NEVBAHARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Her göç yolcusu, toprağa yakın uyur..
"hüzünlü bir akşam.. susmuşuz.. durgunuz.. hepsi bu.." Esmer bir hüzne dönerken zaman yaşarken ödenen bir hayattı ederi dünü çok yarını azdı yaradılış harikası kara gözlerinden çözülürken günün ipeksi çilesi Karacalar inerdi patiskadan perdelerine. çiçeklerden soluklanırdı eski yaralarını gençlik düşleri acıtsa da eklem yerlerini yoksula yetime yorgan olurdu kış günü elleri.. Seccadesiyle alırdı ölümün tozunu yüreğindeki sıcaklıkla tamamlardı eksiklerini elinde kalan tek sermayesi affedilmeyi bekleyen gülümsemeleriydi çünkü vuslata kefen biçildiği gün yanında kalacaktı amel defteri ve erişip cemrelerle nevbahar’a gebe gibi inleyecekti toprak ana yeşilin her tonunda.. gürleyip goncalar gamzede taşacaktı cam kenarından bereketiyle.. değecekti bir ele tüm samimiyetiyle..! Ferdaca |
Çok çok güzel bir şiir okuduk kaleminizden, teşekkürler.