LEYLAYA SELAM (4)Merhaba; vazeçilmezim, merhaba Hiçbir yerde değer biçilemezim Acı şu halime, bir yol geliver Gir gönül evime, er bu sevgime Barıştır beni kendimle, buluştur seninle Büyü gözlerimde, yıldızlara uzan güzelliğinle Ben küçüleyim zerren olayım ışığının Damarlarında dolaşan, damlası evrene bedel Kanının akyuvarları olayım, müstesna canının Fedaisi benim gör işte; sözcükten silahlarım, Dizelerden hisarlarım, şiirlerden kalelerim Kirpiklerinin ucunda vatanım Aşkının kıyısında yurdum… Yâr, yâr! Umutla biçtiğim atlas libasları Nice nice Hint kumaşlarını hiçe sayan yâr Gözlerimdeki nükleer reaktörü görmeyen Günü birlik geziler gibi aşkınla kör gönüllere Görkemli ülke mücevheratını bir bir döken Kıskançlık kıskacında yüreğimi söken yâr…… Gel yine de sen gel… Yeter ki sen gel çıldırtan huyunla. Beni bende bırakıp da söndürtme yıldızları Sana sal deli kalbimi, al; yerlere çal! Sal beni senden yana; Savur bağrımı sana sana Küllerimden tutuşur nice yıldız Gözlerinde buluşur gül ile nergis Yaslı hicranların bağrında yaşarken Kavuşursak feleğin kanadını kırarız biz Gücüne gitmesin ol gani Huda’nın Söylettiğin bunca kahırlar, sitemler Yaralı yüreğimde kök salan dipsiz sevdanın Leylasını görmek için okuyanlar bu şiiri İçsinler tılsımlı suyunu kadim doğanın. En kuytuda kalan kır çiçeklerinin hatırı için Yüce dağlarda esen rüzgârlar misali Es bağrıma yâr! En kuru rüzgârın da olsa Görsün gözlerim en azından gölgeni! Es de sen es yâr! Umuduma ver yeni bir nefes Ve bir ses ver ses! Güzelliğinin başı için Çaresiz, umarsız kalmışım işte hiçliğin sınırında Koma beni sensizlik çarmıhında Dola sözlerine, Hapset gözlerine, Tut beni At en derin hücrene Uyut beni, ……. Muharrem Delibaş ( 1-3 Nisan 2016- 30 Ocak 2021) |
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Hayırlı Ramazanlar diliyorum.