlık var kendime karşı İnan kendimi adam etme umudumu kestim. Ne asiliktir yaşama, nede hayata Nede zaman adlı kahpeye tutunamayışım. Ne alıp ne de verememektir şeref denen haysiyetsizden. Adaletin tecellisi kaç okka eder ki Davulun tozu kadar’sa demokrasi Hangi ellerde, hangi kalem yazmıştır yazıyı Günah nedir, sevabıyla nasıl yaşanır ömür Dedim ya kendimi adam etme umudumu kestim. Beynimde tecellisi mümkün olmayan hesaplaşmalarım Hesabımı tutturamadığım deli hallerim Uslandıramadığım bu asi gönlüm Tesellisi mümkün olmayan ayrılık acıları Yüklenirken sırtıma yamalı aba misali Taşıyabileceğimi bana sormuş mu? Elimi ayağımı çektim artık kendimden Kendimi adam etme umudumu da kestim Artık ne alacak nede verecek kalsın. Ne ise sevabıyla günahıyla yaşam da Sonuna gelmek üzere zaman, Zamanın koynunda adam olmak Deli takvası.... Züğürt tesellisi... Akıllara durgunluk.... Ama hayat ögretmendir, ögretir be ustam Öğrenirsin önce eyvah dediğin şeylere. Sonra eyvallah demeyi. Öğrenirsin önce kadere isyan ederken Sonra kabullenip her şeye hazırım demeyi. Öğrenirsin önce gülerken Sonra ağlamayı. Öğrenirsin önce taşıyamam sandığın dertleri Sonra hamalı olup içinde taşımayı. Öğrenirsin önce benim başıma gelmez dediğin şeylerin Sonra bir bakmışsın hepsi gelmiş başına. Öğrenirsin önce insanları Sonra insanların insanlığını nasıl vurduğunu. Öğrenirsin önce dünyanın rengi Toz pembe zannederken, Sonra kahpe rengi olduğunu. Artık kendimi adam etmekten vaz geçtim Hayatı öğrenince, artık çok konuşturmaz Tek kelime öğret diline EYVALLAH diye. Merak etme o bulur yerini Kimine minnet olarak gider Kimine küfür olarak..! NOGAYTÜRK |