Ölümsüz Sevdalardan! (14 Şubat)
Sen...
Hani o ilk başta hep dediğin gibi, Eş olmak ve evdeş olmak neydi! Ömür, herkese öylesine verilmeyendi, Ve aşk her bedende yaşamayandı. Kimseye söyleyemediklerini söyleyebildiğindi, Kimsenin düşlerimi parçalamasına izin vermeyendi. Acı çekerken yüreğin, Gönül kapını tıklatmadan İçeri giren di, Çok uzaklarda da olsa ansızın sesini özlediğindi. Gözlerine sığındığın fırtınasız bir limandı, Yarım iken tamamlanıp bir olmaktı. Evdeş olmak Avuç dolusu sevinçlerinle güvenli sıcak yuvaydı, içine sığacak kadar kocaman yürekdi. Ben... Ben kalbime hayallerimi öğretmiştim, Seninle ellerime hayallerimi işlemeyi. Ben seni böyle sevdim işte bazen deli bazen dolu Hayal kırıklığı olmadan, umutsuzluk olmadan Ben seni sevmeyi sevdim, İçinde hiç ayrılık olmadan, Ben en büyük sanat eserimi, Sana eş olarak yarattım. Ey sevgili yar, Boyasalar beni binlerce ad sıfatla.... Verdiğin adla anılacağım öldükten sonra... Hep sana fısıldadığım gibi Sana ve bana and olsun sevgili Bakarken gözlerimin içine bin bir endişeyle Ölümüne seninleyim Han’ım ölümüne İçinde olduğum yüreğinin önünde Ebediyyete diz vuruyorum sonsuz sevgiyle. Biz... Görklü Tengrim Bizi sonsuza dek birbirimize Han ve Hanım, Ömrümüzü birbirine yoldaş eylesin. Ocağımıza dahada güç ve küç versin Ülüğümüzü bütün, hanemizi kut kılsın Birliğimize dahada zaferler eyleyecek zamanlara ulaştırsın. NOGAYTÜRK |
Var ol TÜRK.
Selam ve saygılar kardeşim.